-

Evrim Kitapları ve Richard Dawkins - Hoakland - Futuyma

3 Mart 2012 Cumartesi yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Richard Dawkins’in ödüllü popüler bilim kitabı ‘Ataların Hikâyesi’, yaşamın kökenine doğru bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Hikâye ilerlerken kırk farklı randevu noktasında diğer organizmalarla karşılaşıyoruz, onları tanıyoruz, evrendeki yerlerini anlıyoruz; ta ki bütün canlıların ortak atası öbakterilerle karşılaşana dek

Evrim teorisi yaklaşık yüz elli yıldır insanoğlunun düşüncelerini biçimlendiren, sosyolojik, politik, felsefi tartışmalara neden oluyor. Biz de yıllardır evrim hikâyelerini okuyoruz, dinliyoruz. Bu o kadar ilginç bir hikâye ki ve elde edilen bulgular eşliğinde öyle bir evrimleşiyor ki, yeniden yeniden anlatılmasında ve bizim tekrar tekrar okumamızda hiçbir sakınca yok. Gen Bencildir, Kör Saatçi ve Tanrı Yanılgısı kitaplarının yazarı, dünyaca ünlü bilim adamı ve düşünür Richard Dawkins’in ansiklopedi olarak da nitelenebilecek ödüllü popüler bilim kitabı Ataların Hikâyesi-Yaşamın Kökenine Yolculuk, Hil Yayınları’ndan çıktı. Evrim teorisine karşı şahsına münhasır bir kampanya yürüten Adnan Oktar, nam-ı diğer Harun Yahya’nın da yasaklama/ sansürleme/ ortadan kaldırma çabaları sayesinde, Dawkins’in kitapları kapış kapış satılıyor ve Ataların Hikâyesi’nin ilk baskısının tükendiği söyleniyor.
Kitap, bilinçli olarak 14. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan İngiliz şair Geoffrey Chaucher’in, hacılardan oluşan bir grubun İngiltere’ye doğru yola çıkmasını anlatan, birbirinden ayrı kısa hikâyelerden meydana gelen, fakat tamamlanmamış kitabı Canterbury Hikâyeleri gibi kurgulanmış. Fakat Richard Dawkins bizi bu sefer, kendi gezegenimizde dört milyar yıllık uzun bir evrim yolculuğuna çıkıyor ve kitabın bir sonu var. Hacılar yerine türler konuşuyor ve evrim sürecinde yaşadıklarını anlatıyorlar. Ayrıca bütün yollar yaşamın kökenine çıkıyor!Kitap, kronolojik açıdan tersten ilerliyor, şimdiden geçmişe gidiyor. Kırk bölümde incelenen yolculuk boyunca, insanoğlu evrimsel kuzenleriyle buluşuyor. Hikâye ilerlerken kırk farklı randevu noktasında diğer organizmalarla karşılaşıyoruz, onları tanıyoruz, evrendeki yerlerini anlıyoruz; ta ki bütün canlıların ortak atası öbakterilerle karşılaşana dek. Mesela ilk randevu 5-7 milyar yıl önce Afrika’da bir yerde başlıyor, en yakın kuzenlerimiz Bonobo (Pan paniscus) ile karşılaşıyoruz, 1 milyon yıl sonra yine Afrika’da ikinci randevuda gorillerle buluşacağız. İkinci randevuya kadar hacılardan hikâyeler dinlemeye devam ediyoruz ve yaşamın kökenine varıyoruz. Dawkins’e göre, geriye doğru gidildiğinde, nereden başlanırsa başlansın, sonuçta yaşamın bütünlüğünü kutlamak gerekiyor.
Ataların Hikâyesi‘ni okurken sık sık yeni biyolojik kuzenlerle karşılaşılacağınıza şüphe yok.




HAYATIN KÖKLERİ , Mahlon B.HOAGLAND
dinazorlarla ilgili incelemeler kadar
bilimsel olabileceği konusunda ben iyimserim
-bugünkü toplumlarımıza da yararlı olacaktır bu,
günümüz dünyasını nelerin biçimlendirdiğini,
geleceğimizi nelerin biçimlendirebileceğini

bize öğreterek...”
 Jared Diamond


Darwin ve Sonrası-Stephen Jay Gould
1967 yılından beri Harvard Üniversitesi'nde jeoloji ve zooloji profesörü olan Stephen Jay Gould, jeoloji ve bilim tarihi dersleri vermesine karşın kendisini fosilbilimci ve evrimsel biyolog olarak tanımlıyor. Okuyanların, önemli bir bilim adamı olmasının yanı sıra çok başarılı bir deneme yazarı da olduğunu rahatlıkla görebilecekleri Gould'un, Charles Darwin ve onun bilimsel mirası üzerine yazdğı denemeleri bir araya getirdiği Darwin ve Sonrası kitabını en iyi yine Gould'un kitapta yer alan şu cümleleri anlatıyor: 'Merakı ve bilgiyi el üstünde tutmamız gerektiğini düşünüyorum. Sergilediği uyum planlı değil diye doğanın güzelliğini daha mı az takdir edeceğiz? Kafamızın içinde milyarlarca nöron var diye aklımızın potansiyeli içimizde artık hayranlık ve korku uyandırmayacak mı?' 



PBS Nova'nın "Evolution" serisinden toplam 7 bölüm olan belgeselleri bir şekilde izleyin. Torrent olarak bulup indirebilirsiniz. Evet bu bir kitap önerisi değil ama kitap kadar yararlı harika belgesellerdir ve öyle saçma sapan National Geographic ve Discovery Channel belgesellerine benzemez. Akademik düzeyde bilimsel bir çalışmadır. 



Evrim- Douglas J. Futuyma
Teknik bilgi isteyenler D. Futuyma'nın Evolution kitabının türkçe çevirisini alabilirler (Apoptozis'in tnıttığı "Evrim" başlıklı kitap). Peşinen söyleyeyim bazı çeviri sorunları var maalesef. "Taşıl" kelimesini gördüğünüzde, "bu ne demek yahu" diye sözlüğe sarılmayın, hayal gücünüzü kullanın) çünkü çevirmen aslında "fosil" demek istiyor 



Kör Saatçi-Richard Dawkins
Kör Saatçi (Dawkins) çok iyidir. Ancak savunusundan önce meselenin temelini öğrenin bence. Bu nedenle jeoloji, kalıntıların tarihlendirilmesi, temel düzeyde genetik gibi konularda bilgi edinmek daha önemli. Ayrıca evrenin tarihi hakkında da bilgi edinmek gerekir ki en iyisi Steven Weinberg'in "İlk Üç Dakika" isimli eserini okumaktır.


İlk Üç Dakika-Steven Weinberg
"İlk saniyenin ilk dakikanın ya da ilk yılın sonunda evrenin neye benzediğini söyleyebilmek müthiş bir şeydir. Bir fizikçi için işleri sayılara dökebilmek falanca zamanda evrenin sıcaklığı yoğunluğu ve kimyasal bileşimi filanca değerdeydi diyebilmek keyif vericidir. Doğru tüm bunlardan kesin olarak emin değiliz. Ama artık bu tür şeylerden çok güvenle olmasa da söz edebilmemiz heyecan vericidir. Okuyucuya iletmek istediğim işte bu heyecandır." S. Weinberg
Kitabı üç ana bölüme ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki; canlıların oluşması ve yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli olan dünya koşullarının oluşturulması sürecidir. İkinci bölümde ise canlıların meydana gelmeleri, çoğalmaları ve gereksinimlerinden bahsedilmektedir. Bu bölümün en önemli özelliği canlıların bir bütün olarak değil organize olmuş en küçük yapı olan hücre incelenmektedir. Hücrenin oluşumu, çoğalması ve bilgi aktarımı hakkında bilgi veriliyor. Bunlara bir açıklama getirdikten sonra hücrenin geçirdiği değişimler ve karşılaştığı olumsuzluklardır. Olumsuzluklardan olan kanserden bahsediliyor. Kitabın son bölümünde ise bu tip araştırma konularının amaçları ve yöntemleri ile ilgili bilgi verilmektedir.
Kitapta canlıların varoluşları ile ilgili olarak dünyanın bir ateş topu iken zamanla soğumasıyla birlikte dünya üzerinde bir gaz tabakası olan atmosfer meydana gelmiştir. Atmosferin oluşması ile birlikte canlıların yaşam süreçlerinde başlamıştır. Yer yüzündeki ilk canlıların tek hücreli oldukları ileri sürülüyor.Bu tek hücreli canlılar zaman içerisinde bölünebilme yetisi kazanmışlardır. Bölünme ile birlikte kalıtım yolu ile kendi özellikleri taşıyan yeni hücreler meydana getirmişlerdir. Bir hücrenin sahip olduğu genler kalıtım yolu ile diğer hücrelere aktarılır. Genler DNA, DNA ise bilgi demektir. Hücrenin sahip olduğu bilgi DNA’lar vasıtası ile diğer hücrelere aktarılır. Hücreler bölünürken bu yolla içlerindeki bilgiyi, canlıyı oluşturacak olan kopyalarına aktarırlar.Hücre bu yolla üremesine devam ederken bazı gereksinimleri vardır. Bunların en önemlisi enerji ihtiyacıdır. Canlıların en önemli enerji kaynağı güneştir. Hayvanlar direk olarak güneşi enerjiye çeviremezler. Bunun için bitkilere ihtiyacı vardır. Bu konu kitapta şöyle anlatılmaktadır.
Konunun başında denildiği gibi, dünya üzerinde yaşamın başlayabilmesi için atmosfer tabakasının oluşması gerekmektedir. Bu tabakayı oluşturan gözlerden biri de karbondioksittir. Bitkiler klorofil denen bir sistem geliştirerek güneş ışınlarını muhafaza etmeyi başarmışlardır. Muhafaza ettikleri elektrik enerjisini daha yakarak hayvanların yaşamasına olanak sağlayan enerji olan şekeri meydana getirir. Atık olarak çıkardığı oksijen ile hayvanların yaşamı için vazgeçilmez bir unsurdur.Hayvanlar ise aldıkları oksijeni kullanarak bitkilerin ihtiyacı olan karbondioksiti açığa çıkarırlar.
Yukarıda belirtildiği gibi; yaşamlarını idame ettiren canlar zamanla değişen çevre koşullarına ayak uydurabilmek ve hayatta kalabilmek için mutasyana (değişim) uğradıklarından bahsediliyor. Başlangıçta tek hücreli olan canlılar değişen dünya koşulları ile birlikte bölünerek ve başka beceriler geliştirerek günlerinden gelen özellikleri kopyalarına aktarırken meydana gelen küçük değişimler ile çok hücreli yeni türlerin meydana gelmesine sebebiyet verirler.
Hücreler belirli konularda uzmanlaşmışlardır. Hücreler bölündükten sonra birbirlerine sıkıca yapışırlar. Hücreler birbirlerine benzemeyen ve değişik davranan guruplar oluştururlar. Hücrelerin artık iki özelliği vardır. Bunlar hücre yapışması ve hücre uzmanlaşmasıdır. Hücreler uzmanlaştıkları alanlarda kas hücresi,deri hücresi,sinir hücresi v.b. gibi dokuları meydana getirirler. Fakat bu farklılığa ne zaman karar verirler sorusuna cevap bulunamamıştır.
Kanser ise vücuttaki kötü hücreler konumundadır. Kanserli hücreler normal hücreler gibi yapışkanlık ve belirli bir yerden sonra bölünmeyi durdurabilme özelliğini yitirmiş anormal davranışlar gösteren hücrelerdir. Kanserli hücreler basım kaynağı bulduğu sürece bölünmeye devam ederler ve kan dolaşımı yolu ile bedenin başka bölümlerine giderek organın veya bedenin ölümüne neden olacaktır. Kanserli hücrelerin belli tipleri yapılan deneyler sonrasında normal hücrelere döndüğü kanıtlanmıştır. Bu da diğer kanser türleri için bilime bir ışık tutmaktadır.
Doğal seçme adı verilen bölümde ise, kitabın başında denize atılan şişeler ile ilgili bir öykü anlatılmaktadır. Öykü de; babası ile kumsalda dolaşan bir çocuk sahile vurmuş birkaç şişeden bahsediyor. Burada dikkat çeken hepsinin de ağzında kapaklarının olması belki de bunlar gibi daha birçok şişe atıldı. Fakat belki de tesadüfen kapatılan kapakları bunlara batmazlık özelliği kazandırdılar ve sahile kadar gelmelerini sağladı. Diğerleri ise denizin dibine battı.Bu öyküden yola çıkarak bu gün yaşamını sürdüren canlıların bu şişeler gibi tamamen tesadüfler sebebi ile halen yaşamaya devam ettiklerini ve doğal seçmenin ürünü olduklarını savunmaktadır.
Kitap Charles DARVİN’in evrim teorisi ve bunları destekleyenleri teorilerinde olduğu gibi canlıların tek bir hücreden meydana geldiği ve geliştirdikleri, bölüne bilme özelliği ile kendi kopyalarını yaparak uzmanlaştıkları alanlarda daha karmaşık yapıları meydana getirdiklerini savunuyor. Bu oluşan karmaşık yapılı hücrelerinin de tamamın rastlantısal değişimler ile çevrelerine en iyi uyum sağlayan bilenlerinin hayatta kaldıklarını ve doğanın yaptığı doğal seçmenin birer ürünü olduklarını savunmakta ve bu tezlerinin kitabın içerisinde anlatılan öyküler, yapılan deneyler vb. ile iyi bir biçimde desteklenmektedir.




TÜFEK MİKROP ve ÇELİK-Jared Diamond

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-