5 Kasım 1920 Maarif Vekaleti İstiklal Marşı Komisyonu Hamdullah Suphi Tanrıöver (Maarif Vekaleti Bakanı) : - Arkadaşlar Erkânı Harbiye Dairesi bir yazı yazarak milli azim ve imanı besleyecek bir marşın yazılmasını istediler. Onların ricası bizim için emirdir. Çünkü kahraman ordumuzun her şeyden önce morale ihtiyacı var. Bunun için ne yapmamız gerekiyor? Herkes duygu ve düşüncelerini açıklasın. Böylece uygun bir çözüm yolu bulalım. Hasan Basri Bey (Milletvekili) : - Muhterem nazırım. Şimdiye kadar İstiklâl Marşını seçmeliydik. Ancak yine de geç kalmış sayılmayız. TBMM tarafından İstiklâl Marşının seçileceğini gazetelerde ilan edelim. İstanbul’da da Milli Mücadelemizi destekleyen gazetelere bilgi verelim. Böylece hem haklı davamızı dünyaya duyurmuş hem de katılımın daha çok olmasını sağlamış oluruz. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Haklısın Basri Bey ilk yapacağımız iş yarışmanın şartlarını belirlemek ve halka duyurmak. İstiklâl Marşımızı seçmede komisyonumuz her türlü yetkiyle donatılmıştır. Bizim çalışma azmimiz ve şevkimiz milleti kucaklayan, moral aşılayan, milli duyguları uyandıran bir marş için harekete geçmemizi sağlayacaktır. Besim Atalay: - Efendim, şiirler iki türlüdür. Ya duyguların tercümanıdır yahut derin ve ağlatabilir ruhun ağlatıcı bir yansımasıdır. Şiir bu iki şekil üzerinde doğarsa olumludur. Dünya da o şiirler ki ya yüce bir duygudan doğar yada büyük bir heyecandan doğar. Böyle olmazsa ısmarlamayla yazılırsa bu şiirler yaşamaz. Hasan Basri Bey: - Muhterem nazırım. Marş Türkün kahramanlığını ve yüceliğini ortaya çıkarsın. Marşı dinleyenler anlasın ki Türkü hiçbir güç esir alamaz. Türk asla esir olamaz. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Haklısın Basri sadece gazetelere ilan vermek yetmez. Ünlü şairlerimizin hepsiyle temasa geçelim. Onlara konuyu anlatalım, İstiklâl Marşı yazmaları için ikna edelim. Hüseyin Avni Bey - Birinci gelecek esere ödül verelim. Böylece katılım daha çok olur. Tunalı Hilmi Bey: - Evet arkadaşımız haklı. Ödül, birçok şairin İstiklâl Marşı yazmasını sağlayacaktır. Şairler, ödülü almak için mümkün olduğunca şiirlerin güzel olması için çalışacaklardır. Mahmut Esat Bozkurt: - Mükâfat sakıncalı olmaz mı? Marş para için yazılır mı? Tunalı Hilmi Bey: - Sakıncalı olmaz. Mükâfatlar her zaman teşvik edici olmuştur. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Arkadaşlar, bir hata üzerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Özellikle para meselesiyle şiirler arasında bir ilişki bulmak yanlış bir bakış açısıdır. Şairlerimiz ilk defa şiir yazmamışlardır. Demek ki para karşılığın da şiir yazmak söz konusu değildir. Biz halkın ruhunu, heyecanını anlatan şiirler yazmaları için onlara başvuracağız. 2. PERDE: Dönemin iki ünü şairinin buluşması. Basit bir oda. Bir çalışma masası, iki sandalye vardır. Bir kandil odayı aydınlatmaktadır. Bir adam masada çalışmaktadır. Kapı çalınır. Yusuf Ziya Ortaç - Geldim geldim. Kemalettin Kamu: - Nasılsın _________________________? Yusuf Ziya Ortaç: - Sağ ol, sen nasılsın ______________________? Kemalettin Kamu: - İyiyim, sen de sağ ol. Gazetedeki haberi okudun mu? Yusuf Ziya Ortaç: - Yok ne olmuş? Yunanlılar ilerliyor mu? Kemalettin Kamu: - İlerlesinler bakalım. Onları geldiklere yere göndermek boynumuzun borcudur. Asıl şu ilâna bak. Yusuf Ziya: - İlanda ne yazıyor? Kemalettin kamu: - Okuyayım da dinle. TBMM’den Halkımıza Duyurulur TBMM tarafından İstiklâl Marşı seçilmesi için şiir yarışması düzenlenmiştir. Yarışmanın Şartları: Yarışmaya her Türk katılabilir. Şiirler Milli azim ve imanı besleyecek şekilde yazılmalıdır. Şiirler hece ya da aruz ölçüsüyle yazılabilir. Şiirlerde dize sayısı serbesttir. Birinci gelecek esere 500 TL’lik mükâfat verilecektir. 7 Kasım 1920 Hamdullah Suphi Tanrıöver (Maarif Nazırı) Yusuf Ziya Ortaç: - 500 Türk lirası çok iyi para. Kemalettin Kamu: - Hem de çok. Sen katılacak mısın? Yusuf Ziya Ortaç - Katılırım tabi. Birinci gelirsem hem adımı duyururum hem de paraya konarım. Peki, sen katılacak mısın? Kemalettin kamu: - Ben de katılmayı düşünüyorum. 3. PERDE: Maarif vekâleti odası. İstiklâl Marşı komisyonu çalışmaktadır. Tarih 28 Ocak 1921. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Yarışmaya şimdiye kadar kaç şiir geldi? Dr Adnan Adıvar: - 723 şiir geldi efendim. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Çok güzel, bilinen büyük şairlerde katıldı mı? Dr Adnan Adıvar: - Çoğu katıldı beyim. Hatta Şark Fatihi Kazım Karabekir bile katıldı. Yalnız… Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Yalnız ne? ………………………………: - Yalnız, Mehmet Akif katılmadı efendim. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Allah Allah. Mehmet Akif Tacettin Dergâhında şiir yazmaya çalışıyordu. Şiirin bazı bölümlerini Mecliste ben de okumuştum. Çok etkileyici idi. Niye katılmadı acaba? Hasan Basri Bey: - Efendim, Mehmet Akif, şiir değil, sanki bir destan yazmış. Şiiri ben okudum. Muazzam bir şey. Ama katılmaya bir türlü ikna edemedim. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Merak ettim doğrusu, niçin katılmamış? Hasan Basri Bey: - Efendim. Milletin marşı para için yazılmaz. Para ödülü şairler için hakarettir. Milli Marş, millet için yazılır, diyor. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Koca şair, doğru diyor. Ama bir kere ilân ettik. Artık dönüş olmaz. Tam 723 şair şiir gönderdi. Bunları bir kalemde silip atamayız. En iyisi Mehmet Akif’e bir mektup yazayım. Asıl endişenizin icap ettiği ne varsa hepsini yaparız diyeyim. Olmazsa para ödülünü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlamasını isteyeyim. Akif yarışmaya mutlaka katılmalı. Akifsiz yarışma yarım yarışmadır. Hasan Basri (Balıkesir Milletvekili) : - Sağ ol efendim. Böyle düşüneceğini biliyordum. Mektubunuzu ben kendi elimle götürürüm. Böyle olursa ikna ederim sanırım. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Diğer şiirler ne durumda? Dr Adnan Adıvar: - Yurdun her yanından binlerce mektup yağdı. Milli coşku halkı öyle sardı ki mebuslarımız bile dayanamadı yarışmaya katıldı. Hamdullah Suphi Tanrıöver: - Bu Milet ölmez, bu coşku hangi millette var. Halkın yiyecek ekmeği, içecek suyu yok ama sarsılmaz inancı var. 4. PERDE: 6 Şubat 1921 Tacettin Dergâhında Mehmet Akif Ersoy çalışmaktadır. Kapı çalınır. Mehmet Akif Ersoy kapıyı açar. - Ooo Hasan seni hangi rüzgâr attı buraya? Hasan Basri Bey: - Hocam meclisten geliyorum. Sana maarif nazırının mektubunu getirdim. Mehmet Akif Ersoy: - Biraz soluklan Hasan, mektubu okuruz. Ne diyor nazır? Hasan Basri Bey: - Hocam, nazır yarışmaya mutlaka seninde katılmanı istiyor. Mehmet Akif Ersoy: - Olmaz Hasan, bu konuda fikrimi değiştirmem. Hasan Basri Bey: - Hocam, nazır sana hak veriyor, ama yarışmayı duyurduk, 723 şair şiir gönderdi. Bundan sonra yarışmanın şartlarını değiştiremem. TBMM şanına yakışmaz. Ama Akif birinci olursa para ödülünü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlasın diyor. (Mehmet Akif mektubu açar, okur.) Mebusu Mehmet Akif Efendiye Birinci gelecek esere 500 TL mükâfat verilmesinden dolayı İstiklâl Marşı şiir yarışmasına katılmadığınızı öğrendim. Sizin gibi değerli şairler bu günler için vardır. Bu sebeple sizinde yarışmaya katılmanızı istiyorum. Merak etmeyin. Asıl endişenizin icap ettiği ne varsa hepsini yaparız. Gerekirse para ödülünü bir hayır kurumuna bağışlar, ödülü almazsınız. Milletimizin sizin şiirinize ihtiyacı var. Milletimizi şiirlerinizden mahrum etmeyin. 5 Şubat 1921 Hamdullah Suphi Tanrıöver (Maarif Nazırı) Mehmet Akif Ersoy: - Tamam Basri, nazır beni ikna etti. Milletin verdiği görevden kaçılmaz. Hasan Basri Bey: - Milletimiz size her zaman şükran duyacak. Beni de sevindirdiniz. Mehmet Akif Ersoy: - Dur bakalım Hasan, daha birinci olmadık. Hasan Basri Bey: - Sizin gibi milletin çektiği acıları dile getirecek kim var? Bu büyük destan, birinci olmazsa şaşarım. Mehmet Akif Ersoy: - Birinci gelirsem, para ödülünü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlayacağım. Parayı bana hiç vermesinler. Hasan Basri Bey: - Tamam hocam. Siz hiç merak etmeyin, ne gerekirse onu yaparız. 1 Mart 1921 Tarihli TBMM Oturumu (Kürsüde Hamdullah Suphi Tanrıöver vardır.) - Efendiler İstiklâl Marşı için 724 şiir geldi. Bunlardan 717 si elendi. 7 şiir finale kaldı. Şimdi bu yedi şiiri okuyacağım. İlk şiir Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklâl Marşı: İSTİKLAL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl... Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl! Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, 'Medeniyet! ' dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın, Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri “toprak! ” diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım, Her cerihamdan, ilâhî, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden naşım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl Mehmet Akif ERSOY - Milletvekillerinin sürekli alkışlaması üzerine diğer şiirler okunmaz. Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı şiir ‘ İstiklâl Marşı ’ olarak kabul edilir. ALİ ÖZEN |
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.