İklim değişiklikleri insanlık tarihini son derece derinden etkilemiş yaşanılan afetler kuraklıklar aşırı yağışın yarattığı olaylar insanları bulunduğu coğrafyadan başka diyarlara göç etmesini sağlamıştır.Bunun dışında iklim değişiklikleri insanı biyolojik olarakda etkilemiş bugünkü yapısına bugünkü fiziksel özelliklerinin kazanılmasına yaşanılan bölgedeki iklimin etkiş ettiiğini biyolojik özelliklerinin bu yolla şekillendiğini söylemek mümkündür.
İnsanlık alemi toplayıcılıktan avcılığa, avcılıktan tarım toplumuna geçerek büyük bir değişim gerçekleştirmiştir.
Bu değişimde avcılık eyleminin önemi yadsınamaz. Bu değişimle birlikte eş zamanlı olarak iklim değişiklikleriiklim değişiklikleri ile ortadan kalkmış, buzul tabakası kuzeye doğru kaymıştır. Bu arada Avrupa’da ormanlar ortaya çıkmış, önceleri sürüler halinde açık arazilerde sürülerek avlanan hayvanlar için uygulanan sürek avları, oluşan yeni fiziki koşullar nedeniyle yapılamaz hale gelmiştir. Bu durum paleotik avcıların iklim değişiklikleri ortadan kalkmasına, yaşama olanaklarının tümünü avcılığa bağlamamış olan yeni insan topluluklarının oluşmasına yol açmıştır.
Bir milyon yıl önce sadece yaşamak için gereksinimi kadar avlanan insanoğlunun yaptığı bu eylem doğadan karşılıksız yararlanma esasına dayanan avcılık ekonomisi ile başlayarak, zaman içinde doğanın doğrudan üretim süreciyle döndürülmesi anlamına gelen, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesine doğru bir ilerleme göstermiştir. Bu aynı zamanda insanı hayvan dan ayıran bir olgudur. Zamansal olarak ta paleotik çağdan neolotik çağa geçişi de ifade etmektedir.
Yaklaşık on bin yıl kadar öncesine dayanan neolitik çağın başlamasıyla insanoğlu tahıl yetiştirmeye başladı. Avcı insan, artık çiftçi insanın gerisinde kaldı. Doğadaki hayvanlardan sınırsız yararlanmadan vazgeçilerek, doğrudan üretim süreciyle hayvanlar evcilleştirilerek kullanılmaya başladılar. Yerkürenin hayvanlarla ortaklaşa kullanılması sonrası, hayvanların yaşam hakkı olduğu gerçeğini ortaya çıkardı. Yaşam hakkı kavramı, giderek hayvan hakları kavramını doğurdu. Dünyadaki bütün uygar ülkeler bu düşüncelerin savunucusu olmuşlardır. Hatta bu kavramlar uygarlık ölçütü bile kabul edilmiştir.
İnsanın, toplumun sürdürülebilir ve sağlıklı yaşaması ile gelişmesinde en önemli doğal faktörler arasında hava, iklim, su ve toprak gelmektedir. Bu temel faktörlerden olan iklimdeki değişiklikler diğerlerini de doğrudan veya dolaylı etkilemektedir.
İklim değişikliği insanlık tarihi boyunca karşılaşılacak olan en büyük doğal felaket olarak tanımlanmaktadır. İklim değişikliği etkileri, adaptasyon ve korunmaya muhtaçlığın doğru ve güvenilir değerlendirmeleri, araştırmacılar ve politikacılar için gittikçe artan biçimde önem kazanmaktadır. Bu konuda Birleşmiş Milletler ve Dünya Meteoroloji Teşkilatı tarafından ortaklaşa kurulan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) son yıllarda tüm dünya ülkelerinden temsilcilerle bu gidişata ortak çözüm bulması yönünde çalışmalarını sürdürmektedir. Dünya ülkelerini bir araya getiren bu kuruluşun çalışmalarına benzer ulusal çalışmaları yapan ülke araştırma merkezlerini, üniversitelerini, kamu kuruluşlarını, hükümet kurumlarını ve kişileri bir araya toplayarak ortak yorum, eleştri ve sonuca varmak için bir forum imkanı sağlanması bu kongrede hedeflenmektedir. İklim değişikliğinin hızlanmasına yol açan atmosferdeki sera gazları kaynaklarının azaltılması, iklim politikalarının anahtar hedefi olmayı sürdürmektedir. Bütün bunların yanında tüm ilave kirlenmeler yarın duracak olsa bile, gelecek onlarca yıldan yüzlerce yıla kadar geri döndürülemeyecek bir iklim değişikliği sürecinin şimdiden sonuç verdiği bir gerçekliktir. İklim değişikliğinin dünyanın bazı bölgelerinde su kaynaklarına olumlu tesirlerinin olması beklenirken diğer yerlerinde olumsuz etkilerin ortaya çıkması beklenmektedir.
de gerçekleşmiş ve buna dayalı olarak avcılık usulleri de değişmiştir. Avrupa ve Asya’yı kapsayan tunduralar ve stepler 20 bin yıl önce başlayan
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.