Genellikle eylemleri, bunun dışında sıfatları ve kendi gibi zarfları belirtir, tamamlarlar.
Eylemlerin, sıfatların, zarfların anlamını güçlendirir veya kısıtlarlar.
Asıl görevleri eylemleri yer, yön, durum, miktar, soru yönlerinden nitelemektir.
Örn:
İki gün önce seni aramıştı. (zaman)
Geri dönmeyiniz. (yer-yön)
Onlardan kolay kurtuldu. (durum)
Derslerine az çalışıyorsun. (azlık-çokluk)
Bu acıya yürek nasıl dayansın? (soru)
1.DURUM (HAL):
Eyleme sorulan “nasıl” sorusunun yanıtıdır.
Eylemin nasıl yapıldığını ve ne durumda olduğunu belirtir.
Örn:
Aynaya bakıp katıla katıla güldü.
Çocuk bize böyle anlattı.
Delice konuşma, kızarım!
Koşarak yanımıza geldi.
2.ZAMAN:
Eylemin zamanını belirtirler.
Eyleme sorulan “ne zaman” sorusunun yanıtıdır.
Eylemin zamanını sınırlandırırlar.
Örn:
Akşam bize geldiler.
İşim henüz bitmedi.
Bu sorunu sonra konuşuruz.
Eskiden buralara gelirdik.
3.AZLIK-ÇOKLUK:
Eylemlerin, sıfatların veya görevce kendisine benzeyen sözcüklerin (zarfların) miktarını, derecesini, ölçüsünü belirtirler.
Miktarlarını kısar, sınırlar, arttırır…
Eyleme, sıfata veya zarfa sorulan “ne kadar” sorusunun yanıtıdır.
Örn:
Bu sınava daha çok çalışmalısınız.
Koşmayı çok seviyorum.
Biraz daha sabret.
İki metre kadar atladı.
Sıfatlarda sıfatın önüne gelerek sıfatın azlık-çokluğunu, derecesini belirtir.
Örn:
Tüy kadar hafif çocuk. (eşitlik)
Çok güzel insan. (aşırılık)
Pek güzel insan. (aşırılık)
Daha çok, pek çok güzel insan. (aşırılık)
Daha sevimli hayvan. (üstünlük)
En sevimli hayvan. (en üstünlük)
4.YER-YÖN:
Eylemin yerini yönünü belirtirler.
Genelde kullanılanlar: “yukarı, aşağı, ileri, geri, içeri, dışarı, öte, beri…”
Örn:
Bir anda ileri atıldı.
Öte git.
İçeri buyurun.
Geri çekilin.
5.SORU:
Eylemleri soru yoluyla belirten ve gördüğümüz diğer zarfları buldurmaya yarayan sözcüklerdir.
Soru eyleme sorulur.
Örn:
Ben bu durumda ne yapabilirim?
Buraya nasıl gelebildin?
Niçin büyüklerini dinlemiyorsun?
Bu yazıyı ne biçim yazmışsın?
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.