-

muhammed sharif al faruqi kimdir hayatı yaşamı

30 Ocak 2012 Pazartesi yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

1. dunya savasinda, 24 yasinda basit bir osmanli subayiyken, tarihinin en muthis uckagitciliklarindan birini yaparak, modern ortadogunun sekillenmesinde bircok general ve politikacidan daha etkin olmustur.

al faruqinin yedigi haltin anlasilmasi icin donemin kisa bir ozetini yapmak lazim: ingilizler, rusyayla ittifak kurmalari sonucu, osmanlinin toprak butunlugunun rus tehdidine karsi korunmasina iliskin 100 senedir suregelen politikalarini degistirmislerdir. nitekim osmanlinin savasa girmesiyle, rusyanin istanbulu, fransanin suriyeyi almasi kesin ve hatta hakli gorulmektedir. ingilizler de buna karsin, osmanlinin arap topraklarini dolayli olarak kontrol edip, hindistan-misir arasinda, gelecekteki rus tehdidine karsi saglam bir koridor yaratmak istemektedir.

fakat bunun nasil yapilacagi tartisma konusudur. geleneksel olarak bu bolge, londradaki disisleri bakanliginin ve hindistan hukumetinin etkisindeyken, lord kitchenerin savas bakani olmasiyla, kahiredeki valilik dengeleri degistiriverir. sultani halife olarak goren sunni nufusundan korkan hindistan yonetiminin tum baltalamalarina karsin, kahire, araplara hilafet onerip bir ayaklanma yaratmak ister. boylece osmanli yenilecek ve avrupada acmaza donusen siper savasinda dengeler degisecekti. kahirenin uzun vadedeki amaci ise, bu araplarin ufak tefek kralliklar halinde icislerinde bagimsizliklarini kazanip, disislerinde ingiltereye ve daha onemlisi, kahireye baglanmasiydi. kahire, ingiliz imparatorlugunda londradan sonra ikinci siyasi merkez olagelen hindistan imparatorlugunun yerini almak istiyordu.

iste kahirenin, mekkenin serifi huseyin'le halifelik pazarligini yaptigi bugunlerde, canakkalede savasmakta olan al faruqi bir gece birligini terk eder ve muttefiklere teslim olur. kahire icin onemli bilgileri oldugunu soyleyerek oraya yollanir.

al faruqi, al-ahd denen bir gizli arap cemiyeti uyesiydi. al-ahd bizdeki ittihat ve terakkinin arap versiyonudur bir bakima, fakat asil kurulus amaci osmanlidan bagimsizlik kazanmak degil, enver pasa takiminin giderek sistematiklesen turkculuk ve merkeziyetcilik politikalarina karsi cikmakti. arap ve turk nufuslari esit olmasina karsin, istanbuldaki hukumette 150 turk milletvekiline karsi sadece 60 arap vardi. dahasi hicaz demiryolunun yapimiyla, yonetimi ele gecirmis jon turklerin bolgedeki etkisi artacakti.

hayati boyunca osmanliya ve sultana az cok bagli olan huseyin, artik asil gucun jon turklerde oldugunu biliyordu ve enver pasanin, savas biter bitmez kendisini gorevden surecegine dair gizli emirleri ele gecirince, arap milliyetcileriyle iliski kurmus, ingilizlerin tekliflerini ve mesajlarinin bir nevi fizibilite calismalarini yaptirtmisti.

dolayisiyla al faruqinin de, al-ahd'la olan iliskisi sayesinde, bu olan bitenlerden haberi vardi ve kahireye varir varmaz, kendini al-ahd'in sozcusu olarak tanitti. halbuki hic boyle bir gorevi veya rutbesi yoktu. tek yaptigi, ingilizlerin husseyine verdikleri teklifleri ayrintilariyla anlatmasiydi; bu da zaten kendi cikarlarina uygun bir destek bulmanin sevincindeki kahire ingilizlerine yetip de artmisti.

al faruqinin yalanlari sayesinde, ingilizler, huseyinin liderliginde ayaklanmayi yayacak cok guclu bir arap gizli orgutlenmesi oldugunu sandilar. al faruqiye, araplara verilecek olan imtiyazlar bildirildi ve al faruqi bir arabulucu haline geldi. fakat isin komik tarafi, al ahd, faruqinin kendisini onlarin sozcusuymus gibi tanittigini hic bilemedi. bilemedigi gibi, al faruqi'nin ayni zamanda huseyinin otoritesiyle konustugunu sandilar. al faruqi bununla da kalmadi, huseyine de kendisini, al-ahdda olup bitenlerden haberdar bir ingiliz-arap cifte ajani olarak tanitti.

yani huseyin, al-ahd, kahire ucgenindeki herkes, al faruqinin digerlerinin yetkili sozcusu olduklarina inandi ve hicbiri, al faruqinin tasidigi her mesaja kendi yorumunu kattigini bilemedi.

sonucta, araplarin topyekun ayaklanacagi ve bu sayede butun savasin kazanilacagi hayaline iyice ikna olan kahire yetkilileri, yillarca onlarin liderligini yapmis ve simdi savas bakani olan lord kitchenerin muthis prestijiyle, politikalarini disisleri bakanligina kabul ettirip, hindistani ekarte etti. faruqi de tam bu siralarda kayiplara karismisti. 24 yasinda ortaligi birbirine katan bu "hickimse"nin neden olacagi (tek neden degil tabii ama son kertede dengeleri degistiren) degisimler daha yeni basliyordu.

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-