-

Fulya Zenginer kimdir biyografi - oynadığı diziler

24 Mart 2013 Pazar yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Fulya Zenginer, 21-Temmuz-1989 İstanbul doğumludur. Güzel oyuncu ilk olarak "İki Aile" adlı diziyle kariyerine başlamıştır. En dikkat çeken çıkışı halen devam ettiği "Küçük Kadınlar" dizisiyle yapmıştır. Bir dönem sunuculukta yapan "Fulya Zenginer" genç yaşına rağmen, başarılı performansıyla dikkat çekmektedir. Kanal D'de yayınlanan dizi salı akşamları 22,15'de yayınlanmaktadır.

"Fulya Zenginer'in" rol aldığı "Küçük Kadınlar" adlı dizinin diğer karakterleri;
Hande Soral, Armağan Gezici, Fulya Zenginer, Yeliz Gezici, Elit İşcan, Bilge Gezici, Selin Ilgar, Cansu Gezici, Ahmet Levendoğlu, Hulusi Deviren, Ali İl, Ali, Sezek, Burak Tamdoğan, Mustafa Gezici, Birsen Dürülü, Bade Yenice, Hülya Şen, Şevkiye Cansel, Mehtap Bahri, Mihrace İçen, Kemal Pekser, Timuçin, Halim Ercan, Cemil, Kevork Türker, Sami Deviren, Vural Buldu, Cengiz, Ezgi Bakışkan, Fatmagül Özlü, Burak Sağyaşar, Utku Deviren, Deniz Kurdoğlu, Nalan Gezici

Mesleği: Dizi Oyuncusu
Doğum Yeri: İstanbul
Doğum Tarihi: 21-Temmuz-1989


                                        
12 EKİM 2006 tarihini hiç unutmayacağım. Bu gün hayatımın en güzel günlerinden birisi başıma geldi. Sınıf temsilcisi arkadaşlarımın büyük çoğunluğunun oylarıyla Bakırköy Lisesi gibi tarihi ve köklü bir okulun öğrenci meclisi başkanlığına seçildim. Bu nedenle kendimi kısaca size anlatmak istiyorum.

21 Temmuz 1989 yılında İstanbul’da doğdum. İlköğretimi Zeytinburnu Nuri Paşa İÖO’nda okudum. Bakırköy Lisesi’ne gelmeyi özellikle istedim. Çünkü en iyi eğitimi burada alacağımı biliyordum ve üç yıl boyunca bu düşüncemde ne denli haklı olduğumu çok iyi anladım.
 

Edebiyata ilgim vardır. Bu nedenle en önemli özelliğim kitap okumaktır. Okumayı çok seviyorum. Benim için kitap okumak boş zamanlarda yapılan hobi değildir. Bir tutkudur kitap okumak. Zamanımı değerlendirdiğim en görkemli faaliyettir.

Tarihe özellikle Türk tarihine çok ilgim var. Bu konuda da şanslı olduğumu düşünmekteyim. Çünkü ülkemizin her yerinde tarihi güzellikler göz kamaştırmaktadır.

                                            

Türkçemizi çok mükemmel buluyor ve en güzel şekilde kullanmaya çalışıyorum. İnsanlarla diyalogumun iyi oluşunu da güzel Türkçemize bağlıyorum. Albert Einstein’in; “önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur” sözüne inat insanlara önyargılı asla yaklaşmıyorum. Bu nedenle farklı kişilik ve kültüre sahip insanlarla dostluk kurabiliyorum ve kurduğum bu dostlukları devam ettirebiliyorum. Ayrıca bu dostlukların güzelliğiyle İngilizcemi de ileri seviyelere çıkardım.

Yüzmeyi de çok seviyorum. Uzun yıllar hayalimde hep iyi bir yüzücü olmak vardı. Bu alanda ülkemizin imkânlarının kısıtlı olması nedeniyle yüzücü olma hayalim söndü.

Şimdiki hayalim ise tiyatro. Bana göre tiyatro sahnesi inanılmaz ve büyüleyici bir yer. Sahnede yuttuğumuz “o sahne tozunun” bizi bayıltmasıyla insan kendisine ait olmayan duyguları da yaşar. Böylece başkalarını anlamanın onlarla bütünleşmenin en güzel yolunu buluruz tiyatro sayesinde.

Bakırköy Lisesi Öğrenci Meclisi Başkanı olarak 1600 öğrenci arkadaşımın; idareciöğretmen ve diğer bize hizmet eden personelin; ayrıca yarım asırlık görkemli “Bakırköy Liselilik” vizyonu (uzak veya geniş görüşlülük) ve misyonunun (amaç yâda görev) bana yüklediği ağır sorumluluğun bilincindeyim. Bu sorumluluğumu en iyi biçimde yerine getirmeye çalışacağım. Hep birlikte gerçekleştireceğimiz bu onurlu yolculukta ben sadece hepimizin sesi ve görüntüsü olacağım.

Hepinize saygılar sunarken bundan sonraki yazımızda da Bakırköy Lisesi Öğrenci Meclisi Başkanı ve meclisi olarak Türk eğitimine ve demokrasi kültürüne neler kazandırabileceğimizi sizinle paylaşmaya çalışacağım.









0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-