-

Fenerbahçe, Laikliğin Cumhuriyetin son kalesi mi?

15 Mayıs 2012 Salı yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Son günlerde yüksek sesle  dile getirilen söylemdir. Bu söylemin arkasında Aziz Yıldırım'ın şike davasında yaptığı savunmada belirttiği 
"Fenerbahçe laiklikliğin ve cumhuriyetin son kalesidir. Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçirmek istemektedir" söylemi  yatmaktadır. Bu sözler Kadıköy'de yaşayan ağırlıklı olarak hükümete muhalif Laik çevrelerin sahip çıktığı Fenerbahçe'nin siyasal iktidarla ve cemaat yapılanmasıyla mücadele eden bir sivil toplum kuruluşu olduğu algısı yaratılmak istenmektedir.

Kuşkusuz Türkiye'deki egemen sınıfla ve derin yapılanmayla mücadele etme yolları tamamen tıkanmiştir. Belki de bu yüzden Futbolla hiç bir ilgisi alakası olmayan kimi çevrelerde  Fenerbahçe'yi siyasal mücadele alanı haline getirmek istemektedirler.

Daha önce denenen  Cumhuriyet Mitingleri, kaç kişiyiz biz hareketi, Ordu'yu göreve çağırma  eylemleri  başarısızlıkla  sonuçlanmış, Türkiye'de muhalefet bir türlü demokratik ve kitlesel bir kimlik bulamamıştır.

Bunun en önemli nedenlerinden biri  Türkiye'de muhalafetin liderini ve kurumsal kimliğini bulamayşındandır.
Aziz Yıldırım, bu anlamda geniş kitleler için arkasından yürünecek bir lider profili çizerken, futbol ile alakası olmayan kişiler için de  Atatürkçü ve Laik söylemleri umut haline gelmiştir.




Gelinen noktada Fenerbahçe Kadıköy eksenli bir muhalefet etme biçimidir.  Kimi çevreler safiyane duygularla sadece Fenerbahçe'nin hakkını korumak için bu mücadele alanını kendine seçmiştir. Kimileri ise bu alanı hükümet ile cemaati ters düşürmek, kargaşa yaratmak, Türkiye'de hapiste yatan masum insanlar olduğu, bu ülkede adaletin olmadığına dikkat çekmek için kullanmaktadırlar.

Türkiye'de haklı veya haksız  Generallerin,yazarların,sanatçıların,öğrencilerin  yatıyor olması kimsenin umrunda değildir. Lakin futbol gibi Türkiye'nin en popüler sporunun ve onun en büyük kulübü olan Fenerbahçe'nin gelmiş geçmiş en iyi Başkanı olan Aziz Yıldırım'ın hapse atılması, taraflı tarafsız herkesin umrundadır. Dolasıyla Aziz Yıldırım'ın haksız  yere içeride olduğu algısı yaratılır ya da hakikaten böyle olduğu kanıtlanırsa, yani halk "uyandırılırsa" Türkiye'deki diğer davaların da aslında  içi boş olduğu yargının bağımsız olmadığı ve operasyonel olduğu gibi bir düşüncenin yavaş yavaş oluşmasını sağlayacak, adalet ve yargı sistemi itibarsızlaşacaktir.

Kısaca  Fenerbahçe çok farklı gurupların kendi hesapları içerisinde kullandığı bir marka olmuştur. Bunun içinde takımını çok seven futbola  aşık siyasetle mesafeli kitleler olduğu gibi Futbolla ilgisiz geniş kitleleri yönlendirmek isteyen insanlar da mevcuttur.

Bu durum aynı zamanda büyük bir karmaşayı beraberinde getirmektedir. Fenerbahçeli olup hükümete ve cemaate  sempati besleyen kitleler olduğu gibi  Galatasaraylı olup Laik sosyal demokrat kitleler de vardır.
İşte kafa karışıklığı tam da  bu noktadır. Galatasaraylı kimliğiyle Aziz Yıldırım'ı şaibeli bulan Fenerbahçeye ceza verilmemesini eleştiren Galatasraylı Laik bir  taraftar, aynı zamanda  Aziz Yıldırım'ın savunmasındaki Laiklik ve Cumhuriyet vurgusundan hoşnutluk duymaktadır. Bu iki kimliği birbirine karışan taraftar kendine cephe bulmakta zorlanmaktadır.

Cemaat ve Akp'ye sempati besleyen Fenerbahçeliler ise daha ziyade sessiz kalıp gelişmeleri beklemek istemektedirler. Büyük Ölçüde Aziz Yıldırım'ın takımlarına zarar verdiğine inanmak ihtiyacı içerisine girmişlerdir. Bir kısmı da  Akp'ye sempati beslemeye devam edip, cemaat'i bütün olayların sorumlusu ilan ederek fikriyatını ve tavrını net bir şekilde belirlemenin derin huzurunu yaşamaktadir.

Nitekim önce emniyetin yaptığı şike operasyonları, ardından meclisten geçen yasa ve hükümetin etkin çalışması ile Tff başkanının yeniden belirlenerek Fenerbahçe'nin kurtarılması operasyonların tamamen emniyet tarafından yapıldığı siyasal iktidarın Fenerbahçe ile hesabı olmadığı gibi bir algı yaratmıştır.
Bu yüzden Akp'ye oy veren aynı zamanda Aziz Yıldırım'ı seven Fenerbahçeliler bu noktadaki ayrımla rahatlamışlardır.

Yine de gelinen süreçte  görülmektedir ki At izi İt izine  karışmıştır. Futbol içinde binbir unsurun bulunduğu bir çorba haline gelmiştir. Artık futbol asla sadece futbol değildir.

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-