-

cnntürk'te 28 Şubat tartışması - aydın doğan - can ataklı

1 Mart 2012 Perşembe yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Gazeteci Can Ataklı CNN Türk’te, Ertuğrul Özkök ve Zafer Mutlu’nun 28 Şubat döneminde şantajla Turizm Bakanı Bahattin Yücel’i istifa ettirdiğini öne sürdü. Bunun üzerine programa bağlanan Hürriyet gazetesi sahibi Aydın Doğan, “Özkök ve Mutlu böyle bir şey yapmışlarsa dünyanın en şerefsiz en ahlaksız insanlarıdır” dedi

CNN Türk’te yayınlanan Tarafsız Bölge programında Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı ile işadamı Aydın Doğan arasında, 28 Şubat döneminde Turizm Bakanı Bahattin Yücel’in, dönemin Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Zafer Mutlu tarafından istifaya zorlandığı iddiaları üzerine çok sert bir tartışma yaşandı.
Ahmet Hakan’ın sunduğu programın canlı yayın konuklarından Can Ataklı, “28 Şubat sürecinde Zafer Mutlu, Hürriyet gazetesine haber gönderdi. Elimizde 6 tane dosya var istifa etmezse açıklayacağız denildi. Dosya tehdidiyle siyasetçi istifa ettirildi” dedi.
Yücel’in arkadaşı olduğunu söyleyen Ataklı, “İstifa etmezse hakkında büyük bir karalama kampanyasıyla asılsız bir yolsuzluk dosyasını yayınlayacaklarını anlattım. Ailesini topladı durumu anlattı istifa kararı aldı” dedi.
Ataklı’nın iddiaları üzerine yayına telefonla bağlanan Hürriyet gazetesi sahibi işadamı Aydın Doğan “Ertuğrul Özkök ve Zafer Mutlu böyle bir şey yapmışlarsa dünyanın en şerefsiz en ahlaksız insanlarıdır” diyerek iddiaları reddetti.


Oynat
‘Hepimiz idam edelim’
“Ben tartışmaya girecek değilim ama bir konuya açıklık getirmek istiyorum” diyen Doğan, şunları söyledi “Can Ataklı, Hürriyet gazetesi Turizm Bakanı istifa etsin diye haber göndermiş dedi. Ertuğrul Özkök de Zafer Mutlu da eğer böyle bir şey söylemişse şerefsizlik ahlaksızlık yapmıştır. Eğer böyle bir şey yapılmışsa yarın Özkök’ü hepimiz idam edelim. Bana göre Can Ataklı hezeyan halinde. Bunu yapmamak lazım. Medya patronları orada yok diye her şeyi medyaya yüklemek haksızlıktır. Türkiye’nin en namuslu kesimi bence gazeteciler ve gazetelerdir.
Gazeteleri böyle hükümetleri düşüren bir şekilde yansıtmak, kamuoyun önünde bu kadar küçük düşürmek da doğru değil, bunu kınıyorum. Bu yaştan sonra oraya çıkıp tartışamam ama herkes gelsin tartışalım. 28 Şubat’ta siviller görevini yapmamış, basın da haber peşinde koşmuş, bazen de hatalar yapmış. Sincan’da tankları yürütenler görevden alındı mı ki biz suçlanıyoruz.
Ben fazla uzatmak istemiyorum. Ama bu haksızlığı da yapmayın. Bana kalırsa Can Ataklı bir hezeyan halinde konuşuyor ve hata ediyor. Kahraman olmak istiyor ama aslında mesleğe zarar veriyor. Beyaz kağıt gibiyiz ama bize çok laf atıyorlar. Çünkü en kolayı medyayı suçlamak. Kim kartel kurdu da başkalarını kovdurmak öldürmek için çalıştı.”

‘Tanık olduğum şeyi anlattım’
Aydın Doğan’ın eleştirilerini dinleyen Ataklı ise, “Çok üzülerek dinledim Aydın Bey’i. Kendisi en eski medya patronudur. Hezeyan sözü beni çok üzdü. Kahraman olmak gibi bir niyetim de yoktu. Ben tanık olduğum şeyi anlattım, Aydın Bey’la ilgili bir şey de demedim” yanıtını verdi.
Bunun üzerine ise yeniden söz alan Aydın Doğan, “Benim adımı vermedin ama benim sahibi olduğum gazetenin şantaj yaptığını söylüyorsun. Böyle bir şey olması mümkün mü? Ben deli miyim, nasıl böyle bir şey yapabilirim? Ya Can, kafasında bir senaryo kurdu ya da bunu yapanlar dünyanın en büyük şerefsizleridir” diye konuştu.
Can Ataklı ise, “Meslek hayatımın son günü olabilir. Ertuğrul da mesaj atıp duruyor ben öyle bir şey söylemedim diye. Ben tanık olduklarımı, bana söylenenleri anlattım sadece. Böyle şeylerin belgesi de olmaz zaten” karşılığını verdi

‘Bazı şeyleri karıştırmış’
Aydın Doğan’ın ardından programa telefonla bağlanan gazeteci Zafer Mutlu da, “Can sanırım bazı şeyleri karıştırıyor. Ben böyle bir şey hatırlamıyorum, böyle bir şey de olmadı. Polemiğe de girmek istemiyorum. Mantıklı da gelmiyor zaten hikaye. Aradan 15 yıl geçmiş Can karıştırıyor da olabilir” diye konuştu.
Zafer Mutlu sabah saatlerindez de yazılı bir açıklama yaparak şunları dile getirdi:
Zafer Mutlu'dan açıklama

Olayların anormal çarptırıldığı bir dönemden geçiyoruz.
Daha dün akşam 1976 yılından beri birlikte çalıştığımız Can Ataklı akıl dışı bir konuyu gündeme getirdi.
Dedi ki "Bahattin Yücel'in istifasına ben aracılık yaptım." Çünkü Hürriyet gazetesi ortak arkadaşımız Bahattin Yücel ile ilgili 6 dosya hazırlamış ve bana göstermiş, denmiş ki "Bahattin Yücel istifa etmezse bu dosyaları yayınlarız."
Ben de Can'a demişim ki "Dosyalar gayri ciddi ama sen bunları Bahattin'e söyle." Can da bana "Yani Bahattin istifa mı etsin?" diye sormuş. Ben de "Ben öyle bir şey söylemem, bu vicdan" demişim.
Can o gece Bahattin'e gitmiş ve olayları anlatmış, Bahattin Yücel de istifa  etmiş.
Sonra bildiğiniz gibi yayına Aydın Doğan bağlandı ve Hürriyet'in böyle bir şeye karışmadığını söyledi, eğer kendisinden habersiz Ertuğrul böyle bir şey yaptıysa şerefsizdir dedi.
Ben de yayına telefonla bağlandım ve Can'la aramızda böyle bir konuşma geçmediğini, Ertuğrul dahil Hürriyet'ten hiç kimsenin Bahattin Yücel'le ilgili bana dosya göstermediğini anlattım, "Can herhalde olayları karıştırıyor" dedim.
Olay kısaca böyle oldu.
Ama olay Milliyet ve Vatan dahil, bazı gazeteler ile bazı internet sitelerine nasıl yansıdı biliyor musunuz?!!!
"Can Ataklı 'Bahattin Yücel, Ertuğrul Özkök ve Zafer Mutlu'nun santajı ile istifa ettirildi' dedi" ve "Aydın Doğan, Ertuğrul Özkök ile Zafer Mutlu böyle birşey yaptılarsa şerefsizdirler dedi" diye...
Can Ataklı 15 sene önceki olayları karıştırıyor olabilir ama aradan 24 saat geçmeden TV'dencanlı yayınlanan bir olayda benim adım "şantajcı" ve "yaptıysa şerefsizdir" gibi bir habere nasil giriyor anlayamadım.

Yücel’in istifası
1997 yılında, RP’nin son günlerdeki çıkışlarından rahatsızlığını dile getiren Turizm Bakanı Bahattin Yücel, RP’nin de içinde yer alacağı yeni bir hükümet modeline tavır alarak, bakanlık görevinden istifa etmişti. Cumhuriyet hükümetlerinde görev almanın, RP’ye radikal unsurlardan arınmada önemli katkıda bulunacağına içtenlikle inandığını belirten Yücel, “Toplumsal uzlaşma ve iç barış adına kurulan hükümetin, demokrasi için önemli bir adım olduğunu topluma benimsetmek amacıyla uğraş verdim. Ancak RP, demokrasi ve cumhuriyetin temel ilkelerini referans almadığını yüksek sesle ifade ederek, iç barış ve uzlaşmanın ortadan kalkmasına neden olacak tehlikeli bir gelişmeye adeta önayak oldu” ifadesini kullanmıştı. Yücel RP’nin yarattığı gerginlik tırmanırken, BBP’nin katılımıyla ortaya çıkan yeni çözüm arayışının, ülkeyi daha derin bir bunalıma sürükleyeceği inancında olduğunu kaydetmişti.

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-