-

muhsin Yazıcıoğlu'nun son yolculuğundan fotoğraflar!

7 Aralık 2011 Çarşamba yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşının hayatını kaybettiği helikopterin düşmesiyle ilgili yeni bulgular gün yüzüne çıkarken, kazada hayatını kaybedenlerden İhlas Haber Ajansı Muhabiri İsmail Güneş'in fotoğraf makinesinden çekildiği anlaşılan fotoğraflar ortaya çıktı.



Helikopterin düştüğü gün olan 25 Mart 2009 saat: 10.09'da ilk fotoğrafını çeken gazeteci Güneş, son fotoğrafı helikopter düşmeden çok kısa bir süre önce çekiyor. Cihan Haber Ajansı'nın ulaştığı toplam 144 adet fotoğraflarda helikopterin içinde Muhsin Yazıcıoğlu'nun emniyet kemerinin takılı olduğu görülüyor.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Gazeteci İsmail Güneş'in helikopterin düştüğü gün çektiği fotoğraflar soruşturma dosyasında önemli deliler arasında yer alıyor. O günkü hava şartları, helikopterin kokpitinden sökülen parçaların uçuş esnasında panelde olduğu, uçuş yüksekliği gibi unsurlar büyük ölçüde bu fotoğraflardan elde edildi. İsmail Güneş'in fotoğraf makinesinde çekilen fotoğrafların yerel saatten bir saat öncesi olarak kayıt yaptığı da anlaşılıyor. 25 Mart 2009 tarihinde saat: 10.09'da BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ'ın basın toplantısı sırasında çekilen fotoğraflarla birlikte Muhsin Yazıcıoğlu'nun Sivas esnafıyla bir araya gelmesi fotoğraflara yansıyor. İsmail Güneş'in Sivas'tan Kahramanmaraş'a giderken helikopterin içinde çektiği fotoğraflar ve Maraş'ta yapılan mitingden kareler bulunuyor. 14.35'te çekildiği belirtilen fotoğrafta ise Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikoptere bindikten sonra emniyet kemerini takarken, Pilot Kaya İstektepe'nin helikopterin kapısını kapatması görülüyor.

Fotoğraflarda Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ilçesinden havalandıktan sonra helikopterdekilerin çikolata yedikleri göze çarpıyor. İsmail Güneş'in fotoğraf makinesının saatine göre saat: 14.50'de çekildiği anlaşılan fotoğrafta Güneş'in kendisi görülüyor. Fakat Gazeteci Güneş'in hemen arkasındaki detayda ise Pilot Kaya İstektepe'nin kolundaki saatin 14.54'ü gösterdiği farkediliyor. Saat: 14.51'de yani helikopter düşmeden 10 dakika kadar önce çekilen son fotoğrafta ise Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun son derece düşünceli olduğu görülüyor. 14.58 ve 14.59'da çekilen altı fotoğrafta ise helikopterin uçtuğu güzergâh açıkça görülürken, oldukça alçaktan uçtuğu da bariz şekilde belli oluyor. Saat: 15.00'de çekilen son fotoğrafta ise beyaz bir zemin ve bazı lekeler bulunuyor. Fotoğraf Photoshop programında elden geçirildiğinde ise lekeler daha da netleşiyor. Bu fotoğrafın nasıl ve ne şartlarda çekildiği ise henüz bulunabilmiş değil.

HELİKOPTER KAZASINDA AWACS ŞÜPHESİ
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'yla birlikte 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasında, İncirlik'ten kalkan NATO'ya ait bir Awacs uçağının gökyüzünde olduğu radar kayıtlarında tespit edildi. Kayıtları gören Pilot Volkan Sürmeli, "Awacs uçaklarının birçok özellikleri olmakla birlikte 40 bin feet yüksekte 600 kilometrekarelik bir coğrafi alandaki uçan hava araçlarına nüfuz edebilme özelliği bulunuyor" dedi.

Pilot Sürmeli, 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine bağlı Kızılöz Köyü yakınlarında meydana gelen helikopter kazasıyla ilgili yeni iddialar ortaya attı. Sürmeli, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk olarak kazanın olduğu saatlerde, gökyüzünde bulunan NATO'ya ait Awacs uçağının bulunduğunu söyledi. Radar kayıtlarında bunun açıkça görüldüğünü belirten Sürmeli, bu uçakların, transponderi (alıcı vericileri) olmayan hedefleri bile takip edebilme özelliğini taşıdığını ifade etti. Kazanın olduğu anda, bölgede transponderi kapalı olarak uçan f4 ve f16 savaş uçaklarının da olduğunu öne süren Sürmeli, şöyle konuştu:

"Awacs sistemi aynı zamanda transponder'ı olmayan hedefleri takip etmek için tasarlanmıştır. Awacs'ın 'buldukları' bir liste olarak bilgisayar sisteminde tutulmaktadır ve kullanıcılar ile silah işletim sistemleri için anlamlı hedef takip verisi oluşturmak için önceki taramalardan gelen geri dönüşleri mevcut radar taraması ile eşleştirmeye çalışır. Bu sürecin bir bölümü, mevcut taramadaki hedef XYZ'in bir önceki taramadaki XYZ olduğunun bilgisayar tarafından emin olunması için hedeften hedefe
karşılaştırmalarını içermektedir. Bilgisayardaki toplam iş yükü hedef listesinde yürütülen transponder'ı olmayan hedeflerin toplam sayısının üslü fonksiyonudur. Eğer hedefin bir transponder'ı varsa, sadece transponder'ı olan hedefler için gereken bilgisayar gücü daha az olduğundan değil, transponder'ı olmayan hedefler için olan işgücü azalacağından Awacs transponder geri dönüşünü kullanarak hedefi takip eder. Bu noktada Yazıcıoğlu'nun helikopterinde açık bir transponder olduğu ve aynı zamanda kaza meydana geldiği sırada bölgede transponder'ı kapalı olarak uçan f4 ve f16 savaş uçaklarının olması son derece manidardır. İki hatta 3 radar takibi, 3 değişik yol boyunca yayılan, sadece bir ortak noktada, helikopterin hem Esenboğa hem de Awacs'ın radarından kaybedebileceği tek bir hatada, bir araya gelmektedir ve bu da Yazıcıoğlu'nun helikopteri içindeki radar transponderıdır. Yazıcıoğlu'nun helikopterinin 3 değişik radar ekranından yani Ankara Esenboğa radarından, Askeri radardan ve Awacs radarından aynı anda kaybolması iddiası esrarengiz ve talihsiz bir olaydır, açıklanmalıdır".

HELİKOPTERDEKİ ELT CİHAZI
Öte yandan, kazanın meydana geldiği günden bu yana tartışılan en önemli konulardan biri olan helikopterdeki ELT cihazının da ne olduğu kesinleşti. Kazanın ardından yapılan açıklamalarda helikopterde Artex marka yeni nesil bir ELT cihazı bulunduğu ifade edilmişti. Ancak helikopterin Hava Araçları Telsiz Ruhsatnamesi ve helikopterin kazadan 30 gün önce çekilen bir fotoğrafı incelendiğinde, içerisinde AR Pointer ELT 4000-10 marka tedavülden kaldırılmış bir cihaz olduğu ortaya çıkıyor. Pilot Sürmeli, bu konuya ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu:

"Kazadan 30 gün önce çekilmiş olan fotoğrafta helikopterde farklı bir ELT anteninin monte edilmiş olduğunu görüyoruz. Fakat kazadan sonra helikopterde monte edilmiş olan antenin dışında ruhsatlandırılmamış farklı bir ELT cihazının anteni ortaya çıkıyor. Bu da Mad Air şirketi teknisyeni Kenan Köksal'ın izinsiz olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Kaza Kırım ekibi tarafından bölgeye götürülüp orada çalıştırılma kuşkusunu ortaya çıkartıyor".

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-