-

Şehir Tiyatrolarına Akp'nin Eli Değiyor - Büyük İsyan - Baskı ve Zulüm

20 Nisan 2012 Cuma yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Bilim ve sanat düşmanı Akp'nin hedefinde tiyatro ve tiyatrocular var. Sanat üzerindeki baskı her geçen gün artarken tiyatrocular isyan noktasına geldiler. Hiç bir dönemde bu kadar baskıya maruz kalmadıklarını belirten sanatçılar  bu büyük yanlışdan geri dönülmesi çağrısı yaptılar...

Önce İskender Pala ardından Hadi Uluengin ve Mustafa İsen ile başlayan 98 yıllık İBB Şehir Tiyatrolarına dönük saldırı son noktasına ulaştı. Artık oyun seçiminden kimlerin oyunda yer alacağına dair her şeye sanatçılar değil belediye bürokratları karar verecek. Düzenleme sanatçıların büyük tepkisine yol açtı.
Uzun süredir gerici basının hedefi haline getirilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na dönük saldırı, tiyatronun belediyenin şube müdürlüğüne dönüştürülmesiyle son noktasına ulaştı. Belediyenin düzenlemesi bugün yüzlerce tiyatrocunun tepkisiyle karşılandı.
“Tiyatro, belediyenin şube müdürlüğüne dönüştürülüyor”
Düzenlemeye ilişkin Muhsin Ertuğrul Tiyatro Binası önünde bir araya gelen yüzlerce sanatçı adına ilk sözü tiyatro sanatçısı Tolga Yeter aldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a şehir tiyatrosu adına yazılan mektubu okuyan Yeter, Şehir Tiyatrosunun tiyatro oyuncuları için 98 yıldır kutsal bir yuva olduğunu dile getirdi.


“Şehir tiyatrosu sanatçıları olarak, 100. yılını kutlamaya hazırlanan bir sanat kurumunu, kültürel mirasımız olarak yüceltmek yerine basit bir şube müdürlüğüne indiren böylesi bir yönetmeliği kabul edilemez buluyoruz” diyen Yeter, yönetmeliğin Topbaş tarafından imzalanmamasını istedi.
“Medyanın saldırısının nedeni anlaşıldı”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Sanatçıları Derneği’nin hazırladığı basın açıklamasını okuyan Aslı Öngören ise, bir süredir bir kısım medyanın iftira içeren haksız saldırılarına maruz kaldıklarını söyledi.
İlk başta anlamlandıramadıkları bu saldırının nedenini önlerine çıkan düzenleme ile anladıklarını belirten Öngören, burada amacın 98 yıldır tiyatrocular tarafından yönetilen bir kurumu tamamen bürokratlara devretmek olduğunu ifade etti.


“Genel sanat yönetmeni yerine belediye sekreteri geçecek”
“Yönetmelikle birlikte Şehir Tiyatrosu sanat kurumu olmaktan çıkarılarak basit bir şube müdürlüğüne dönüştürülecek” diyen Öngören şöyle konuştu:
“Yönetim kurulumuza genel sanat yönetmeni yerine, belediye genel sekreter yardımcısı başkanlık edecek. Tüm sanatsal kararla belediye bürokratlarının çoğunlukta olduğu yeni yönetim kurulu tarafından alınacak. Tüm bunlar 98 yıllık bir kurumun büyük mirasının sonu demektir. Bizce muhafaza edilmesi gereken değerler gayet açık. Bu yönetmeliği kabul etmiyoruz. Hiçbir güç bizi yolumuzdan alı koyamaz.”


“Biz, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın yaşayan tüm genel sanat yönetmenleri, bu kötülüğe teslim olmayacağımızı bildiriyoruz.” İstanbul Şehir Tiyatroları’nın 10 genel sanat yönetmeni biraraya gelip bu ortak cümleyi çeşitli biçimlerde söylediler dün. Belki dünya görüşleri bakımından hiçbir ortak bildiride imzalarını göremezdik ama Belediye Meclisi’nden geçen yeni yönetmeliğe karşı omuz omuza vermişlerdi. Turnede olan Kenan Işık ise Kadir Topbaş’ın sanat danışmanlığından istifa ettiği haberini yollamıştı.
Hamit Akınlı’dan başlayarak kronolojik olarak herkes söz aldı. Finalde ise herkes ayağa kalkıp Muhsin Ertuğrul, 1914’teki Belediye Başkanı Cemil Topuzlu, tiyatronun kurumsallaştığı yıldaki Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ ve ustalara saygı duruşunda bulundu.

Kim ne dedi?
Hamit Akınlı: Benim söyleyecek bir şeyim yok, bu adamları kesmek lazım.
Hayati Asılyazıcı: Şehir Tiyatrosu’na böyle karanlık bir perde hiç konulmamıştı. Biz buna direneceğiz, ben gelecek dönemde Şehir Tiyatroları’nı artık izlemeyeceğim ve halkımızı da boykota çağıracağım.
Gencay Gürün: Bu bir cinayet. Eminim ki sayın başkanımızla görüşmeler yapılabilir ve bundan geri dönüş olabilir. Böyle bir yükün altında kimse kalmak istemez.
Erol Keskin: Birtakım emredici kişiler “Tiyatroyu böyle değil şöyle yapacaksın”, diye ortaya çıkarlarsa, bu mesleğimize karşı düşmanca bir davranıştır, bu düşmanlık kabul edilecek bir şey değildir.
Taner Barlas: Bu sanata ve sanatçıya karşı yapılan en büyük saygısızlıktır. Bütün aydın, sanatçı arkadaşlarımızın yanımızda olduğunu biliyoruz, ancak birlikte olursak böyle bir karanlığı yok etme şansına sahibiz.
Şükrü Türen: Bir mesleğe sadece meslektaşlar zarar verebilir. Bu süreç adım adım nasıl gelişti ve bu makus sona ulaştı, biz bunları mutlaka ölçüp tartacağız. Ama bu bir gecede olmadı, bunu biliyoruz.
Nurullah Tuncer: Şehir Tiyatroları’na girdiğim zaman bir düstur vardı: Tiyatroyu tiyatrocular yönetir. Bugün bürokratların yapmış olduğu yönetmelikle karşı karşıyayız. Bu demek oluyor ki bundan sonra tiyatroyu bürokratlar yönetecek. Katılmak mümkün değil.
Mazlum Kiper: Ayşenil Şamlıoğlu’nu ben getirmedim, kim getirdi? Belediye. Kenan Işık’ı danışman, Abdullah Kaplan’ı müdür olarak getiren Kadir Topbaş. Nasıl bu insanlarla istişarede bulunmadan bir yönetmelik hazırlanır ve bu çaktırmadan geçirilir?
Orhan Alkaya: Tarihin affetmeyeceği bir kötülükle karşı karşıya kalan biz Şehir Tiyatrolular da bu yönetmeliği hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz. Öncelikle İstanbul seyircisine bir söz veriyoruz: Buradan çıkacağız. Darülbedai’den aldığımız bu mirası, kendini ne zannettiklerini bilmediğim birilerine teslim etmeyeceğiz.
Ayşenil Şamlıoğlu: Bu mesleğe 40 yıl hizmet verdim ve bu kadar değer verdiğim Darülbedai’yi üç yıl arkadaşlarımla birlikte yürütme onurunu taşıdım. İnanıyorum ki bu yanlıştan bir şekilde dönülecek. O güne kadar bu sıkıntıyı hep birlikte omuzlayacağız.

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-