Ziya Paşa’nın Terki-i Bendinde geçen toplumumuzu, insanlarımızı şiddete yönlendiren şöyle bir dizeleri vardır:
“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir”.
“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir”.
(Ziya Paşa (1825-1880) aynı zamanda daha başka ilginç mısralarıyla da meşhur olmuş bir Osmanlı aydınır;
Bu dizeler, şiddete dayalı eğitim ve kültür yapımızı dile getiren, Ziya Paşa’nın atasözü haline gelmiş dizeleridir. Yani, önce kusurlu insanı uyarmalı tekdir etmeli, tekdir ve uyarma ile uslanmayana dayak (kötek) atmalı- şeklinde yorumlayabileceğimiz, çağdaş eğitimle bağdaşmayan, insanları baskı ve dayak altında tutulmasını öğütleyen yanlış bir atasözümüzdür. (Osmanlı aydınlarının buna benzer çeşitli yanlış görüş ve yorumları vardır).
Ne yazık ki bizim toplumuzda böylesine yanlış olan güya atasözlerimiz vardır.
“Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin” gibi şeklinde söylenen pek de şık olmayan çok kaba özdeyişlerimiz de vardır.
Böylece şiddet kültürü ile yetiştiğimiz için, çocuklarını döven ana-babalar, öğrencisini döven öğretmenler, karısını döven kocalar, karakola düşeni döven polisler olayları ile sürekli karşı karşıyayız. Hem de, “dayak cennetten çıkma” demez miyiz.
Bu nedenle, şiddeti olağan ve de makul göstermek, görmek için, ana-babalar çocuklarını hocaya okula gönderirken, “eti senin kemiği benim” derlerdi. Daha 1940 lara kadar bazı “ilk mekteplerin” sınıflarında ve birçok karakollarda falaka bulundurulurdu.
Yine “bir kızı serbest bırakırsan ya abdala ya cıngana gider” sözü ve de baskısı, mutsuz evliliklere, aile facialara neden olmuştur.
Tüm baskıcı, dayak kültürümüz, demokrasimize de yansımız, her on yılda bir demokrasimiz ordunun dayağı ile karşı karşıya kalmıştır.
Yine koca dayağını olağan görmek isteyen, olağan gören aileler, “kızını dövmeyen dizini döver; “çocuğunu düşünen hocaya, kızını düşünen kocaya vermesin” şeklinde özdeyişler üretirlerdi.
Halkımızın bazılarından çok duymuşuzdur, kızdıkları liderler, siyasiler için, “….nu meclisin kapısına asacaksın, bak nasıl düzelir” derlerdi. Bizim Kırşehir’in 1.Devre Milletvekili Hamit’li Rıza Bey, istiklal mahkemesinde asılmadan önce, “Mustafa Kemal’i Meclis’in kapısına asacağım” diyesiymiş.
Adaletin bazen tek başına kaldığı, adaletin de yanılabildiği dünyamızda, “asmıyalım da besliyelim mi” düşüncesi yanlış bir düşüncedir.
Sonuç olarak, şiddet kültürü çağ dışı bir olaydır, insanı aşağılar, baskı altına alır, demokratik kültürü yaratmaz, şiddete eğimli bireyler yetiştirir. Devlet adamlarımız, siyasilerimiz de buna özen göstermelidirler.
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.