Hepimizin bildiği gibi, ülkeler arası birçok savaş meydana geliyor. Bunun sebebi sadece petrol,toprak v.b fakat bu gibi sorunlar konusarak çözülemez mi ?
Tabii ki çözülür , fakat bu olayları konusarak çözmek yerine savaşarak çözmek herkese daha uygun geliyor. Peki O savaş esnasında kaç milyon insan ölüyor ?
Kaç milyon çocuk , erkek , bayan ölüyor ? Günümüzde ”Savaş” kavramı bir çok kişi tarafından futbol maçı olarak görülüyor. Skorlar ise öldürdükleri insanlar oluyor. Ne kadar acı bir durum ! Savaş zorbaların acımasızca ve zalimce kullandığı bir araçtır. Sadece bir kaç litre petrol için binlerce hatta milyonlarca masum insan ölüyor. Savaşın olduğu bir yerde kim olmak ister ? Genel olarak herkes ”Kimse istemez” diyecektir çünkü orada belirli bir mutluluk yoktur. Mutsuz olduğunuz bir yerde durmak ister misiniz ? Savaş , oldukca acımasız bir araçtır ve bu gereksiz araç o bölgede yaşayan bütün insanların yaşama hakkını tehdit ediyor. Savaş ortamında iseniz , emin olun bu savaştan sizlerde etkilenirsiniz . Savaşın olduğu yerde yaşama hakkının olması gerçekleşen savaşlara göre çok küçük bir orandır. Savaşların Tek Sorunu ihtiyaçlardan mı çıkıyor. Bazen de siyasi , ekonomik , ve tarihsel bakımdan daha gelişmiş ülkeleri devirmek için kullanılan bu acımasız araç (savaş) tercih ediliyor. Bunu Unutmayalım Kavgayla , Savaşla , Küfürle , Kırıcı Sözle (v.b) ile hiç bir yere varılmaz. Bu gibi sorunları çözmek için konuşmak , tartışmak , eleştirmek gerekir.
Savaşın insan sağlığı üzerindeki tehdidi yalnızca savaş sırasında görülmüyor. Amerika’da askeri atıklar yüzünden, askeri tesislere yakın yerleşim yerlerinde yaşayanlarda kanser vakası giderek artıyor.
Asker ve Savaş Karşıtı Komitesi’nin (COMD) web sitesinde yer alan bir rapora göre, bu yerleşim yerlerinde doğan çocukların % 100′ü savaş kirliliğine maruz kalarak dünyaya geliyor. Bu sanayi bölgesindeki yetişkinlerin %90′ı, çocuklarınsa %80′i buna bağlı sinir sistemi, solunum yolları hastalıklarına sahipler. Kısacası savaşın doğrudan etkisinin asla görülmediği Amerika’da savaş endüstrisinin doğurduğu sonuçlar, savaşın etkisini nesiller boyu taşıyan savaş mağduru toplumları nasıl etkileyebildiğini göstermeye yarıyor.
Savaşın yol açtığı hastalıklar
Kanser: Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasından sonra yakın tarihin en yakın savaşlarından Körfez Savaşı’nın olumsuz sonuçları, son beş yılda etkisini göstermeye başladı. Son bir kaç yıldır 12-13 yaşında meme kanserine yakalanan Iraklı çocukların sayısı giderek artıyor. Iraklı çocuklarda yaygın olarak görülen bir diğer kanser türü ise lösemi.
Uzmanlık alanı �radyasyon ile kanser arasındaki ilişki� olan Boston Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Profesörlerinden Dr. Richard Clapp, 1995 yılında yayımladığı raporda savaştan sonra tiroid kanseri riskinin 2.5, testis kanserinin 2.2, beyin tümörünün 1.5, meme kanserinin görülme olasılığınınsa 1.3 kat arttığını belirtti.
Bağışıklık sistemi hastalıkları: Savaşın ve savaş artıklarının verdiği zarar yalnızca kanser türlerinin çoğalmasıyla sınırlı değil. Zira savaş sonrası doğan çocukların bağışıklık sistemi son derece zayıf olduğundan, buna bağlı hastalıklar da savaş mağduru çocuklarda bolca görülüyor. Hava, su ve yiyeceklerdeki atıklar anne karnından bebeğe geçip, anne ve babadaki pasif etkiyi aktif hale getirebiliyor. Yani anne ve babası sağlıklı olan bir çocuk, savaşa maruz kalan bir anne babadan dünyaya geldiği için savaşın ağır yükünü çekmek zorunda kalabiliyor.
Solunum yolu hastalıkları: Çeşitli kimyasal silahların ya da patlayıcıların yapımında kullanılan kimyasal maddeler, atıklar solunum sistemini etkiliyor. Bronşit va astım hastası çocukların oranı bir hayli fazla. Ayrıca doğrudan savaşa maruz kalan çocukların nefes borusu ve ciğerlerinde kimyasal maddelerin yol açtığı ciddi yaralar gözleniyor.
Dermatolojik problemler: Savaşın insan sağlığındaki olumsuz etkilerinden biri de cilt yüzeyinde baş gösteriyor. Savaş sırasında kullanılan kimyasal maddeler, cilt yüzeyinde ciddi yaralanmalara yol açıyor. Uzun süreli bir tedavi gerektiren yaralanmalar, savaş döneminde hijyenik bir ortamın olmaması sebebiyle diğer mikrobik hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Sıcak savaş kadar savaş sendromu da halk sağlığını tehdit ediyor. Özellikle piskolojik yönden insanları olumsuz etkileyen savaş sendromu sebebiyle Baş ağrısı Tansiyon Bulantı Kalp çarpıntısı görülmeye başlıyor.
Savaşta kadın ve çocuk olmak…
Göç ve cinsel şiddet
Savaşın psikolojik boyutu
Savaşın toplumsal yaşamdaki etkileri
Yaşama Hakkı, kişinin fiziksel varlığının sürdürebilmesinin güvencesini oluşturan insan hakkıdır. 4 Kasım 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesinde herkesin yaşama hakkının yasayla korunacağı, yasanın ölüm cezasını öngördüğü bir suçtan dolayı mahkemece verilmiş bir cezanın yerine getirilmesi dışında hiç kimsenin kasten öldürülemeyeceği belirtilmiştir.
İnsanın sağlıklı olarak doğması, bedensel bütünlüğünü psikolojik-entelektüel gelişim olanaklarına sahip olarak sürdürebilmesi, insan olarak varlığının -tüzesel kişilik yanı ile birlikte- doğa yasalarının zorunluluğundan başka hiçbir dünyevi bağ, önlem, zor yaptırım ile sınırlanmaması, etkilenmemesi, zarara uğratılmaması, yok edilmemesidir. Kısaca yaşama hakkı, ‘insanın öldürülmezliği’ hakkıdır. Kişinin beden bütünlüğünün doğal ölümüne kadar korunmasına da ‘yaşam hakkı’ denilmektedir. Devlet yetkesinin, toplumumuz bireylerinin, ‘yaşama hakkı’konusunda bugüne kadar yüzeysel de olsa bilgisi ve bilinçliliğinin olması, bu anlayış düzeyine ulaşması sağlanamamıştır.
Savaş, yukarıda tanımı yapılan, insanların yaşama haklarına, varlıklarını sürdürebilme güvencelerine tamamen ayrı ve aykırı bir durumdur. Hangi sebeple olursa olsun savaşlar masum insanların ölmesi ve öldürülmesi, yaşama haklarının ellerinden alınması demektir. Bir ülke veya bölgede çıkacak bir savaş, o bölge veya ülke insanlarının her an ölme ve öldürülme tehdit ve tehlikesi altında olmaları sonucunu doğuracaktır.
Savaşın yol açtığı hastalıklar
Kanser: Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasından sonra yakın tarihin en yakın savaşlarından Körfez Savaşı’nın olumsuz sonuçları, son beş yılda etkisini göstermeye başladı. Son bir kaç yıldır 12-13 yaşında meme kanserine yakalanan Iraklı çocukların sayısı giderek artıyor. Iraklı çocuklarda yaygın olarak görülen bir diğer kanser türü ise lösemi.
Kanser: Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasından sonra yakın tarihin en yakın savaşlarından Körfez Savaşı’nın olumsuz sonuçları, son beş yılda etkisini göstermeye başladı. Son bir kaç yıldır 12-13 yaşında meme kanserine yakalanan Iraklı çocukların sayısı giderek artıyor. Iraklı çocuklarda yaygın olarak görülen bir diğer kanser türü ise lösemi.
Uzmanlık alanı �radyasyon ile kanser arasındaki ilişki� olan Boston Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Profesörlerinden Dr. Richard Clapp, 1995 yılında yayımladığı raporda savaştan sonra tiroid kanseri riskinin 2.5, testis kanserinin 2.2, beyin tümörünün 1.5, meme kanserinin görülme olasılığınınsa 1.3 kat arttığını belirtti.
Bağışıklık sistemi hastalıkları: Savaşın ve savaş artıklarının verdiği zarar yalnızca kanser türlerinin çoğalmasıyla sınırlı değil. Zira savaş sonrası doğan çocukların bağışıklık sistemi son derece zayıf olduğundan, buna bağlı hastalıklar da savaş mağduru çocuklarda bolca görülüyor. Hava, su ve yiyeceklerdeki atıklar anne karnından bebeğe geçip, anne ve babadaki pasif etkiyi aktif hale getirebiliyor. Yani anne ve babası sağlıklı olan bir çocuk, savaşa maruz kalan bir anne babadan dünyaya geldiği için savaşın ağır yükünü çekmek zorunda kalabiliyor.
Solunum yolu hastalıkları: Çeşitli kimyasal silahların ya da patlayıcıların yapımında kullanılan kimyasal maddeler, atıklar solunum sistemini etkiliyor. Bronşit va astım hastası çocukların oranı bir hayli fazla. Ayrıca doğrudan savaşa maruz kalan çocukların nefes borusu ve ciğerlerinde kimyasal maddelerin yol açtığı ciddi yaralar gözleniyor.
Dermatolojik problemler: Savaşın insan sağlığındaki olumsuz etkilerinden biri de cilt yüzeyinde baş gösteriyor. Savaş sırasında kullanılan kimyasal maddeler, cilt yüzeyinde ciddi yaralanmalara yol açıyor. Uzun süreli bir tedavi gerektiren yaralanmalar, savaş döneminde hijyenik bir ortamın olmaması sebebiyle diğer mikrobik hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Sıcak savaş kadar savaş sendromu da halk sağlığını tehdit ediyor. Özellikle piskolojik yönden insanları olumsuz etkileyen savaş sendromu sebebiyle Baş ağrısı Tansiyon Bulantı Kalp çarpıntısı görülmeye başlıyor.
Savaşla ilgili sözler :
• III. Dünya Savaşının hangi silahlarla yapılacağını bilemem ama IV. Dünya Savaşı taşla ve sopayla yapılacak. – Einstein-
• Savaşı çıkaranlar kırmızı derililerden çaldıkları topraklarısavunmak için kara derilileri sarı derililerin üstüne salan beyaz derililerdir.
• Zorbalığı ve ölümü gördünüz ama savaş hakkında bir şey bilmiyorsunuz. O Hayatın karşıtıdır: ölü ağabeyine ağlayan umuttur; kucağındaki kopmuş kollarına ağlayan akıldır; ölümüne tecavüz edilmiş namustur.
• Şeref mi? Bu savaşta şeref yok. Makineli tüfekler öldürdü onu. Eğer onlar öldüremediyse toplar öldürdü. Onlar öldürmediyse klor gazı kesin öldürmüştür. –Amerikan askeriyle yapılan söyleşiden
• Savaşın ilk şehidi hakikattir.
• Eğer askerler düşünmeye başlasaydı orduda kimse kalmazdı.
• Savaş bulduğu ülkeyi bir daha bırakmaz.
• Savaş ne işe yarar? Kesinlikle hiçbir işe.
• Kötü bir barış savaştan daha berbattır.
• Tanrı düşmanlarıma acısın ve merhamet göstersin; çünkü ben göstermeyeceğim.
• Savaşlar yaşlı adamlar için genç adamların çarpışmasıdır.
• Savaşı sonlandırmazsak o bizi sonlandıracak.
• Savaşı bilmeyen barışı da bilmez.
• Görev dağdan ağır ölüm tüyden hafif.
• Savaşı zenginler çıkarır yoksullar ölür.
• Savaşta bütün gecikmeler tehlikelidir.
• Savaşta yarasız asker olmaz.
• Savaşta yasalar susar.
• Nazım Hikmet: Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar yıkar öldürür yok eder.
• Atatürk: Harp zorunlu ve kaçınılmaz olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça harp bir cinayettir.
• Napoleon: Kadınlar savaş için bize gerekli olandan fazlasını üretebilirler.
• Siz savaşla ilgilenmeyebilirsiniz savaş sizinle ilgilenir.
• Savaş kazananı da yorar.
1-Savaşın ilk şehidi hakikattir.
2-Kötü bir barış savaştan daha berbattır.
3-Savaşı bilmeyen barışı da bilmez.
4-Görev dağdan ağır ölüm tüyden hafif.
5-Savaşı sonlandırmazsak o bizi sonlandıracak.
6-Savaşı zenginler çıkarır yoksullar ölür.
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.