A&G Araştırma Şirketi’nin Türkiye’nin 44 ilinde 3 bin 267 hanede yaptığı deprem araştırmasından çıkan sonuçlar, ülkemizde depreme yönelik kaderci yaklaşımı ortaya koydu. Katılımcılıran yüzde 80’i ev alır veya kiralarken binanın deprem güvenliğini araştırmadığını belirtirken, “Yaşadığınız binanın depreme dayanıklı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna “Evet dayanıklı” yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 40.
Ankete katılan her 100 kişiden 70’i depreme yönelik hiçbir hazırlığının olmadığını belirtirken, her 100 kişiden 83’ü oturduğu binanın deprem kontrolünün yapılmadığını söylüyor.
Çoğunluk: Allah’ın takdiri
Türk halkının depreme ilişkin görüş ve hazırlıklarını ölçmek için A&G Araştırma Şirketi tarafından yapılan ankete göre, her 100 kişiden 70’inin depreme yönelik bir hazırlığı yok. Her 100 kişiden 47’sine göre deprem “Allah’ın takdiri” ve yine her yüz kişiden 11’i depremden korunmanın mümkün olmadığı görüşünde.
Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesindeki 44 il ve 139 ilçede yüz yüze görüşme metoduyla yapılan anketin sonuçları şöyle:
“Deprem nedir sizce önlem alınabilir mi, zararlar en aza indirilebilir mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 47’si “Depremin Allah’ın takdiri olduğunu ancak alınacak tedbirlerle hasarı en aza indirmenin mümkün olacağı” yanıtını verdi. Yüzde 41.5’i de “Deprem bir doğa olayı olduğunu ve alınacak tedbirlerle zararın en aza indirilebileceği” görüşünü paylaştı. Yüzde 11.5 ise “Allah’ın takdiri olan depremden korunmanın mümkün olmadığını” kaydetti.
Ankete katılan her 100 kişiden 70’i depreme yönelik hiçbir hazırlığının olmadığını belirtirken, her 100 kişiden 83’ü oturduğu binanın deprem kontrolünün yapılmadığını söylüyor.
Çoğunluk: Allah’ın takdiri
Türk halkının depreme ilişkin görüş ve hazırlıklarını ölçmek için A&G Araştırma Şirketi tarafından yapılan ankete göre, her 100 kişiden 70’inin depreme yönelik bir hazırlığı yok. Her 100 kişiden 47’sine göre deprem “Allah’ın takdiri” ve yine her yüz kişiden 11’i depremden korunmanın mümkün olmadığı görüşünde.
Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesindeki 44 il ve 139 ilçede yüz yüze görüşme metoduyla yapılan anketin sonuçları şöyle:
“Deprem nedir sizce önlem alınabilir mi, zararlar en aza indirilebilir mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 47’si “Depremin Allah’ın takdiri olduğunu ancak alınacak tedbirlerle hasarı en aza indirmenin mümkün olacağı” yanıtını verdi. Yüzde 41.5’i de “Deprem bir doğa olayı olduğunu ve alınacak tedbirlerle zararın en aza indirilebileceği” görüşünü paylaştı. Yüzde 11.5 ise “Allah’ın takdiri olan depremden korunmanın mümkün olmadığını” kaydetti.
Kadınlar daha kaderci
Kadınların yüzde 48.4’ü “Depremin Allah’ın takdiri olduğunu” ancak tedbir alınırsa korunulabileceğini düşünürken erkeklerde ise bu oran yüzde 45.7. Erkeklerin yüzde 42.5’i “Depremin bir doğa olayı” olduğu görüşünü paylaşırken kadınların ise yüzde 40.4’ü bu görüşte.
Kadercilik yaşla artıyor
“Deprem bir doğa olayıdır, alınacak tedbirlerle hasarı en aza indirmek mümkündür” diyenler yaş dağılımına bakıldığında ilginç bir değişim gösteriyor. Araştırmaya katılan 18-24 yaş arası gençlerin yüzde yüzde 46.6’sı bu görüşü desteklerken, 45 yaş ve üstü katılımcılarda bu oran yüzde 36.9’a düşüyor. “Deprem Allah’ın takdiridir, önlemek korunmak mümkün değildir” ifadesine en çok katılanlar da yüzde 13.4 ile 45 yaş ve üzeri katılımcılar.
Eğitime göre durum
Eğitimin yükselmesiyle Depremin bir doğa olayı olduğunu söyleyenlerin oranı hızla genel ortalamanın üzerine çıkarken, ilkokul ve daha düşük eğitimliler genel ortalamanın üzerinde Depremin Allah’ın taktiri olduğunu düşünmekte. Eğitim düştükçe depremden korunmanın mümkün olmadığını düşünenlerin oranı artıyor.
Kent-kır ayrımı
Depremin “Allah’ın takdiri” veya “Bir doğa olayı” olarak algılanılmasında en büyük fark kır ve kentlerden alınan cevaplarda gözüküyor. Metropollerde depremin doğa olayı olduğu, kırda ise Allah’ın takdiridir olduğu cevabı genel ortalamanın bir hayli üzerinde çıkıyor.
Kadınların yüzde 48.4’ü “Depremin Allah’ın takdiri olduğunu” ancak tedbir alınırsa korunulabileceğini düşünürken erkeklerde ise bu oran yüzde 45.7. Erkeklerin yüzde 42.5’i “Depremin bir doğa olayı” olduğu görüşünü paylaşırken kadınların ise yüzde 40.4’ü bu görüşte.
Kadercilik yaşla artıyor
“Deprem bir doğa olayıdır, alınacak tedbirlerle hasarı en aza indirmek mümkündür” diyenler yaş dağılımına bakıldığında ilginç bir değişim gösteriyor. Araştırmaya katılan 18-24 yaş arası gençlerin yüzde yüzde 46.6’sı bu görüşü desteklerken, 45 yaş ve üstü katılımcılarda bu oran yüzde 36.9’a düşüyor. “Deprem Allah’ın takdiridir, önlemek korunmak mümkün değildir” ifadesine en çok katılanlar da yüzde 13.4 ile 45 yaş ve üzeri katılımcılar.
Eğitime göre durum
Eğitimin yükselmesiyle Depremin bir doğa olayı olduğunu söyleyenlerin oranı hızla genel ortalamanın üzerine çıkarken, ilkokul ve daha düşük eğitimliler genel ortalamanın üzerinde Depremin Allah’ın taktiri olduğunu düşünmekte. Eğitim düştükçe depremden korunmanın mümkün olmadığını düşünenlerin oranı artıyor.
Kent-kır ayrımı
Depremin “Allah’ın takdiri” veya “Bir doğa olayı” olarak algılanılmasında en büyük fark kır ve kentlerden alınan cevaplarda gözüküyor. Metropollerde depremin doğa olayı olduğu, kırda ise Allah’ın takdiridir olduğu cevabı genel ortalamanın bir hayli üzerinde çıkıyor.
Türkiye’de ortalama bina yaşı 22 çıktı
Ankete göre, Türkiye’deki binaların ortalama yaşı 22 çıktı. Katılımcılara sorulan “Binanız kaç yıllık” sorusuna verilen cevaplara bakıldığında 1999 depremi sonrasında yapılan binalarda oturduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 22.3. Katılımcıların yüzde 19.5’i 13-19 yıllık binada, yüzde 25.8’i 20-29 yıllık binada, yüzde 19.3’ü 30-39 yıllık binada oturduğunu belirtti. Yüzde 13.1’lik kesim de 40 yıl ve üzeri yaştaki binada oturduğunu söyledi. Bina yaşına ilişkin yapılan araştırmada, metropollerdeki katılımcıların oturduğu binaların ortalama yaşı 24, İstanbul’dakilerin de ortalama 26.3 çıktı.
Ankete göre, Türkiye’deki binaların ortalama yaşı 22 çıktı. Katılımcılara sorulan “Binanız kaç yıllık” sorusuna verilen cevaplara bakıldığında 1999 depremi sonrasında yapılan binalarda oturduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 22.3. Katılımcıların yüzde 19.5’i 13-19 yıllık binada, yüzde 25.8’i 20-29 yıllık binada, yüzde 19.3’ü 30-39 yıllık binada oturduğunu belirtti. Yüzde 13.1’lik kesim de 40 yıl ve üzeri yaştaki binada oturduğunu söyledi. Bina yaşına ilişkin yapılan araştırmada, metropollerdeki katılımcıların oturduğu binaların ortalama yaşı 24, İstanbul’dakilerin de ortalama 26.3 çıktı.
İstanbul’un yüzde 53’ü evini boşaltmaya hazır
Katılımcıların yüzde 63.9’u “Deprem veya deprem korkusundan dolayı imkanınız olsa yaşadığınız bu şehirden başka bir ile taşınmayı, göç etmeyi düşünür müydünüz” sorusuna “Hayır” yanıtını verirken, yüzde 23.6’sı “Evet düşünürüm” yanıtını vermiş. Metropollerde yaşayanların göçe daha yakın olduğu (Yüzde 27.6-Evet) anlaşılırken İstanbul’dan ankete katılanların yüzde 33.6’sının “göçe evet” demesi dikkat çekiyor. Depreme dayanıklı yeni adresler gösterilmesi halinde devletin “Evini boşalt” teklifine katılımcıların yüzde 49.7’si olumlu bakarken, yüzde 31’i olumsuz bakıyor. Metropollerdeki “Evet” cevabı yüzde 53.5 çıkarken, kırda bu oran düşüyor. İstanbul’daki katılımcıların da yüzde 52,7’si teklifi kabul edeceğini söylüyor.
Katılımcıların yüzde 63.9’u “Deprem veya deprem korkusundan dolayı imkanınız olsa yaşadığınız bu şehirden başka bir ile taşınmayı, göç etmeyi düşünür müydünüz” sorusuna “Hayır” yanıtını verirken, yüzde 23.6’sı “Evet düşünürüm” yanıtını vermiş. Metropollerde yaşayanların göçe daha yakın olduğu (Yüzde 27.6-Evet) anlaşılırken İstanbul’dan ankete katılanların yüzde 33.6’sının “göçe evet” demesi dikkat çekiyor. Depreme dayanıklı yeni adresler gösterilmesi halinde devletin “Evini boşalt” teklifine katılımcıların yüzde 49.7’si olumlu bakarken, yüzde 31’i olumsuz bakıyor. Metropollerdeki “Evet” cevabı yüzde 53.5 çıkarken, kırda bu oran düşüyor. İstanbul’daki katılımcıların da yüzde 52,7’si teklifi kabul edeceğini söylüyor.
100 kişiden 70’i hazırlıksız
“Depremle ilgili binanızın sağlamlığı dışında deprem ihtimaline karşı herhangi bir hazırlığınız tedbiriniz var mı, varsa neler” sorusuna katılımcıların yüzde 68.9’u “Hiçbir hazırlığımız yok” cevabını verirken, yüzde 14.1’i “Dolapları duvara sabitledik”, yüzde 11.2’si “Saklanacağımız yeri belirledik”, yüzde 6.8’i ise “Deprem çantamızı hazırladık” yanıtını verdi.
Denetim yetersiz
Ankette yer alan “Belediyeler ve kamu kurumlarının binaların depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda yeterli denetimleri yapıp yapmadığına” ilişkin soruya da katılımcıların yüzde 79.2’si ‘Denetim yapılmıyor’ cevabını verdi.
“Bugüne kadar depremle ilgili binanız kontrol edildi mi?” sorusuna ankete katılanların yüzde 83.5’i “Hayır, hiçbirşey yapılmadı” yanıtını verirken, yüzde 8’i yaşadığı binayı bir mühendis, müteahhit veya tanıdığın gözle kontrol ettiğini, yüzde 5.7’si belediyeden uzman ekibin binayı kontrol ettiğini, yüzde 2.8’i uzman ekibin beton örneği alıp binayı kontrol ettiğini belirtti.
Bölgeler bazında bakıldığında ise Marmara bölgesinde yaşayan katılımcıların yüzde 12.9’u binalarında ciddi bir denetim yapıldığını belirtirken, Doğu Anadolu bölgesinde yaşayan katılımcıların ise sadece yüzde 2.2’si binasında ciddi bir denetimin yapıldığını belirtiyor.
Maramara bölgesi daha hassas
Marmara bölgesinde “Binam hiç kontrol edilmedi” diyenlerin oranı yüzde 73.7 iken, bu oranAkdeniz’de yüzde 79’4’e, İç Anadolu’da yüzde 80.3’e, Ege’de yüzde 89.5’e, Karadeniz’de yüzde 86.6’ya, Doğu Anadolu’da yüzde 96.8’e, Güneydoğu Anadolu’da da yüzde 95’e ulaşıyor.
Katılımcılar arasında büyükşehirlerde yaşayanların yüzde 14.8’i binasında ciddi bir kontrol yapıldığını belirtirken, bu oran kırsalda yüzde 4.2’de kalıyor.
“Depremle ilgili binanızın sağlamlığı dışında deprem ihtimaline karşı herhangi bir hazırlığınız tedbiriniz var mı, varsa neler” sorusuna katılımcıların yüzde 68.9’u “Hiçbir hazırlığımız yok” cevabını verirken, yüzde 14.1’i “Dolapları duvara sabitledik”, yüzde 11.2’si “Saklanacağımız yeri belirledik”, yüzde 6.8’i ise “Deprem çantamızı hazırladık” yanıtını verdi.
Denetim yetersiz
Ankette yer alan “Belediyeler ve kamu kurumlarının binaların depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda yeterli denetimleri yapıp yapmadığına” ilişkin soruya da katılımcıların yüzde 79.2’si ‘Denetim yapılmıyor’ cevabını verdi.
“Bugüne kadar depremle ilgili binanız kontrol edildi mi?” sorusuna ankete katılanların yüzde 83.5’i “Hayır, hiçbirşey yapılmadı” yanıtını verirken, yüzde 8’i yaşadığı binayı bir mühendis, müteahhit veya tanıdığın gözle kontrol ettiğini, yüzde 5.7’si belediyeden uzman ekibin binayı kontrol ettiğini, yüzde 2.8’i uzman ekibin beton örneği alıp binayı kontrol ettiğini belirtti.
Bölgeler bazında bakıldığında ise Marmara bölgesinde yaşayan katılımcıların yüzde 12.9’u binalarında ciddi bir denetim yapıldığını belirtirken, Doğu Anadolu bölgesinde yaşayan katılımcıların ise sadece yüzde 2.2’si binasında ciddi bir denetimin yapıldığını belirtiyor.
Maramara bölgesi daha hassas
Marmara bölgesinde “Binam hiç kontrol edilmedi” diyenlerin oranı yüzde 73.7 iken, bu oranAkdeniz’de yüzde 79’4’e, İç Anadolu’da yüzde 80.3’e, Ege’de yüzde 89.5’e, Karadeniz’de yüzde 86.6’ya, Doğu Anadolu’da yüzde 96.8’e, Güneydoğu Anadolu’da da yüzde 95’e ulaşıyor.
Katılımcılar arasında büyükşehirlerde yaşayanların yüzde 14.8’i binasında ciddi bir kontrol yapıldığını belirtirken, bu oran kırsalda yüzde 4.2’de kalıyor.
ARAŞTIRMANIN KÜNYESİ
44 ilde 3 bin 267 hanede yüz yüze görüşme yapıldı
Araştırma 19-21 kasım 2011 günleri, 44 il, 139 ilçeye bağlı 185 mahalle ve köydeki 3 bin 267 hanede yüz yüze görüşme yöntemiyle yapıldı. Araştırmanın yapıldığı 44 il şunlar:
Adana, Adıyaman, Afyon, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bingöl, Burdur,Bursa, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hatay,Isparta, İçel, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Maraş, Mardin,Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Trabzon, Şanlıurfa, Uşak ve Zonguldak.
44 ilde 3 bin 267 hanede yüz yüze görüşme yapıldı
Araştırma 19-21 kasım 2011 günleri, 44 il, 139 ilçeye bağlı 185 mahalle ve köydeki 3 bin 267 hanede yüz yüze görüşme yöntemiyle yapıldı. Araştırmanın yapıldığı 44 il şunlar:
Adana, Adıyaman, Afyon, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bingöl, Burdur,Bursa, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hatay,Isparta, İçel, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Maraş, Mardin,Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Trabzon, Şanlıurfa, Uşak ve Zonguldak.
Yüzde 80’lik kesim dayanıklılığa bakmamış
Katılımcılara yöneltilen “Şu anda oturduğunuz evi satın alırken ya da kiralarken veya yaparken deprem güvenliğini hiç araştırdınız mı” sorusuna verilen “Hayır” yanıtı yüzde 81’i çıktı ve araştırdığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 19’da kaldı. Katılımcılar arasında üniversite mezunu olanların da yüzde 75.8’i oturduğu binaya yerleşirken deprem güvenliğini araştırmadığını belirtmesi dikkat çekiyor. Bölgelere bakıldığında ise Marmara ve Ege’de araştıranların oranı diğer bölgelere kıyasla daha yüksek. Marmara’daki katılımcıların yüzde 24.5’i araştırdığını belirtirken, Doğu Anadolu’dakilerin yüzde 8.3’ü deprem güvenliğini araştırdığını söylüyor. Ankete katılanlar arasında ev satın alanların yüzde 23.3’ü, kiralayanların yüzde 9.6’sı deprem güvenliğine ilişkin araştırma yaptığını kaydediyor.
Bilmiyor ama inanıyor
Ankette göze çarpan en ilginç nokta, katılımcıların yüzde 80’inin oturduğu binanın deprem güvenliğini araştırmadığını söylemesine rağmen, “İçinde yaşadığınız binanın depreme dayanıklı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna “Evet dayanıklı” yanıtını verenlerin oranının yüzde 40’a ulaşması.
Katılımcıların yüzde 32.5’i “Hayır depreme dayanıklı olduğunu düşünmüyorum” derken yüzde 26.8’i bu konuda fikir beyan etmemeyi tercih etmiş.
Bir diğer dikkat çekici sonuç da “Hayır binam hiç kontrol edilmedi” diyenlerin yüzde 34.8’inin yaşadığı yapının depreme dayanıklı olduğunu söylemesi.
Binanın yaşı gençleştikçe evim depreme dayanıklı diyenlerin oranı yükselirken, ev sahipleri de kiracılara oranla daha çok evlerinin dayanıklı olduğunu belirtiyor.
Katılımcılara yöneltilen “Şu anda oturduğunuz evi satın alırken ya da kiralarken veya yaparken deprem güvenliğini hiç araştırdınız mı” sorusuna verilen “Hayır” yanıtı yüzde 81’i çıktı ve araştırdığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 19’da kaldı. Katılımcılar arasında üniversite mezunu olanların da yüzde 75.8’i oturduğu binaya yerleşirken deprem güvenliğini araştırmadığını belirtmesi dikkat çekiyor. Bölgelere bakıldığında ise Marmara ve Ege’de araştıranların oranı diğer bölgelere kıyasla daha yüksek. Marmara’daki katılımcıların yüzde 24.5’i araştırdığını belirtirken, Doğu Anadolu’dakilerin yüzde 8.3’ü deprem güvenliğini araştırdığını söylüyor. Ankete katılanlar arasında ev satın alanların yüzde 23.3’ü, kiralayanların yüzde 9.6’sı deprem güvenliğine ilişkin araştırma yaptığını kaydediyor.
Bilmiyor ama inanıyor
Ankette göze çarpan en ilginç nokta, katılımcıların yüzde 80’inin oturduğu binanın deprem güvenliğini araştırmadığını söylemesine rağmen, “İçinde yaşadığınız binanın depreme dayanıklı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna “Evet dayanıklı” yanıtını verenlerin oranının yüzde 40’a ulaşması.
Katılımcıların yüzde 32.5’i “Hayır depreme dayanıklı olduğunu düşünmüyorum” derken yüzde 26.8’i bu konuda fikir beyan etmemeyi tercih etmiş.
Bir diğer dikkat çekici sonuç da “Hayır binam hiç kontrol edilmedi” diyenlerin yüzde 34.8’inin yaşadığı yapının depreme dayanıklı olduğunu söylemesi.
Binanın yaşı gençleştikçe evim depreme dayanıklı diyenlerin oranı yükselirken, ev sahipleri de kiracılara oranla daha çok evlerinin dayanıklı olduğunu belirtiyor.
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.