Sosyal Paylaşım sitesi Twitter’da yazdığı yazılar nedeniyle 'Halkın benimsediği değerleri alenen aşağıladığı gerekçesiyle' 1,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Say ilk kez konuştu.
10 ay hapis cezasına çarptırılan ve bu hüküm, 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla geri bırakıldı. Say 5 yıl içinde başka bir suç işlemezse hakkındaki dava ortadan kalkacak. Say yaptığı ilk açıklamada, "yurdum adına çok üzgünüm" dedi. Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay ise hapis cezasını ''Korkunç bir haber'' diye yorumladı.
İstanbul 19’uncu Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 1,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Fazıl Say katılmadı. Duruşmada Say’dan şikayetçi olan Orkun Şimşek ve Ali Emre Bukağılı hazır bulundu.
“AŞAĞILAMA VE HAFİFE ALMA KASTI YOK”
Say’ın avukatı Meltem Akyol, daha önce yaptıkları yazılı ve sözlü savunmaları tekrar ettiklerini belirterek, “Dava konusunun teknik ve özel bir yargılamayı gerektirmediği kanaatindeyiz. Müvekkilimin söylemlerinde aşağılama ve hafife alma kastı yoktur. Beraatini istiyoruz” dedi.
“SUÇ İŞLEMEDEKİ ISRARINI DİKKATE ALDI”
Araştıracak bir husus kalmadığını belirterek davayı 3’üncü oturumunda karara bağlayan yargıç Hulusi Pur, piyanist Fazıl Say’ı eylemi sabit olduğu, işleniş şekli, kastı, suç işlemesindeki ısrarı, suçun işlendiği zaman ve yeri, sanığın güttüğü amaç ve saiki dikkate alarak 8 ay hapis cezası ile cezalandırdı. Yargıç Pur, eylemin yayın yoluyla işlendiğini belirterek yarı oranında arttırarak Say’a verdiği hapis cezasını 12 aya çıkarttı. Say’ın duruşmalardaki davranışları, yargılamaya yapmış olduğu katkıyı dikkate alan Yargıç Pur, cezasını 10’ay hapse indirerek hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Say 5 yıl içerisinde suç işlemezse dava ortadan kalkacak.
SAY'DAN İLK AÇIKLAMA
10 ay hapis cezası alan Fazıl say yaptığı ilk açıklamada şunları söyledi: “Mahkeme sonucu çıkan karar için yurdum adına çok üzgünüm. İfade özgürlüğü açısından hayal kırıklığına uğradım. Hiçbir suçum olmamasına rağmen ceza almış bulunmam şahsımdan çok, Türkiye’deki ifade ve inanç özgürlüğü adına kaygı vericidir.”
BAKAN ÇELİK: YARGI KARARI
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, piyanist ve besteci Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili, "Ben kuşkusuz hiç kimsenin söylediği bir sözden dolayı yargıyla muhatap olmasını istemem. Hele sanatçıların, kültür adamlarının yargıyla muhatap olmasını, yargı kararlarıyla muhatap olması temenni etmediğim bir şeydir. Ama neticede ortaya çıkan bir yargı kararıdır" dedi.
TWITTER'DAN ÖMER HAYYAM'IN BİR DÖRTLÜĞÜNÜ PAYLAŞMIŞTI
Fazıl Say'ın Twitter'daki mesajında alıntı yaptığı ve şikâyete konu olan Ömer Hayyam'ın şiirinin dörtlüğü şöyle:
'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun Cennet-i alâ meyhane midir?'
ATİLLA DORSAY: KORKUNÇ BİR HABER
Kısa bir süre önce Emek Sineması'nı kurtarmak için verdiği mücadelede yaşadıkları üzerine meslek yaşamını sona erdiren Atilla Dorsay'ın, Say ile ilgili haberi öğrenince söylediği ilk söz "Korkunç bir haber!" oldu.
Dorsay, Say'a verilen ceza ve Türkiye'de kültür-sanat alanında yaşanan olumsuz gelişmeleri şu sözlerle yorumladı:
"Hangi gerekçeyle olursa olsun, dünya çapında bir sanatçımıza böyle bir ceza vermek aklın alacağı bir şey değil. Türkiye, uluslararası şöhret yapan sanatçılarını, devlet eliyle veya kamu kampanyalarıyla hep mahkum etti. Yılmaz Güney'den Orhan Pamuk'a, Yaşar Kemal'den Can Dündar'a, çeşitli vesilelerle birçok aydınımıza karşı linç kampanyaları yönlendirildi. Fazıl Say da bu zincirin son halkası. Ama bunun bir yerlerden döneceği ve her tür halde toplumdan büyük tepkiler alacağına inanıyorum."
BASIN KONSEYİ: “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SADECE HOŞA GİDEN FİKİRLER İÇİN OLMAMALI”
Basın Konseyi, ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say'ın, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçlamasıyla yargılandığı davada 10 ay hapis cezasına çarptırılması kararını değerlendirdi. Konsey'den yapılan yazılı açıklamada, "Bugün, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın twitter hesabında yaptığı bir açıklamadan dolayı, hakkında 'dini değerleri aşağılamak' suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Say hakkında verilen mahkumiyet kararı, ülkemizdeki ifade özgürlüğü sorununun neden sadece 'Yargı Paketleri' ile çözülemeyeceğine önemli bir örnek teşkil etmektedir. İfade özgürlüğünün ülkemizdeki kavranışına ilişkin sorun, bu gibi davalarla daha da belirgin hale gelmektedir. İfade özgürlüğünün yalnızca hoşa giden fikirler için olmadığının anlaşılması, demokrasimizin düzgün işleyişi için hayati önemdedir. Sorunun çözümü için neşter doğrudan yasalarda ifade özgürlüğünü kısıtlayan nitelikteki düzenlemelere vurulmalıdır" denildi.
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.