Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, laikliğin Diyanet İşleri Başkanlığı için kaldırılmasını, inanç özgürlüğünün laikliğe aykırı kullanma hakkının verilmesini istedi. Bu açıklamasıyla fiilen dinin Cumhuriyeti yıkmak için kullanılmasının serbest bırakılmasını isteyen Bozdağ, Diyanet’e ve müftülere dolaylı bir biçimde "anayasaya uymama" emrini verdi.
Sapanca’da dün yapılan müftüler toplantısının açılışında konuşan Bozdağ, dinin sadece vicdan özgürlüğü ve vicdanlara hapsedilen bir şey olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Her zaman söylüyoruz, camide de vardır, sokakta da vardır, evde de vardır, işyerinde de vardır, hayatın her yerinde vardır. Vicdanlara hapsetmek isteyenler uzun zaman uğraştılar ama vicdan, cezaevi bunu kaldıracak büyüklükte olmadı; olması da mümkün değil. O yüzden de başarılı olma şansları yok.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması gerektiği yönündeki isteklere de değinen Bozdağ, “Diyanet İşleri Başkanlığı bana göre bu ülkenin çimentosudur; birliğinin, dirliğinin, huzurunun, kardeşlik hukunun güçlenmesinin çimentosudur. Bu çimentoyu bozacak adımlar atmaktan kaçınmamız lazım'' dedi.
Ardından Anayasa’nın 136. maddesindeki düzenlemeyi gündeme getiren Bozdağ, bu maddeden laikliğin çıkartılmasını, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın laikliğe uygun hareket etmek yerine sadece din kurallarına hareket etmesini şöyle istedi:
“136. madde Diyanet İşleri Başkanlığı'nı düzenliyor. Bu madde içinde laiklik ilkesiyle bağdaşmayan bir husus var. Yeni düzenlemede laiklikle bağdaşmayan bu hususun da Diyanet İşleri Başkanlığı'nı düzenleyen maddeden çıkarılmasında fayda vardır. Nedir o? 'Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı laiklik ilkesi doğrultusunda' diye başlıyor... Yani görevini yaparken 'laiklik ilkesi doğrultusunda görev yapar' diye bir görev tanımı yapılıyor. Yani laikliğin izin verdiği kadar din anlatımına, laikliğin izin verdiği kadar hizmete izin veren yapı var. Halbuki biliyoruz ki anayasamızda laiklikle ilgili maddelerin gerekçesinde de çok açıkça yazıyor ki; laiklik dinin devlete, devletin de dine karışmaması, bütün inançların teminatı, sigortası olması, herkesin inandığı gibi yaşamasının sigortasıdır ama 136. maddeye baktığınızda diyor ki; 'Anlatabilirsin ama benim izin verdiğim kadar'... Bu müdahaleci bir laiklik anlayışıdır, doğru bir şey değildir."
Yeni anayasada 136. maddedeki laikliğin çıkartılması gerektiğini belirten Bozdağ, Diyanet'in görevinin İslam konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek olduğunu söyledi. Bozdağ, kurumun görevini laikliğe göre değil, Kuran ve sünnete göre yapacağını vurgulayarak, anayasanın 136. maddesine uymayacaklarını resmen ilan etti.
LAİKLİĞİ YIKMA YASAĞI DA KALDIRILSIN
Din ve vicdan özgürlüğünün anayasanın 24. maddesinde düzenlendiğini, maddenin “herkesin vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğunu” söylediğini belirten Bozdağ, “Madde güzel bir madde” dedi. Ancak maddenin devamında inanç özgürlüğünün 14. maddeye aykırı olarak kullanılamayacağının vurgulandığını belirterek, sınırlama getirildiğine dikkat çeken Bozdağ, 24. maddedeki bu sınırlamanın kaldırılmasını istedi.
Anayasanın 14. maddesi “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz” diyor.
Bozdağ, 24. maddede yer alan ve 14. maddeye atıf yapan sınırlamanın kaldırılmasını önererek; vicdan, dini inanç ve kanaat özgürlüğünün laik cumhuriyeti yıkmak amacıyla kullanılmasının serbest bırakılmasını resmen istemiş oldu.
-
Bekir Bozdağ: "Dini vicdan özgürlüğüne hapsedemezsiniz"
6 Haziran 2012 Çarşamba
yazildi.
Tweetle
Sponsorlu Bağlantılar |
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.