-

Bekir Bozdağ: "Din bütün toplumsal yaşamı şekillendirmesigerek"

4 Haziran 2012 Pazartesi yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ dinin vicdanlara hapsedilmek istendiğinden şikayet ederek "Vicdan cezaevi bunu kaldıracak büyüklükte değil, bu yüzden başarı şansları yok" dedi. Dinin bütün toplumsal yaşamı şekillendirmesi gerektiğini söyleyen Bozdağ büyükşehirlerde cami ihtiyacının da doruğa ulaştığını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ dinin vicdanlara hapsedilmek istendiğinden şikayet etti ve "Ama vicdan cezaevi bunu kaldıracak büyüklükte olmadı, olması da mümkün değil, o yüzden de başarılı olma şansları yok" ifadelerini kullandı. Bozdağ, dinin bütün toplumsal yaşamı şekillendirmesi gerektiğini ifade etti. Bozdağ büyükşehirlerde cami ihtiyacının da doruğa ulaştığını söyledi.

Din bütün toplumsal yaşamı şekillendirirse, vicdan özgürlüğünden bahsedilebilir mi?

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Sapanca'da düzenlenen İl Müftüleri Semineri'nin açılışında konuşan Bozdağ, dinin sadece vicdan özgürlüğü ve vicdanlara hapsedilen bir şey olmadığını öne sürdü ve şu ifadeleri kullandı:


"Her zaman söylüyoruz, camide de vardır, sokakta da vardır, evde de vardır, işyerinde de vardır, hayatın her yerinde vardır. Vicdanlara hapsetmek isteyenler uzun zaman uğraştılar ama vicdan cezaevi bunu kaldıracak büyüklükte olmadı, olması da mümkün değil, o yüzden de başarılı olma şansları yok. Zaman zaman, zamana, zemine göre konuşan, sıfatı kendilerinden menkul bazı ilahiyatçılar çıkıyor, bazı dini bilgiler aldığını söyleyen insanlar çıkıyor ve toplumda yalan yanlış bazı şeyleri de yaymaya, konuşmaya çalışıyorlar. Öteden beri baktığım zaman bir kişi zamana, zemine, sorana, konjonktüre göre İslam'ı anlatıyorsa ondan Allah'a sığınırım."

Diyanet İşleri Başkanlığının faaliyetlerinin laiklik tarafından kısıtlanmasından şikayet eden Bozdağ, "Yani laikliğin izin verdiği kadar din anlatımına, laikliğin izin verdiği kadar hizmete izin veren yapı var. Halbuki biliyoruz ki anayasamızda laiklikle ilgili maddelerin gerekçesinde de çok açıkça yazıyor ki laiklik dinin devlete, devletin de dine karışmaması, bütün inançların teminatı, sigortası olması, herkesin inandığı gibi yaşamasının sigortasıdır ama 136. maddeye baktığınızda diyor ki, 'anlatabilirsin ama benim izin verdiğim kadar... Bu müdahaleci bir laiklik
anlayışıdır, doğru bir şey değildir" dedi.

Bozdağ'ın konuşmalarındaki çelişkiler ilk bakışta kendini ele veriyor. Bozdağ'ın ifade ettiği şekilde dinin "sokakta, evde, işyerinde" olması durumunda, bütün bu alanlardaki yaşam kuralları yalnızca belirli bir dine göre şekillenecek ve bu durumda farklı dini, mezhepsel ve kültürel inançları olan insanlar kabul etmedikleri yasalara tabi olmak zorunda kalacak. Bu durumda da vicdan özgürlüğünden bahsetmek mümkün olmayacak.

Bir başka ifadeyle, dinin kamusal ve siyasal yaşamı şekillendirmesinin engellenmesi olarak laiklik, tam da vicdan özgürlüğünü güvence altına almaya dönük de bir uygulama. Bu nedenle Bozdağ'ın temsil ettiği çizginin yıllardır kullandığı "vicdan özgürlüğü" söyleminde de samimi olmadığı ve farklı düşüncelere tahammül etmediği anlaşılıyor ve biliniyor.

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-