-

Müyesser Yıldız Kimdir - Neden Tutuklandı

21 Mayıs 2012 Pazartesi yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Ergenekon Davası kapsamında evinde arama yapılan ve gözaltına alınan Müyesser Yıldız, 1983 yılında gazeteciliğe başladı. Sırasıyla Tercüman, Günaydın, Akşam gazetelerinde ve Nokta Dergisi'nde çalıştı.

Yıldız bir süre Devlet eski Bakanı Sadi Somuncuoğlu'nun basın müşavirliği görevinde bulundu. Avaztürk haber sitesinin kurucularından Yıldız, bir süredir Odatv'de köşe yazarlığı yapıyordu.

Yıldız'ın "100 yılın hesabı/Türk’ü tasfiye projesi" adlı bir kitabı bulunuyor.
ANKA   3 Mart 2011

Tecavüzcü müyüm, terörist mi
Müyesser Yıldız
13-Mart-2012

Sayın Başkan, PKK elebaşısı Öcalan’ın Hâkimi Sayın Turgut Okyay kararı açıklarken, kalemini kırmamıştı. Gelin siz buradaki genç arkadaşlara isnat edilen suçlar neyse, onları da benim hesabıma yazıp, artık hükmü verin, kaleminizi kırın. Suçlu olduğumdan değil, şunun için istiyorum artık hüküm vermenizi istiyorum:

Tecavüzcü müyüm, terörist mi
Tutuklu yazarımız Müyesser Yıldız, Nedim Şener, Ahmet Şık, Coşkun Musluk, Sait Çakır’ın tutuksuz yargılanmasına karar verildiği gün hakime şöyle sordu:

“Bizim konumumuzu anlaşılır halde açıklayabilir misiniz lütfen? Tecavüzcü mü, terörist mi ne? Artık bana hüküm verin. Buraya gelip gitmekten utanıyorum."

Yıldız’ın mahkeme heyetine hitaben yaptığı konuşmayı aynen yayınlıyoruz:

 
Çağdışı hukuk dönemimize ilişkin bir örnek vermek istiyorum.

PKK bir terör örgütü, Abdullah Öcalan da 40 bin insanın ölümünden sorumlu bir terörist. Şimdilerde onunla masaya oturulsa da hukuk önündeki durumu bu.

O zat;

14 Şubat 1999’da yakalandı. Sadece 3;5 ay sonra,

31 Mayıs 1999’da davası görülmeye başlandı. Yaklaşık 1 ay sonra da,

29 Haziran 1999’da dava sona erdi. Yani toplam 4,5 ayda her şey bitti.

9 celse yapıldı.

Tutukluluk ve yargılama sürecine, yandaşları/destekçileri dahil hiç kimseden toplu iğne başı kadar itiraz gelmedi. Yani böyle bir şahsa bile hukuk devletine yakışır bir şekilde muamele edildi.

“İleri demokrasi” sayesinde sahip olduğumuz “BEN YAPTIM, OLDU” hukukuna gelince;

Bir kısmımız 14 Şubat, bir kısmımız 3 Mart 2011’de gözaltına alındık, tutuklandık.

İddianamemiz 7 ay sonra hazırlandı.

Huzurunuza 9 ay sonra gelebildik.

4 aydır da dava sürüyor, 12’nci celsedeyiz.

Ve ne yazık ki halâ başladığımız noktadayız. Halâ delil aranıyor!..

Sayın Başkan,

PKK elebaşısı Öcalan’ın Hâkimi Sayın Turgut Okyay kararı açıklarken, kalemini kırmamıştı.

Gelin siz buradaki genç arkadaşlara isnat edilen suçlar neyse, onları da benim hesabıma yazıp, artık hükmü verin, kaleminizi kırın.

Suçlu olduğumdan değil, şunun için istiyorum artık hüküm vermenizi istiyorum:

Birincisi; hükümlü hak ve hukukundan yararlanmak için. Bir Öcalan’ın bizden çok hakkı var, onun hukuku bizden daha çok ve iyi korunuyor. Hükümlü hakkı derken; mesela yarın annem ağırlaşsa, en azından onu son bir kez görme imkânım olacak!..

İkincisi; Bugünün adaleti, bugün teslim edilmelidir. Her gecikme sizlerle, devletle “helalleşmeyi” zora sokacaktır.

Sayın Başkan,

Sizlerden son istirhamım da şudur:

Sözde iddianameye göre, İklim Ayfer Kaleli’nin işlediği öne sürülen suçlar ve onun için talep edilen ceza benden fazla. O tutuksuz, ben tutukluyum.

KAYNAK: YENITAN


Neden? 1 yıldır bunun cevabını arıyorum.
“O sarışın, sen esmersin” veya “O uzun boylu, sen kısa” gibi bir cevap bile kabulümdür. Yeter ki bir cevap veriniz.

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-