-

Dabbe nedir özellikleri ve anlamı

28 Ocak 2012 Cumartesi yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Dabbe: Hayvan, canlı. "Debbe" kökünden türemiş bir isimdir. "Debbe" hafif yürüme, debelenme demektir. Hayvanlar ve haşereler için kullanılır. Bunun yanı sıra içkinin bedene yayılması ve bir çürüklüğün etrafına sirayeti gibi hareketi gözle fark edilemeyen şeyler için de kullanılır.
Kuran'da "Dabbe" kelimesinin geçtiği pek çok ayet vardır, ancak ahir zamanda gerçekleşen bu özel olayı anlatan tek ayet Neml Suresi'nin 82. ayetidir. "Dabbe"nin bu ayette ifade edilen özelliklerini tahlil ettiğimizde şunları görürüz:

1. Dabbe, "debb" eden; yani hareketli, canlı, bir varlıktır. 
2. Dabbe, yerden, topraktan (minelard) mamuldür. 
3. Dabbe, "konuşan" ve belli bir mesaj veren bir şey ya da varlıktır ve bu konuşması tüm insanlara ve insanlığa (nasa) yöneliktir.
Ünlü müfessirlerden Elmalılı Hamdi Yazır'ın ifade ettiğine göre, dabbe kelimesinin yaygın kullanımı canlı hayvanlar için olsa da; "Dabbe" kelimesi asıl lügatte "mâyedübbü", yani debbeden, hafif yürüyen, debelenen olarak açıklanır. Ve şu halde tren, araba, bisiklet gibi otomatik şeyler için de kullanılabilir. 
Dabbe hakkındaki bu bilgileri bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, bahsi geçen "Dabbetü'l-Arz"ın, günümüz teknolojisinin bir ürünü olan televizyon olabileceğini söyleyebiliriz. Ayrıca, "dabbe" kelimesinin Arapçada "nekire" denilen, yani belirsiz kelime şeklinde kullanılmış olması, bunun bilinmeyen, tanınmayan bir varlık olduğunu ifade etmektedir. 
Elmalılı Hamdi Yazır bu noktaya şöyle işaret etmektedir:
"Bu âyette "dâbbe" diye nekre (belirsiz isim) olarak geldiğinden bunun bildiğimiz dâbbelerden bambaşka bir dâbbe olması akla gelir..."
Elmalılı Hamdi Yazır gibi müfessirlerin dışında bazı sözlük yazarları da, kelime anlamı olarak "dabbe"nin debelenen hareket eden her türlü teknik aleti de ifade edebileceğini söylemişlerdir. Nitekim televizyon da, hareketleri ve hareketli görüntüleri aktaran, frekanslarla bilgi akışı sağlayan bir teknik alettir. 
Ancak daha önemli olan, ahir zamanın işaretlerinden olan bu yerden mamul "dabbe"nin "insanlarla konuşması"dır. Televizyon her şeyden çok bu yönüyle, ayetteki tarifi tecelli ettirmektedir. Dünyada televizyonun ulaşmadığı bir ülke, bir millet, bir toplum neredeyse yoktur. İleri teknolojinin ürünü olan televizyon her topluma kendi dili ile hitap etmektedir.

Son olarak "dabbe"nin ayette belirtilen temel bir özelliği de bunun yerden çıkartıldığı veya "yerden mamul" olduğudur. Televizyonun da, tüm parçaları, (cam ekranı, metal aksamı, vs) yerden, yeryüzündeki elementlerden meydana gelmektedir. 
Belirtilen "dabbe"nin televizyon olduğu yönündeki görüşümüzü teyit eden bir başka nokta da, "dabbe"nin "ila en-nas" yani "insanlığa" seslendiği şeklindeki ifadedir. Televizyon, yapısı itibarıyla, aynı anda tüm insanlığa mesaj veren bir aygıttır.
Yine son dönemlerde, "dabbeten minel'ard"ın mahiyeti çok tartışılmış, bazı Müslüman bilim adamları, "dabbe"nin, uyarıcı özelliği nedeniyle bir insan olabileceğini söylemişlerdir. Ancak şunu hatırlatmalıyız ki, ayette belirtilen "insanları uyarma" görevi insanlar tarafından yapılıyor olsa da, bu insanların tüm dünyaya mesajlarını iletmeleri yine televizyon aracılığıyla gerçekleşmektedir. Bu durum da -insan ya da kişi kelimesinin değil de "dabbe" kelimesinin kullanılmış olduğunu göz önüne alırsak- ayette söz konusu olanın bir kişi değil, televizyon gibi bir teknik alet olabileceği fikrini desteklemektedir. 
Burada "dabbe" ile bir insanın kast edilmiş olmadığını ortaya koyan bir başka nokta da şudur: Ayette bahsi geçen "dabbe"nin yaptığı, insanlara "Allah'ın ayetlerine inanmadıklarını söylemek"tir. Halbuki bu, neredeyse tüm Müslümanların, şartlar oluştuğunda yaptıkları bir uyarıdır. Bunun özellikle zikredilmiş olması, söz konusu "dabbe"nin sıradan bir insan ya da "canlı" olmadığını göstermektedir. (En doğrusunu Allah bilir)





Dabbe filmi vizyona girmeden evvel belkide “dabbe” kelimesini bile bilmiyordu. Bunun nedeni halk olarak Kuranı bilmememizdir. Kuran bizde bohçalara sarılıp üst raflara konan, ölümlerde yada ramazanlarda tozlu raflardan indirilip arasıra arapçası okunan ve genellikle hafızlardan dinlenen adeta bir dinleti kitabıdır. Oysa, Allah onun içinde bizler için bir çok mesaj ve uyulması gereken kurallar söylemiştir, bunun yanısıra ahiret için ne yapmamız gerektiği ve ahirete yakın dünyada ne gibi olaylar olacağını bildirmiştir. İşte dabbe de onlardan biridir. Kuran`da iki ayette dabbe kelimesi geçmektedir. Neml 82de”O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dabbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler. “Sebe 14te”Sonunda, Süleyman için ölüm hükmünü verdiğimizde, onun ölümünü, değneğini yiyen dabedül arzdan/ağaç kurtçuğundan başkasıonlara göstermedi… “Kuran`dan anladığımız kadarıyla dabbe kıyamet saatine yakın ortaya çıkacaktır, dabbe ile ilgili başka ayetler olmadığından, bizler sadece bazı tahminlerde bulunabiliriz; örneğin kimine göre aids, kimine göre bilgisayar ki Kuran`ın 19 mucizesinin ortaya çıkmasınada yaramıştır. Ancak tabiiki hiçbiri Kuran gibi Allah sözü olmadığından tartışmaya açıktır. Dabbe ile ilgili bir sürü hadiste vardır ki hepsi birbirinden komiktir. Örneğin bir hadise göre dabbenin başı öküz gibi, kulağı fil kulağı gibi, gözü domuz gözü gibi, , boynu deve kuşunun boynu gibi, göğsü aslan göğsü gibi, ayakları deve ayağı gibi, kuyruğu koç kuyruğu gibi… bir diğer garip hadise görede dabbenin başı gökte, kuyruğu kutupta, ayakları arabistan yarımadasındadır. Her olayda olduğu gibi bundada Allah`ın bize ulaştırmadığı bilgi için şudur yada budur diye sanki Allah`ın sözüymüş gibi kesin birşey söyleyemeyiz. Belki bu film bize ders olur ve biraz olsun Kuran`da neler yazıyor diye arasıra açıp onu okuruz, bu sayede yaratıcımızın aslında bizden neler istediğinide öğrenebiliriz.

Dabbe: Hayvan, canlı. "Debbe" kökünden türemiş bir isimdir. "Debbe" hafif yürüme, debelenme demektir. Hayvanlar ve haşereler için kullanılır. Bunun yanı sıra içkinin bedene yayılması ve bir çürüklüğün etrafına sirayeti gibi hareketi gözle fark edilemeyen şeyler için de kullanılır.
Kuran'da "Dabbe" kelimesinin geçtiği pek çok ayet vardır, ancak ahir zamanda gerçekleşen bu özel olayı anlatan tek ayet Neml Suresi'nin 82. ayetidir. "Dabbe"nin bu ayette ifade edilen özelliklerini tahlil ettiğimizde şunları görürüz:
1. Dabbe, "debb" eden; yani hareketli, canlı, bir varlıktır. 
2. Dabbe, yerden, topraktan (minelard) mamuldür. 
3. Dabbe, "konuşan" ve belli bir mesaj veren bir şey ya da varlıktır ve bu konuşması tüm insanlara ve insanlığa (nasa) yöneliktir.
Ünlü müfessirlerden Elmalılı Hamdi Yazır'ın ifade ettiğine göre, dabbe kelimesinin yaygın kullanımı canlı hayvanlar için olsa da; "Dabbe" kelimesi asıl lügatte "mâyedübbü", yani debbeden, hafif yürüyen, debelenen olarak açıklanır. Ve şu halde tren, araba, bisiklet gibi otomatik şeyler için de kullanılabilir. 
Dabbe hakkındaki bu bilgileri bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, bahsi geçen "Dabbetü'l-Arz"ın, günümüz teknolojisinin bir ürünü olan televizyon olabileceğini söyleyebiliriz. Ayrıca, "dabbe" kelimesinin Arapçada "nekire" denilen, yani belirsiz kelime şeklinde kullanılmış olması, bunun bilinmeyen, tanınmayan bir varlık olduğunu ifade etmektedir. 
Elmalılı Hamdi Yazır bu noktaya şöyle işaret etmektedir:
"Bu âyette "dâbbe" diye nekre (belirsiz isim) olarak geldiğinden bunun bildiğimiz dâbbelerden bambaşka bir dâbbe olması akla gelir..."
Elmalılı Hamdi Yazır gibi müfessirlerin dışında bazı sözlük yazarları da, kelime anlamı olarak "dabbe"nin debelenen hareket eden her türlü teknik aleti de ifade edebileceğini söylemişlerdir. Nitekim televizyon da, hareketleri ve hareketli görüntüleri aktaran, frekanslarla bilgi akışı sağlayan bir teknik alettir. 
Ancak daha önemli olan, ahir zamanın işaretlerinden olan bu yerden mamul "dabbe"nin "insanlarla konuşması"dır. Televizyon her şeyden çok bu yönüyle, ayetteki tarifi tecelli ettirmektedir. Dünyada televizyonun ulaşmadığı bir ülke, bir millet, bir toplum neredeyse yoktur. İleri teknolojinin ürünü olan televizyon her topluma kendi dili ile hitap etmektedir.

Son olarak "dabbe"nin ayette belirtilen temel bir özelliği de bunun yerden çıkartıldığı veya "yerden mamul" olduğudur. Televizyonun da, tüm parçaları, (cam ekranı, metal aksamı, vs) yerden, yeryüzündeki elementlerden meydana gelmektedir. 
Belirtilen "dabbe"nin televizyon olduğu yönündeki görüşümüzü teyit eden bir başka nokta da, "dabbe"nin "ila en-nas" yani "insanlığa" seslendiği şeklindeki ifadedir. Televizyon, yapısı itibarıyla, aynı anda tüm insanlığa mesaj veren bir aygıttır.
Yine son dönemlerde, "dabbeten minel'ard"ın mahiyeti çok tartışılmış, bazı Müslüman bilim adamları, "dabbe"nin, uyarıcı özelliği nedeniyle bir insan olabileceğini söylemişlerdir. Ancak şunu hatırlatmalıyız ki, ayette belirtilen "insanları uyarma" görevi insanlar tarafından yapılıyor olsa da, bu insanların tüm dünyaya mesajlarını iletmeleri yine televizyon aracılığıyla gerçekleşmektedir. Bu durum da -insan ya da kişi kelimesinin değil de "dabbe" kelimesinin kullanılmış olduğunu göz önüne alırsak- ayette söz konusu olanın bir kişi değil, televizyon gibi bir teknik alet olabileceği fikrini desteklemektedir. 
Burada "dabbe" ile bir insanın kast edilmiş olmadığını ortaya koyan bir başka nokta da şudur: Ayette bahsi geçen "dabbe"nin yaptığı, insanlara "Allah'ın ayetlerine inanmadıklarını söylemek"tir. Halbuki bu, neredeyse tüm Müslümanların, şartlar oluştuğunda yaptıkları bir uyarıdır. Bunun özellikle zikredilmiş olması, söz konusu "dabbe"nin sıradan bir insan ya da "canlı" olmadığını göstermektedir. (En doğrusunu Allah bilir)

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-