Avrupa'ya yıkanmayı türkler öğretti zannetmek

tarihi eserlerin doğrulamadığı iddiadır.

muhtemeldir ki türklerin anadolu uygarlıklarından öğrendiklerini, avrupalılar da türklerden öğrenmiştir. ancak efes'teki tuvaletlerin alafranga tarzı olması ve avrupa'da halen bu model kullanılırken türklerin tamamen farklı bir yapıda olan alaturka modeli tuvalet kullanması, bu kültürün avrupa'ya türklerden değil eski anadolu medeniyetlerinden geçtiği olasılığını artırmaktadır.

iddiaya göre yıkanmayı, banyo yapmayı ve tuvalet kültürünü bilmeyen avrupalılar, haçlı seferleri (m.s. 1096-1099) sırasında türklerden yıkanmayı ve tuvalet yapmayı öğrenmişlerdir. oysa m.ö. 300 yıllarına dayanan efes kentindeki alafranga tarzı umumi tuvaletler ve ankaranın göbeğindeki roma hamamı, yıkanma ve tuvalet kültürünün m.s. 1071 yılında anadolu'ya ayak basan türklerden önce de bu coğrafyada var olduğunu göstermektedir. roma hamamı m.s. 3. yüzyılda septimius severus'un oğlu roma imparatoru caracalla (212-217) tarafından sağlık tanrısı asklepion adına yapılmıştır.

bizanslılar da su kullanımına yabancı değildi çünkü istanbul'daki yerebatan sarnıcı m.s. 6. yüzyılda inşa edilmiştir. bu ise türklerin orta asya'da göktürk yazıtlarını dikmesinden 200 yıl öncedir. bilindiği gibi göktürk yazıtları m.s. 750 yılında dikilmiştir. 80.000 metreküp su alabilen sarnıç, justinianos tarafından öncelikle saray ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmıştır.

ayrıca antakya ilinin tarihini incelediğimizde de ilginç verilerle karşılaşmak mümkündür. i.ö. 47'de antakya'ya gelerek kente bağımsızlığını veren ceaser, caisarion (caesareum) adıyla anılan büyük bir mabet ile silpius eteklerinde bir amfitiyatro, bir su kemeri ve bir umumi hamam inşa ettirmiştir. bu yapılar da su kemeri kavramının ve inşasının da zaten bilindiğini göstermektedir.

aspendos incelendiğinde ise m.s. 3. yüzyıl bizans dönemine ait surlar, agora, nymphauem, eksedra, tiyatro, stadion, hamamlar, su kemeri, tapınaklar ve nekropollere rastlanmaktadır.

tüm bu verilere bakıldığında su kullanımı, yıkanma ve tuvalet inşa etme konularında türklerin öncülük ettiği savı inandırıcı görünmemektedir.

meselenin ilginç olan diğer bir boyutu da bunu dile getirmenin "hain evlat ökkeş" veya "vatan hainliği" gibi algılanmasıdır. türklerin yapmadığı şeyleri türkler yapmış gibi göstermek vatanseverlik ise "uzaya ilk türkler gitti" veya "ilk microchip'i türkler yaptı" iddialarını sonuna kadar savunabiliriz. bizden başka inanan olmadıktan sonra bu iddiayı savunmanın vatana millete ne hayrı olur bilemiyorum. üstelik avrupalıların tarihlerini türk kitaplarından hele de ekşisözlükten takip ettiklerini ise hiç sanmıyorum. türkiye'de bile topu topu 10-15 kişinin okuyacağı bir entry'den korkmayı şanlı tarihimize çok yakıştıramıyorum doğrusu. yani efendim bizim bu entry'miz insan hakları mahkemelerinde başımızı ağrıtmaz, kimseye de tazminat ödemek zorunda kalmayız. herkesin içi rahat olsun.

avrupalıların suya sabuna geç dokundukları bilinen bir gerçektir ve yukarıdaki entry'de bunun aksi hiç iddia edilmemiştir. ancak bunu türklerden mi yoksa anadolu'da türklerden önce hüküm süren medeniyetlerden mi öğrendikleri tartışma konusudur. entry'de ankarada ki roma hamamının ve efes kentinin örnek verilmesinin nedeni de budur.