(Aşağıdaki her madde ayrı bir öğrenciye verilerek oratoryo hazırlanır.) Atatürk diyor ki: “Bizi öldürmek değil, canlı canlı mezara gömmek istiyorlar.”Kara bulutlar Türkiye’nin üzerinde dolaşıyor.Mondros Mütarekesi peşinden Sevr Antlaşması ve ateşkes. Böyle antlaşma olur mu? Yurt parça parça edilmiş, Anadolu insanı, kan ağlıyor. Memleketin asıl sahibi olan Türk halkı başsız, bölünmüş kuşku içinde, bezgin haldedir. Kurtuluş ve bağımsızlık umutları ve çalışmaları bölgesel kalmakta birleşememektedir. Memleketin batı ve güney bölgelerinde silahlı karşı koymalar başlamıştır; fakat sayıca çok ve silah bakımından üstün düşman kuvvetleri karşısında bu direnmeler kırılmaktadır. İşte, bu durumda Mustafa Kemal çıkıyor ortaya ve diyor ki: “Bir tek karar vardır, o da ulusal egemenliğe dayanan kayıtsız şartsız, bağımsız bir Türk Devleti kurmak.” Yurdun çeşitli yerlerinde direnme hareketleri devam ediyor, düşmana kurşun sıkılıyor, vurulan yumruklar memleket kadar büyük, eline silahı alan memleket savunmasına katılıyor. Aralarında dayanışma yok, dağınıklık herkesi tedirgin ediyor. Anadolu sahipsiz, bir önder, bir kumandan bekliyor. İşte, Bandırma vapuru bu önderi, bu kumandanı getiriyor, Samsun’dan Kurtuluşa bir güneş doğuyor. Evet Mustafa Kemal bir karar veriyor. Verilen bu kararı ise şöyle açıklıyor. “Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması esastır. Bu esas, ancak tam bir bağımsızlıkla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve ne kadar varlıklı olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan daha yüksek bir muameleye layık görülmez. Böyle bir millet, esir yaşamaktansa ölmeyi tercih eder.” Böyle bir durum karşısında Samsun’da doğan güneşin yükselmesi, tüm ülkeyi aydınlatması, milli birlikle sağlanabilir. On dokuz Mayısta Samsun ufkundan Bir güneş yükseldi göklere doğru Bir millet uyandı derin uykudan, Koştu o parlayan güneşe doğru Bu güneş hürriyetin müjdecisiydi Mustafa Kemal’in ta kendisiydi İşte, hakiki kurtuluşu ölmekte bulan bu “Güneş”, Samsun’da doğarken “Ya İstiklal Ya Ölüm!” parolasıyla doğmuş, halkın kurtuluşa giden önderi olmuştur. Bu Güneş; Samsun’dan sonra, Amasya, Sivas, Erzurum ve oradan da yeni bir Türk devletinin kuruluş meşalesini yakmak için Ankara’da doğacaktır. İşte on dokuz Mayıs Vardık bir kapısına Anadolu’nun, önlerine Samsun’un. Öyle büyüdü ki ağzımız, Öyle acıktık ki, Bize ekmek değil, dağ sunun Tez Erzurum’a, Sivas’a, Ankara’ya... On dokuz Mayıs Atatürk’ün doğum günüdür. On dokuz Mayıs, kurtuluş güneşinin Samsun’da parladığı gündür. On dokuz Mayıs Türk Milletinin, kurtuluşa adımını attığı gündür. On dokuz Mayıs Türk Milletinin önderini bulduğu gündür. Bu önder vatanı düşmandan kurtardı. Yeni Türk Devletinin temellerini attı. Yeni Türk Devletini kurdu ve siz gençlere emanet etti. Emanet ederken de şöyle dedi: “Gençler!... Cesaretimizi pekiştiren, sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık ve uygarlığın, vatan sevgisinin en değerli sembolü olacaksınız.” Gençler vatan size emanet edilmiştir. Onu en iyi şekilde yüceltecek ve koruyacak sizlersiniz. |
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.