-

Cumhuriyet Dönemi Sanatçıları ve eserleri nelerdir?

24 Eylül 2011 Cumartesi yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

BAĞIMSIZLAR

Bağımsız sanatçılar kendilerine has bir sanat anlayışı benimsemiş, hiçbir akıma dâhil olmamışlardır.

Yurt sorunlarını, bireysel duygu ve düşüncelerini işlemişlerdir.

Bağımsız Sanatçılar: Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Sıtkı Tarancı, Arif Nihat Asya, Ahmet Hamdi Tanpınar, Behçet Necatigil, Zeki Ömer Defne, Asaf Halet Çelebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Külebi, Ahmet Muhip Dranas… vb.

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATININ ÖNEMLİ SANATÇILARI

AHMET KUTSİ TECER (1901–1967)

Halk edebiyatı ve halk bilimi araştırmalarına çok önem vermiştir.

Halk edebiyatına bağlı modern bir edebiyat anlayışı oluşturmaya çalıştı.

Şiirde biçim ve öz bakımından halk edebiyatı geleneğine bağlı kaldı.

Sivas’ta Halk Şairleri Derneği’ni kurdu.

Son dönemin en büyük halk şairlerinden Âşık Veysel’i Türk halkına tanıttı.

Hece ölçüsünü ustalıkla kullandı. Dili yalındır.

Aşk, doğa, vatan, ölüm, özlem gibi temaları işlemiştir.

Yapıtlar:

Şiir: Şiirler, Bütün Şiirleri

Tiyatro: Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı, Bir Pazar Günü, Satılık Ev, Köylü Temsilleri

NECİP FAZIL KISAKÜREK (1904–1983)

Ağaç ve Büyük Doğu dergilerini çıkarmıştır.

Çeşitli gazetelerde fıkra yazarlığı yapmıştır.

Şiirlerinde insanın evrendeki yerini, madde ve ruh sorunlarını, insanoğlunun iç dünyasındaki gizli duyguları dile getirmiştir.

Şiirlerinde uyağı her zaman kullanmış ve hece ölçüsüyle yazmıştır.

Öykü, roman, oyun, tiyatro, düşünce yazıları gibi birçok dalda eser vermiştir.

İlk dönemde bir bohem hayatı yaşamış, Arvasi ile tanıştıktan sonra İslâmiyet'i tam tanımıştır.

Son dönemdeki şiirleri "hikemi şiir" tarzındadır.

Yapıtlar:

Şiir: Çile

Tiyatro: Bir Adam Yaratmak, Tohum, Künye, Sabır Taşı

Hikâye: Birkaç Hikâye Birkaç Tahlil, Ruh Burkuntusundan Hikâyeler, Hikâyelerim

Roman: Aynadaki Yalan, Kafakağıdı

Hatıra: Babıâli

ARİF NİHAT ASYA (1904–1975)

Yurtsever ve milli değerlere bağlı ama yeniliklere de açık bir sanatçımızdır.

Vatanına ve bayrağına çılgınlık derecesinde bağlıdır.

Toplum için sanat” görüşünü savunur.

Şairin dili canlı ve yalındır.

Halk deyişlerinden yararlanarak ahenk ve muhteva bakımından zengin şiirler yazmıştır.

Destanî-milli şiirleri ve yurt güzellemeleri ile ön plâna çıkmıştır.

Aruzu, heceyi, serbest ölçüyü başarıyla kullanmıştır.

Selçuklu, Osmanlı ve Kurtuluş Savaşı’ndan ilhamını alarak koçaklama tarzı şiirler yazmıştır.

“Bayrak şairi” diye anılır.

Yapıtları:

Şiir: Heykeltıraş, Yatığımın Rüyası, Ayetler, Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Rubaiyat-ı Arif, Kıbrıs Rubaîleri, Nisan, Kubbe-i Hadra, Emzikler, Kökler Ve Dallar, Dualar ve Âminler, Yürek, Aynalarda Kalan, Kova Burcu

Kanatlar Ve Gagalar (Özdeyişler)

FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA (1914- )

Ş Çok sayıda şiir ödülü almıştır.

Ş İlk şiirlerini âşık tarzının etkisiyle yazmıştır.

Ş Şair, felsefî lirik bir anlayışla yazmaya başlamış daha sonraları toplumsal ve milli bir anlayışla yazmaya devam etmiştir.

Ş İnsanın evrendeki yalnızlığını anlatan şiirlerden, çektiği acılara ve sıkıntılara geçiş yapmıştır.

Ş “Çocuk ve Allah” kitabıyla edebiyat dünyasında tanınmıştır.

Ş “Çocuk ve Allah”ta metafizik konuları işledi.

Ş Şiirleriyle Kurtuluş Savaşı’nın tarihini yazmıştır. Destanî şiir akımını devam ettirmiştir. Üç Şehitler Destanı en güzel örneklerindendir.

Yapıtları:

Şiir: Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah, Üç Şehitler Destanı, Toprak Ana, Aç Yazı, Dışarıdan Gazel, Kazmalama, Delice Böcek, Daha, Çakırın Destanı, “İstiklâl Savaşı- Samsundan Ankara’ya, Samsun’dan Sakarya’ya”, Anıtkabir, Türk Olmak, Yedi Memleket

MEMDUH ŞEVKET ESENDAL ( 1883–1952)

Hikâye, roman ve tiyatro türlerinde eserler vermiştir.

Edebiyatımızda hikâye alanında bir çığır açmış, kendinden sonra gelenleri de etkilemiştir.

Çehov tarzı hikâyecilik anlayışıyla yazmıştır.

Hikâyelerini yerli motiflerle süslemiş, Çehov’u taklit etmekten de kurtarmıştır kendini.

Hikâyelerinde orta sınıf halkı, köylerdeki garip inançları, cahilliği, insan alışkanlıklarını ele alır.

Hikâyeciliği gereksiz süslemelerden kurtarmış, sıradan gerçek olaylara kaydırmıştır.

Güçlü bir gözlemcidir.

Günlük konuşma dilini başarıyla kullanmıştır.

Yapıtları:

Hikâye: Otlakçı, Mendil Altında, Temiz Sevgiler, Bir Kucak Çiçek, Hava Parası, Kelepir, Ev Ona Yakıştı

Roman: Ayaşlı Ve Kiracıları, Miras, Vassaf Bey

CAHİT SITKI TARANCI ( 1910 -1956)

Otuz Beş Yaş şiiriyle edebiyat dünyasında tanındı.

Şiirlerinde ölüm, fanilik, yaşam sevinci gibi temalar işledi.

Hiçbir edebi topluluğa katılmadı.

Şiirlerinde toplumsal yaşamı görmek mümkündür.

Akıcı, sade bir dili vardır.

Şiirlerinde duygu ön plândadır.

Hece ölçüsünü kullanmış kafiyeye çok önem vermiştir.

Az kelimeyle çok şey ifade etmeye çalışmıştır.

Yapıtları:

Şiir: Ömrümde Sükût, Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Sonrası

Nesir: Ziya’ya Mektuplar

SAİT FAİK ABASIYANIK (1906 -1954)

v Çağdaş Türk hikâyeciliğinin önde gelenlerindendir. Öykücülükte yeni bir anlayışın temsilcisidir.

v Edebiyatımızda Çehov tarzı durum hikâyeciliğinin öncüsüdür.

v Hikâyelerinde küçük insanların dünyasını, çocukluk anıları, adalarda geçen yaşantısını, İstanbul'un kenar mahallelerini, Burgazada'yı ve balıkçıları işlemiştir.

v Bir İstanbul Öykücüsü'dür denebilir.

v Basit, sıradan, garip hatta aykırı konuları başarılı bir şekilde hikâyeleştirmeyi başarmıştır.

v Eserlerindeki kişileri kendi çevresine uygun bir şekilde canlandırır.

v Yazarın gözlemcilik ve gerçekçilik yeteneği kuvvetlidir.

v Toplumsal konuları işlediği hikâyelerinde toplumun bazı sıkıntılarını ele almıştır.

v Üslûbu sade, dili yalındır. Eserlerini sanat kaygısından uzak bir şekilde yazmıştır.

v 1953'te Amerika'da modern edebiyata hizmetlerinden dolayı onur üyeliği verilmiştir.

Yapıtları:

Hikâye: Semaver, Sarnıç, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Havada Bulut, Kumpanya, Havuz Başı, Son Kardeşler, Alemdağ'da Var Bir Yılan, Az Şekerli, Tüneldeki Çocuk, Mahkeme Kapısı

Roman: Medar-ı Maişet Motoru, Kayıp Aranıyor

Şiir: Şimdi Sevişme Vakti

Derleme: Balıkçı'nın Ölümü, Yaşasın Edebiyat

Mektup-Röportaj: Açık Hava Oteli

ABDÜLHAK ŞİNASİ HİSAR (1888–1963)

Edebiyat hayatına şiir ve eleştiriyle başlamıştır.

Fahim Bey ve Biz adlı romanıyla tanınmıştır.

Daha çok anılarıyla ön plâna çıkmıştır.

Eserlerinde kaybolan günleri, çocukluk yıllarını, eski yaşam biçimini ve özellikle tüm ayrıntılarıyla İstanbul'a özgü yerli yaşamı anlattı.

Eserlerinde ayrıntılara indi ve uzun betimlemeler yaptı.

Gözlemciliği kuvvetlidir.

Sanatlı ve uzun cümleler kullandı.

Yapıtları:

Roman: Fahim Bey Ve Biz, Çamlıca'daki Eniştemiz, Ali Nizamî Beyin Alafrangalığı ve Şeyhliği,

Hatıra: Boğaziçi Mehtapları, Geçmiş Zaman Köşkleri, Boğaziçi Yalıları, İstanbul Ve Pierre Loti,

ORHAN KEMAL (1914 – 1970)

Yazı hayatına hikâyeyle başlamış sonraları sadece roman yazmıştır. Yazar hikâyeciliği romana geçişte bir aşama olarak görmektedir.

"Ekmek Kavgası" ve "Baba Evi" kitaplarıyla edebiyat dünyasında ün kazanmıştır.

Yapıtlarında işçi çevrelerini, sanayileşen Türkiye'nin toplumsal yapısını, köyden kente göçün getirdiği sorunları, ezilen köylüleri, toprak ağalarını gerçekçi bir üslûpla işledi.

"Murtaza" romanı onu geniş halk kitlelerine tanıttı.

Orhan Kemal 1940 sonrası toplumsal gerçekçiliğin öncüsüdür.

Karşılıklı konuşma tekniğini eserlerinde başarıyla uygulamıştır.

Yalın ve süsten uzak bir anlatımı vardır.

Yapıtları:

Hikâye: Ekmek Kavgası, Sarhoşlar, Çamaşırcının Kızı, 72. Koğuş, Grev, Arka Sokak, Kardeş Payı, Babil Kulesi, Dünyada Harp Vardı, İşsiz, Önce Ekmek

Roman: Baba Evi, Avare Yıllar, Murtaza, Cemile, Bereketli Topraklar Üzerinde, Suçlu Devlet Kuşu, Vukuat Var, Gâvurun Kızı, Dünya Evi, El Kızı, Hanımın Çiftliği, Eskici Ve Oğulları, Gurbet Kuşları, Mahalle Kavgası, Kanlı Topraklar, Müfettişler Müfettişi, Yalancı Dünya, Üçkâğıtçı, Kötü Yol

Hatıra: Nazım Hikmet'le Üç Buçuk Yıl

PEYAMİ SAFA (1899 – 1961)

Türkçeyi en iyi kullanan sanatçılardan birisidir.

Ansiklopedik bir bilgiye sahiptir.

Romanlarında olaylardan çok psikolojik tahlillere yer vermiştir.

Romanları teknik bakımdan sağlamdır.

Kişileri anlayışlarına, iç dünyalarına ve kültürlerine göre konuşturur.

Tasvirlerde başarılıdır.

Doğu ile Batı uygarlığı, ahlâkî çöküntüler, toplumsal değişimlerin getirdiği bunalımlar gibi konuları daha çok işlemiştir.

Yazar, maddeden ziyade ruha, inanca ve manevî değerlere önem vermiştir.

Batı'nın düşünce hareketlerini yakından takip etmiş, felsefe ve düşünce alanında da geniş malûmata sahip olmuştur.

Edebi değeri olmayan eserlerini "Server Bedi" ismiyle yazdı.

Gazete ve dergilerde sayısızca fıkra, makale, deneme, hikâye ve çeviriler yazmıştır.

Yapıtları:

Roman: Sözde Kızlar, Şimşek, Mahşer, Bir Akşamdı, Canan, 9. Hariciye Koğuşu, Fatih-Harbiye, Bir Tereddütün Romanı, Matmazel Noralya'nın Koltuğu, Yalnızız, Atilla, Biz İnsanlar

Hikâye: Bir Mekteplinin Hatıratı, Karanlıklar Kralı, İstanbul Hikâyeleri

Deneme, İnceleme: Felsefî Buhran, Mistizm, Nasyonalizm, Doğu – Batı Sentezi, Sanat – Edebiyat – Tenkit

Tiyatro: Gün Doğuyor

KEMAL TAHİR (1910 – 1971)

Yazar, dört uzun hikâyeden oluşan Göl İnsanları eseriyle tanındı.

Yapıtlarında anlaşılır ve yalın bir dil kullandı.

Kişileri yöresel şiveleriyle konuşturdu.

Başarılı betimlemeler yaptı.

Güçlü gözlem tekniğiyle sosyal sorunları işledi ve eleştirdi.

Eşkıya hikâyeleri, ceza evi yaşamı, köy hayatı, tarih, Kurtuluş Savaşı eserlerinin konusunu oluşturdu.

Özellikle köyü, köylü insanların sıkıntılarını ve yaşam biçimini ısrarla işledi.

Anadolu'yu başarıyla ve gerçekçi bir şekilde ele alan bir Anadolu romancısıdır.

Tezli romancılığımızın gelişmesine katkısı vardır.

Yapıtları:

Roman: Yorgun Savaşçı, Devlet Ana, Sağırdere, Esir Şehrin İnsanları, Yol Ayrımı, Rahmet Yolları Kesti, Kurt Kanunu, Köyün Kamburu, Kör Duman

Hikâye: Göl İnsanları

YAŞAR KEMAL ( 1922- …)

Hikâye ve romanlarında daha çok Çukurova yöresini ve buralardaki insanların yaşantısını anlattı.

Eserlerinde halk edebiyatımızdan yararlanmıştır. Destan ve masal dilini edebiyatımızda çağdaş bir şekilde kullanmıştır.

Haksızlığa karşı çıkan, eşkıya karakterinin çizildiği bir gencin hikâyesi olan "İnce Memed" eseriyle Nobel ödülüne aday gösterildi.

İnsanın doğayla olan ilişkisini, tutkularını, düşlerini destansı bir şekilde sergiledi.

Eserlerinin çoğunda Anadolu efsanelerinden, halk hikâyelerinden yararlanmıştır.

Canlı, şiirsel bir dili olup, cümleleri kısa ve sözcük dağarcığı zengindir.

Halkın kullandığı sözcükleri eserlerinde kullanmıştır. Yöresel isimler ve deyimler gibi.

Yapıtları:

Roman: Teneke, İnce Memed, Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu, Denizciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf, Deniz Küstü, Kale Kapısı, Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana

Hikâye: Sarı Sıcak, Çukurova Yana Yana, Bir Bulut Kaynıyor, Yanan Ormanlarda

Efsane: Üç Anadolu Efsanesi, Ağrı Dağı Efsanesi, Binboğalar Efsanesi

TARIK BUĞRA ( 1918 – 1994)

Son dönem Türk edebiyatının ünlü hikâye ve roman yazarıdır.

Toplumsal sorunları bireysel ahlak yönünden ve psikolojik açıdan değerlendirir.

Şiirsel bir anlatımı vardır.

Roman ve oyunlarında ortaya çıkardığı tipler, ideal tiplerdir.

Konularını daha çok yakın tarihten ve sosyal yaşamdan ( Türk tarihi, ulusal sorunlar, taşra hayatı) almıştır.

Eşyanın ve olayların iç yüzünü araştırıp çözümleyici bir yöntemle yazdı.

Yapıtları:

Roman: Yalnızların Romanı, Siyah Kehribar, Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankara’da, İbiş’in Rüyası, Firavun İmanı, Gençliğim Eyvah, Dönemeçte, Yalnızlar, Yağmur Beklerken, Osmancık

Hikâye: Oğlumuz, Yarın Diye Bir Şey Yoktur, İki Uyku Arasında, Hikâyeler,

Tiyatro: Ayakta Durmak İstiyorum, Dört Yumruk, Üç Oyun, Sahibini Arayan Madalya, Güneş ve Aslan

NECATİ CUMALI (1921 – 2001)

Yazdığı hikâyelerle ödüller aldı.

Eserlerinde Anadolu ve özellikle Ege yöresindeki kasaba ve köylerde yaşayan insanların sorunlarını işledi.

Kadın erkek ilişkisine değindi.

Dil ve anlatımı konuşma dili gibi doğaldır.

Tütün Zamanı adlı romanında Urfa yöresindeki insanları, törelerini, kişiler arasındaki çatışmaları işledi.

Yapıtları:

Roman: Tütün Zamanı, Acı Tütün, Aşk da Gezer

Hikâye: Yalnız Kadın, Değişik Gözle, Susuz Yaz, Ay Büyürken Uyuyamam

Şiir: Kızılçullu Yolu, Harbe Gidenin Şarkısı, Mayıs Ayı Notları, Güzel Aydınlık, Yağmurlu Deniz

Tiyatro: Boş Beşik, Ezik Otlar, Vur Emri, Susuz Yaz, Tehlikeli Güvercin

AHMET HAMDİ TANPINAR 1901–1962)

Sağlam bir tarih şuuruna ve kültüre sahiptir.

Hece ölçüsünü başarıyla kullanmıştır. Şiirlerinin dili sadedir.

Şiirlerinde şekilden ziyade ahenge önem vermiştir. Onun için musiki, his ve hayal temel unsurdur.

Yazar, şiirlerini "ahenk" "zaman" "bilinçaltı" kavramlarına göre oluşturur.

Soyut kavramları da işleyen sanatçının mecazlarla dolu zengin bir anlatımı vardır.

Sanatçının şiir dili ile nesir dili birbirine yakındır.

Roman ve hikâyelerinde olaylar âdeta tek bir kişi etrafında toplanmış gibidir.

Eserlerinde, sosyal hayatla ilgili acıları, sevinçleri, umutları, insan psikolojisi ve zamanı işlemiştir.

Y. Kadri'den ve Ahmet Haşim'den etkilenmiştir.

Roman ve hikâyelerinde psikolojik tahliller ağır basar.

Yapıtları:

Roman: Huzur, Mahur Beste, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Sahnenin Dışındakileri Aynadaki Kadın

Hikâye: Yaz Yağmuru, Abdullah Efendinin Rüyaları

Şiir: Bütün Şiirleri

Deneme: Beş Şehir

İnceleme: 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Tevfik Fikret, Yahya Kemal

TURAN OFLAZOĞLU (1932 -…)

Trajedi türünün başarılı yazarlarındandır.

Tiyatro eserlerinin konularının çoğunu Osmanlı Tarihi'nden almıştır.

Sade bir Türkçe ile ve şiirsel bir anlatımla manzum tiyatrolar yazmıştır.

Yapıtları:

Tiyatro: Keziban, Allah'ın Dediği Olur, Deli İbrahim, Genç Osman, Elif Ana, III. Selim, IV. Murat, Cem Sultan, Sinan

FALİH RIFKI ATAY (1894 -1971)

Atatürk'ü yakından tanıma imkânı bulmuştur.

Atatürk ile ilgili anılarını kitaplaştırmıştır.

Cumhuriyet'ten sonraki seyahat (gezi) edebiyatımızın oluşmasında önemli bir yere sahiptir.

Gezi yazılarında yurt dışında gördüklerini ve Türkiye'de gezdiği yerleri anlatmıştır.

Yazarın dili yalın ve cümleleri kısadır.

Aslında fıkra ve makale yazarımızdır.

Yapıtları:

Gezi Yazısı: Denizaşırı, Yeni Rusya, Bizim Akdeniz, Tuna Kıyıları, Yolcu Defteri

Hatıra: Çankaya, Zeytindağı, Ateş Ve Güneş, Babamız Atatürk, Atatürk'ün Hatıraları

Fıkra: Eski Saat, Roman: Roman

HALİKARNAS BALIKÇISI (1886–1973)

Halikarnas, Bodrum'un antik çağdaki ismidir.

Yazarın asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı'dır.

Yazar, deniz öyküleriyle tanınmıştır.

Eserlerinde daha çok Bodrum'u, Ege ve Akdeniz kıyılarını, buralardaki efsaneleri anlatmıştır.

Çok iyi bir mitoloji bilgisine sahip olup eski Anadolu ve Yunan uygarlıklarını iyi tanır.

Yapıtları:

Hikâye: Ege Kıyılarında, Ege'nin Dibi, Merhaba Akdeniz, Yaşasın Deniz, Gülen Ada, Dalgıçlar, Mavi Sürgün, Parmak Damgası

Roman: Uluç Reis, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri, Ötelerin Çocuğu

SUUT KEMAL YETKİN ( 1903 -1980)

Deneme türünün önemli isimlerindendir.

Denemelerinde edebiyat ve sanat konularını ele almıştır.

ık ve özlü bir anlatıma sahiptir.

Yapıtları:

Deneme: Edebiyat Konuşmaları, Edebiyat Üzerine, Düşün Payı, Günlerin Götürdüğü, Düşünce Payı, Şiir Üzerine Düşünceler, Denemeler, Yokuşa Doğru

İnceleme: Ahmet Haşim ve Sembolizm, Türk Mimarîsi, Edebi Meslekler

NURULLAH ATAÇ (1898 – 1953)

Cumhuriyet döneminin en önemli deneme ve eleştiri yazarıdır.

Türkçeyi yabancı sözcüklerden kurtarmak için büyük çaba sarf etmiştir.

Öz Türkçe kelime kullanmayı yaygınlaştırmıştır.

Devrik cümleye dayalı anlatımın benimsenmesini savunmuş ve eserlerinde uygulamıştır.

Yapıtları:

Deneme, İnceleme, Eleştiri: Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Ararken, Diyelim, Sözden Söze, Söz Arasında, Okuruma Mektuplar

Günlük: Günce

SABAHATTİN EYÜBOĞLU (1908 -1973)

Genellikle deneme ve inceleme türünde eser vermiştir.

Anadolu, Atatürk tutkunluğu, demokrasi, halk eğitimi konuları üzerinde durmuştur.

Yapıtları:

Deneme, İnceleme: Mavi ve Kara, Sanat Üzerine Denemeler, Yunus Emre'ye Selâm, Pir Sultan Abdal

ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (1904 – 1946)

Deniz özlemini dile getiren şiirleriyle tanınmıştır.

Sade bir dille ve hece ölçüsüyle yazmıştır.

Yapıtları:

Şiir: Deniz Sarhoşları, Yayla Dumanı, Sarıkız Mermerleri

AHMET MUHİP DRANAS (1908 – 1980)

Sembolizmden etkilenmiş, biçim ve ahenge önem vermiştir.

Destansı bir anlatımı olup ölçü ve uyağa önem vermiştir.

Daha çok insanın iç dünyasını, metafiziği, aşkı, yaşama sevincini ve doğa gibi konuları işler.

Sembolizmin etkisinde kaldığı içindir ki biçim ve ahenge önem vermiştir.

Fahriye Abla, Ağrı, Olvido, Dağlara şiirleriyle daha çok beğenilmiştir.

KEMALETTİN KAMU (1901 – 1948)

Milli Mücadele yıllarında yazdıklarıyla tanınmıştır.

Şiirlerinde savaş, memleket, gurbet ve aşkı işlemiştir.

Hece ile yazdığı lirik ve epik şiirleri beğenilmiştir.

Bingöl Çobanları, Gurbet en beğenilen şiirleridir.

Şiirleri şair öldükten sonra " Kemalettin Kamu, Hayatı, Şahsiyeti ve Şiirleri" adlı kitapta toplanmıştır.

CAHİT KÜLEBİ (1917 – 1997)

Şiirlerinde yurdun değişik manzaralarını ve insanlarını işledi.

Şiirlerini yeni biçim ve romantizmle samimî duygularla yazdı.

Yarım uyakları, iç sesleri kullanmış titiz bir anlatımı tercih etmiştir.

Yapıtları:

Şiir: Atatürk Kurtuluş Savaşında, Adamın Biri, Rüzgâr, Yeşeren Otlar, Süt, Şiirler, Yangın Bütün Şiirler

BEHÇET NECATİGİL ( 1916 -1979)

Kişinin iç dünyasındaki sorunları, ev, aile ve yakın çevre ilişkilerini orta tabakanın yaşamını, teknolojinin getirdiği bunalımları ve metafizik konularını kapalı bir şekilde işleyen şiirler yazdı.

Biçim bakımından yeni şekiller denedi.

Zengin bir sözcük dağarcığı vardır.

Yapıtları:

Şiir: Kapalı Çarşı, Evler, Evler, Eski Toprak, Dar Çağ, Yaz Dönemi, Divançe, Beyler, Sevgilerde

Radyo Oyunu: Yıldızlara Bakmak, Gece Aş Evi, Üç Turunçlar, Pencere

Derleme:

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-