Gazi Mustafa Kemal 1923 yılında yaptığı bir konuşmada şöyle söylüyor:
"Ekonomi sahasında düşünürken ve konuşurken zannolunmasın ki, biz yabancı sermayesine karşı bulunuyoruz. Hayır, bizim memleketimiz geniştir. Çok çalışmaya ve sermayeye ihtiyacımız vardır. Bundan ötürü kanunlarımıza saygılı olmak şartı ile yabancı sermayelerine gereken teminatı vermeye her zaman hazırız ve arzuya değerki yabancı sermayesi bizim çalışmamıza ve sabit sermayemize katılsın. Bizim için ve onlar için faydalı neticeler versin; fakat eskisi gibi değil. Gerçekten mazide bilhassa Tanzimat devrinden sonra, yabancı sermayesi memlekette müstesna bir mevkie malik oldu. Ve ilmi manasıyla denilebilir ki devlet ve hükümet yabancı sermayesinin jandarmalığından başka bir şey yapmamıştır. Artık her medeni devlet gibi, millet gibi yeni Türkiye'de bunu uygun göremez. Burasını esir ülkesi yaptıramaz."
Bu sözlerin üzerine başka bir laf söylenir mi bilemiyorum. Okullarda kutlanan bir hafta var. Yerli malı haftası. Okullarımız 1946 yılından itibaren 12 Aralık'la başlayan haftayı Yerli Malı Haftası olarak kutlamaya başladılar. 1983 yılında bu haftanın adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası oldu.
Bizim zamanımızda kuruyemişler kuru meyveler alınır, sıraların üstüne örtüler serilir, diğer arkadaşlarla paylaşılır, şarkılar söylenir ve sözler verilirdi. Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi anlatılırdı. Hala daha anlatılır ve kutlanır bu hafta.
Biz aşırı harcamaya savurganlık, bundan kaçınmaya da tutum diyoruz. Tutumlu olma alışkanlığı küçük yaşlarda başlar. Paranın kar amacıyla bir mala yatırılmasına ise yatırım denir.
Yabancı mallar alırken verdiğimiz paranın bir daha geri gelmeyeceğini düşünmeliyiz. Bu nedenle elimizden geldiği ölçüde Türk Malı kullanmalıyız. Yabancı ülkelere para akışını önlemede, Türk Malı kullanmanın önemi büyüktür.
Çocuklarımıza söylediğimiz anlattığımız bu sözleri her ne hikmetse büyüyünce unutuyor muyuz?
Artık kendimize gelmenin, bu gidişe bir dur demenin zamanı geldi de geçiyor bile. Bunun için Ankara Ticaret Odası Başkanı Sayın Sinan Akgün'ün başlattığı bir kampanya var.
869 Barkotlu ürün al çocuğun işsiz kalmasın
ATO Başkanı Sinan Aygün, ithal ürünler yerine Barkodu '869' ile başlayan yerli malı ürünleri satın alma çağrısı yaptı. Aygün, tüketim malı ithalatına giden her 6 bin 500 doların Türkiye'de bir kişiyi işsiz bıraktığını belirterek, '869'u al, çocuğun İşsiz kalmasın' dedi. Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, yabancı markalı Ürünlerin market raflarını istila ettiğini ve ithal ürün tüketimi Nedeniyle Türkiye ekonomisinin çıkmaza girdiğini kaydetti. Aygün, bir ürünün Barkoduna bakarak hangi ülkeye ait olduğunun anlaşılabileceğini anımsatarak, Türkiye ekonomisinin kurtuluşunun 869 rakamında gizli olduğunu savundu. Aygün, Şöyle konuştu:
" Türkiye ekonomisi bugün güçlü ekonomiler karşısında bağımsızlık savaşı veriyor. Bu savaşta parolamız 869'dur. Yani Türk'ün şifresi 869' dur.Savaşı kazanmak ve başı dik gezmek istiyorsak ülkemizin ürünlerine sahip çıkalım. İthal ürünlere verdiğimiz her kuruş, ekonomimizi çıkmaz sokağa götürüyor, yerli sanayinin bacası tütmez oluyor. Gençlerimize istihdam yaratılamıyor. Yerlisi varken yabancı mal almak, kıt kaynaklarımızın dışarıya gitmesi ve yatırımların azalmasıdır. Azalan yatırım, çoğalan işsizliktir. "
Hep birlikte protesto edelim. Sevgili Bekir Öztürk' ün bugünkü yazısında da belirttiği gibi yabancı hayranlığına pirim vermeyelim.
Yazımı Gazi Mustafa Kemal'in sözleriyle bitiriyorum.
" Tam bağımsızlık demek, kuşkusuz siyasal, maliye, ekonomi, adalet, askerlik, kültür... gibi her alanda bağımsızlık ve tam özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bu sözlerin üzerine başka bir laf söylenir mi bilemiyorum. Okullarda kutlanan bir hafta var. Yerli malı haftası. Okullarımız 1946 yılından itibaren 12 Aralık'la başlayan haftayı Yerli Malı Haftası olarak kutlamaya başladılar. 1983 yılında bu haftanın adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası oldu.
Bizim zamanımızda kuruyemişler kuru meyveler alınır, sıraların üstüne örtüler serilir, diğer arkadaşlarla paylaşılır, şarkılar söylenir ve sözler verilirdi. Bu hafta süresince tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi anlatılırdı. Hala daha anlatılır ve kutlanır bu hafta.
Biz aşırı harcamaya savurganlık, bundan kaçınmaya da tutum diyoruz. Tutumlu olma alışkanlığı küçük yaşlarda başlar. Paranın kar amacıyla bir mala yatırılmasına ise yatırım denir.
Yabancı mallar alırken verdiğimiz paranın bir daha geri gelmeyeceğini düşünmeliyiz. Bu nedenle elimizden geldiği ölçüde Türk Malı kullanmalıyız. Yabancı ülkelere para akışını önlemede, Türk Malı kullanmanın önemi büyüktür.
Çocuklarımıza söylediğimiz anlattığımız bu sözleri her ne hikmetse büyüyünce unutuyor muyuz?
Artık kendimize gelmenin, bu gidişe bir dur demenin zamanı geldi de geçiyor bile. Bunun için Ankara Ticaret Odası Başkanı Sayın Sinan Akgün'ün başlattığı bir kampanya var.
869 Barkotlu ürün al çocuğun işsiz kalmasın
ATO Başkanı Sinan Aygün, ithal ürünler yerine Barkodu '869' ile başlayan yerli malı ürünleri satın alma çağrısı yaptı. Aygün, tüketim malı ithalatına giden her 6 bin 500 doların Türkiye'de bir kişiyi işsiz bıraktığını belirterek, '869'u al, çocuğun İşsiz kalmasın' dedi. Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, yabancı markalı Ürünlerin market raflarını istila ettiğini ve ithal ürün tüketimi Nedeniyle Türkiye ekonomisinin çıkmaza girdiğini kaydetti. Aygün, bir ürünün Barkoduna bakarak hangi ülkeye ait olduğunun anlaşılabileceğini anımsatarak, Türkiye ekonomisinin kurtuluşunun 869 rakamında gizli olduğunu savundu. Aygün, Şöyle konuştu:
" Türkiye ekonomisi bugün güçlü ekonomiler karşısında bağımsızlık savaşı veriyor. Bu savaşta parolamız 869'dur. Yani Türk'ün şifresi 869' dur.Savaşı kazanmak ve başı dik gezmek istiyorsak ülkemizin ürünlerine sahip çıkalım. İthal ürünlere verdiğimiz her kuruş, ekonomimizi çıkmaz sokağa götürüyor, yerli sanayinin bacası tütmez oluyor. Gençlerimize istihdam yaratılamıyor. Yerlisi varken yabancı mal almak, kıt kaynaklarımızın dışarıya gitmesi ve yatırımların azalmasıdır. Azalan yatırım, çoğalan işsizliktir. "
Hep birlikte protesto edelim. Sevgili Bekir Öztürk' ün bugünkü yazısında da belirttiği gibi yabancı hayranlığına pirim vermeyelim.
Yazımı Gazi Mustafa Kemal'in sözleriyle bitiriyorum.
" Tam bağımsızlık demek, kuşkusuz siyasal, maliye, ekonomi, adalet, askerlik, kültür... gibi her alanda bağımsızlık ve tam özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir."
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Zeynep ORUNCAK (TÜRK)
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.