-

Finansal Fair Play nedir - kurallar ve yönetmelikler

11 Eylül 2012 Salı yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar


2009 yılının Ağustos ayında UEFA Başkanı Platini ve UEFA Genel Sekreteri Infantino Gianni, Finansal Fair Play yönetmeliğini hakkında düzenledikleri basın toplantısını bitirdikten sonra kuliste “Sanırım kimse bir şey anlamadı” diyordu. Bu yeni yönetmelik kamuyounda giderek daha çok yer bulsa da, gerçekten de pek çok bilimmeyenle dolu. Özellikle Türkiye’de kulüplerimizin buna hazır olup olmadığı hâlâ büyük bir sır. İşte bu yazı, bu sır perdesini biraz olsun aralamayı amaçlıyor.
Futbol topunun döndüğü her yerde bir finansal çıkar doğması sonrası pek çok zengin iş adamının bilgisayar başından kalkıp oynadıkları oyuna tribünde devam etme sevdası, bugün bir takım saha dışı kuralların konulmasını kaçınılmaz kıldı muhakkak. Ancak “Finansal Fair Play” diye dilden dile dolaşan ve birçok kişi için hiç bilmedikleri bir dildeki şarkı halini alan bu kurallar manzumesi, şike soruşturması kapsamında herkesi nasıl hukukçu yaptıysa, ülkemizde “Kulüp Lisanslama Sistemi” adı altında uygulanacak ve pek çok kişiyi muhasebeci yapacak gibi!
ffpacilis

Peki en temel hatları ile nedir bu Finansal Fair Play?
Finansal Fair Play kulüplere uyması gereken bir takım zorunluluklar getiriyor. Bu zorunlulukların denetimini de ülke federasyonlarına bırakıyor. Hal böyle olunca ülkemizde bu kurallara ne derece uyulur bilinmez ama UEFA bu konuda oldukça ciddi ve bunun için Belçika eski başbakanı Jean-Luc Dehaene başkanlığında “Kulüp Finansal Denetim Masası” kurulu kuruldu ve bu kurul aşağıda verdiğimiz kriterleri denetleyecek.
— Yöneticiler kulüp için ceplerinden harcama yapamayacak.
— Yöneticiler alacakları, 2012–13 sezonuna kadar ödeyecek.
— 2012-2013’ten itibaren transfere gelirden fazla harcama yapılamayacak.
— Mali tablolarda parasal olmayan ve futbol dışı gelirler sayılmayacak.
— Hiçbir futbolcu, kulüp ya da yasal otoriteye vadesi geçmiş borç bulunmayacak.
— Öz sermayenin eksiye düşmesine izin verilmeyecek.
— Futbolcu ödemeleri, toplam gelirin yüzde 70’ini geçemeyecek.
— Kulübün toplam borcu, toplam gelirinin yüzde 100’ünü geçemeyecek.
— Bütçesi 5 milyon euronun altındaki kulüpler finansal kriterlerden muaf olacak.
İlk iki madde Beşiktaş taraftarı için oldukça manidar. Ancak Beşiktaş, Yıldırım Demirören’e olan 90 milyon TL borcunu önümüzdeki sezon başına kadar nasıl öder bilinmez.  Yine 2013 yılında gelecek kriterlerden biri de transfere gelirden fazla para harcanamayacak olması. Bu durumda sadece yayın gelirlerine bel bağlayan kulüplerimizin farklı gelir yolları bulması gerekiyor. Şampiyonlar Ligi’nden bu sezon oynadığı altı maç karşılığında Trabzonspor’un kazandığı 22 milyon euro, Avrupa kupalarının gelir üzerindeki etkisini gösteriyor. Trabzonspor’un bu sezon Şampiyonlar Ligi’nden kazandığı ödülün açılımı aşağıdaki gibi:
Ayrıca kulüp başkan ve sahipleri ceplerinden diledikleri gibi kulübe para aktaramayacaklar. Paranın başkanın cebinden kulübün kasasına yolculuğunun bir takım duraklara uğraması gerekiyor yeni kurallar sonrası. Cebinden kulübe para aktaramayan başkanlar kendi şirketleri ile kulüp arasında sponsorluk anlaşmaları imzalayarak bu maddeyi bertaraf edebilirler. O yüzden bu madde kulüplere aktarılan paranın azalmasına neden olmayacak.
Hiçbir futbolcu, kulüp ya da yasal otoriteye vadesi geçmiş borç bulunmayacak maddesi ise özellikle her seferinde vergi borçlarını yeniden yapılandıran (Son olarak 6111 nolu yasa ile), futbolcularının parasını geç ödeyen ve UEFA’da en çok transfer kaynaklı davası bulunan ülke futbolunun giyemeyeceği bir elbise gibi.
Öz sermayenin eksiye düşmesi; sahip olduğunuz her şeyi satıp borçlarınızı ödemeye çalışsanız bile bir miktar borcunuz kalıyor demek. Şu anda bu sorun Beşiktaş ve Galatasaray’ı yakından ilgilendiriyor.  2012–13 sezonuna kadar eksi öz sermayenin artıya çevrilmesi için Beşiktaş’ın 254 milyon, Galatasaray’ın ise 153 milyon TL bulması gerekiyor.
Kulüpleri zorlayacak bir diğer madde ise futbolcu ve teknik ekibe verilecek ücretin toplam gelirin yüzde 70’i ile sınırlandırılması. Özellikle Manchester City ve Chelsea gibi kulüplerin diğer takımlara rekabette şans tanımaması bu maddenin önemini artırıyor. Ülkemizde ise borsada işlem gören takımları bu maddeden test edersek bu oranı yakalayabilen tek kulüp Trabzonspor.
Son olarak kulüplerin sürdürülebilir bir borçlanma yapısına sahip olması amacıyla konulan madde kulüplerin geleceğini ipotek ettiren iş bilmez yöneticileri oldukça zorlayacak. UEFA kulüplerin gelirinden fazla borçlanmasına izin vermiyor. 13.08.2011 tarihi itibarı ile kulüplerin açıkladığı mali tablolarına göre kulüpleri borçları aşağıdaki gibi:

BJKFBGSTS
Toplam Borç417.595.46263.338.989426.322.793170.077.424

Yukarıdaki verileri gördükten sonra kulüplerin bu testten de geçemeyeceği ortada. Trabzonspor’un geçtiğimiz sezon ki 65 milyon TL gelirini ikiye katlasa bile sınırda kalıyor. Bu tabloda en rahat kulüp Fenerbahçe olarak görünüyor.
Finansal Fair Play kulüpler için ağır maddeler içerse de ülkemizde her şeyin bir yolu bulunur. Futbolun marka değerini korumak ve rekabette dengeleri sağlamak amacıyla konulan bu kurallar manzumesi yakın zamanda değişik sponsorluk türleri görmemize neden olabilir. Şeyh, parasını kulübe aktarmak isterse kulübün “ayak sağlığı sponsoru” olabilir.
Büyük balıkların küçük balıkları yemesine bir takım kurallar getiren Finansal Fair Play işte böyle bir şey. Ve biz ülke olarak buna hazır değiliz. Şimdi muhasebeciler düşünsün!

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-