28 Şubat 1997’de Milli Güvenlik Kurulu(MGK) toplantısında alınan kararların ardından gelişen süreçte Gülen "Erbakan hükümeti bırakmalı, ülkeyi daha fazla germemeli" sözleriyle 28 Şubat’a olan desteğini açıklamıştı.
Fethullah Gülen’in 28 Şubat’ı destekleyen sözleri Güneş Gazetesi yazarı Rıza Zelyut tarafından da gündeme getirildi. Rıza Zelyut, 28 Şubat 2012 tarihli "Fethullah Hoca 28 Şubat’ı desteklemişti" başlığını taşıyan yazısında, Gülen’in Erbakan’ı hedef alan ve 28 Şubat’ın darbe olmadığını ve böyle bir müdahalenin gerekli olduğunu ifade eden sözlerine yer verdi. Fethullah Gülen’in 29 Mart 1997’de Samanyolu TV’de sarf ettiği sözlerden bir bölümü şöyle:
GÜLEN DARBECİLERİ SAVUNUYOR
“Darbe hiçbir zaman tam bir çözüm değildir. Dağlama en son çaredir. Darbeciler iyi niyetlidir ama her darbe birikim ve tecrübe sahiplerini heba etmiştir. Ülkemiz kriz içinde. Gücü temsil edenler krizi önlemelidir. Bu hükümeti değiştirin demek daha demokratik olur. Burada 'Askeriye muhtıra verdi' diye suçlanmak isteniyor. İsteselerdi, bu öyle bu böyle olacak diyebilirlerdi. Oturup onlarla meseleyi altı saat mülahaza etmezlerdi. Demokratik yollarla problemler çözülsün istediler.”
Fethullah Gülen’in, 28 Şubat’ın mağduru olmak bir yana "duacısı" olduğunu gösteren Zaman gazetesi yazarlarından İsmail Ünal’ın, kendisiyle yaptığı söyleşi kitabında Gülen, '28 Şubat, ülkenin daha iyi bir noktaya gelmesi adına Türkiye’de bazı süreçleri geciktirdi mi?' sorusunu, 'Geciktirmedi; aksine hızlandırdı. Hatta 28 Şubat, Türkiye’de demokrasinin yerleşmesini de hızlandırdı' diye yanıtlıyordu.
ZAMAN GAZETESİ: "HAYIRLI OLSUN"
Fethullah Gülen’in 28 Şubat’ı nasıl karşıladığının bir başka göstergesi de cemaatin yayın organı Zaman Gazetesi.
Gazete Erbakan’ın başbakanlığındaki Refah-Yol hükümetinin devrilmesinden sonra kurulan hükümeti selamlıyarak 1 Temmuz 1997 tarihli manşetini “Hayırlı Olsun” şeklinde atıyordu.
Yandaş medya ısrarla Fethullah Gülen ve cemaatinin 28 Şubat mağduru olduğunu iddia ediyor ve Gülen'i 28 Şubat karşıtı bir konuma yerleştirmeye çalışıyor. Fakat bizzat Gülen'in ağzından dökülenler bu "edebiyatı" boşa çıkarıyor.
Fethullah Gülen cemaatinin haftalık yayın organı Aksiyon dergisi bu haftaki sayısında, 28 Şubat sürecinde Fethullah Gülen ve cemaatine yönelik baskıları konu edinmiş. Aksiyon’da yer alan ve bugün Zaman Gazetesi’nin de manşetine taşıdığı “Bir ‘Nefret’ Uğruna” başlıklı yazıda 28 Şubat’ın Fethullah Gülen’i ve cemaatini hedef aldığı, bu süreçte Gülen ve cemaatinin çeşitli baskılarla karşı karşıya kaldığı iddia ediliyor. Ferhat Barış imzalı yazıda 28 Şubat’ın amacı “…Zira vesayetçiler için en önemli tehlike, ülke insanının kendine güvenini kullanarak başta eğitim olmak üzere Anadolu merkezli bir halk hareketinin boğazına basmak, sonunu hazırlamaktı. Amaçlarını da zaman zaman söyleyebilecek kadar kendilerine güveniyorlardı: Fethullah Gülen'in şahsını bitirmek, eğitim kurumlarına el koymak ve Anadolu insanını korkutmak!” olarak tarif ediliyor. Yazıda 28 Şubat’ın yalnızca Fethullah Gülen’in şahsını değil, cemaatin bütününü hedef aldığı da şu sözlerle öne sürülüyor: “Hedef sadece Gülen değildi şüphesiz. Koskoca bir camia; okullarıyla, yurtlarıyla, tüm kurumları ve insanlarıyla... Karalanmak, ötekileştirilmek, dışlanmak ve ezilmek isteniyordu.”
Aksiyon dergisinin yanı sıra cemaatin diğer yayın organı Zaman Gazetesi de 28 Şubat’ın yıldönümü vesilesiyle günlerdir 28 Şubat’ı “lanetleyen” manşetler atıyor. Oysa Fethullah Gülen cemaatinin en çok güç kazandığı dönemlerin 12 Eylül ve 28 Şubat olduğu biliniyor. Yine Gülen cemaatinin, 28 Şubat sürecinden güçlenerek çıkan tek cemaat olduğu gerçeği de orta yerde duruyor.
Fethullah Gülen 28 Şubat'ı öve öve bitiremiyordu
Bu gerçeklerin yanı sıra, bizzat Fethullah Gülen’in sözleri de cemaatin 28 Şubat karşıtı ve bu dönemin mağduru olduğu iddialarının doğru olmadığını gözler önüne seriyor.
28 Şubat 1997’de Milli Güvenlik Kurulu(MGK) toplantısında alınan kararların ardından gelişen süreçte Gülen "Erbakan hükümeti bırakmalı, ülkeyi daha fazla germemeli" sözleriyle 28 Şubat’a olan desteğini açıklamıştı. Fethullah Gülen’in 28 Şubat’ı destekleyen sözleri Güneş Gazetesi yazarı Rıza Zelyut tarafından da gündeme getirildi. Rıza Zelyut,28 Şubat 2012 tarihli "Fethullah Hoca 28 Şubat’ı desteklemişti" başlığını taşıyan yazısında, Gülen’in Erbakan’ı hedef alan ve 28 Şubat’ın darbe olmadığını ve böyle bir müdahalenin gerekli olduğunu ifade eden sözlerine yer verdi. Fethullah Gülen’in 29 Mart 1997’de Samanyolu TV’de sarf ettiği sözlerden bir bölümü şöyle:
“Darbe hiçbir zaman tam bir çözüm değildir. Dağlama en son çaredir. Darbeciler iyi niyetlidir ama her darbe birikim ve tecrübe sahiplerini heba etmiştir. Ülkemiz kriz içinde. Gücü temsil edenler krizi önlemelidir. Bu hükümeti değiştirin demek daha demokratik olur. Burada 'Askeriye muhtıra verdi' diye suçlanmak isteniyor. İsteselerdi, bu öyle bu böyle olacak diyebilirlerdi. Oturup onlarla meseleyi altı saat mülahaza etmezlerdi. Demokratik yollarla problemler çözülsün istediler.”
Yine Gülen’in, 28 Şubat’ın mağduru olmak bir yana "duacısı" olduğunu gösteren bir başka 28 Şubat değerlendirmesine Ahmet Şık’ın "İmamın Ordusu" adlı kitabında yer verilmişti. Fethullah Gülen 28 Şubat’ın “demokrasinin yerleşmesini hızlandırdığını” söylüyordu. "İmamın Ordusu"nda yer alan ilgili bölüm şöyle:
“Yine Zaman gazetesi yazarlarından İsmail Ünal’ın, kendisiyle yaptığı söyleşi kitabında da Gülen, '28 Şubat, ülkenin daha iyi bir noktaya gelmesi adına Türkiye’de bazı süreçleri geciktirdi mi?' sorusunu, 'Geciktirmedi; aksine hızlandırdı. Hatta 28 Şubat, Türkiye’de demokrasinin yerleşmesini de hızlandırdı' diye yanıtlıyordu.”
Zaman Gazetesi: "Hayırlı Olsun"
Fethullah Gülen 28 Şubat’ı "coşkuyla" karşılarken cemaatin yayın organı Zaman Gazetesi de Erbakan’ın başbakanlığındaki Refah-Yol hükümetinin devrilmesinden sonra kurulan hükümeti selamlıyordu. Bugün 28 Şubat karşıtlığını manşetlerinden düşürmeyen Zaman Gazetesi’nin 1 Temmuz 1997 tarihli manşeti “Hayırlı Olsun” idi.
"Dün dündür, bugün bugündür"
Fethullah Gülen cemaatinin, AKP ve yandaşlarının 28 Şubat sürecinde, bu sürece destek verirken şimdilerde 28 Şubat’ın baş düşmanı kesilmesine şaşırmamak gerekiyor. Zira bu tutarsızlık yalnızca 28 Şubat’la sınırlı değil.
Çok açık bir şekilde devlet-sağ işbirliğiyle hayata geçirilen ve zamanında devletin başındakiler tarafından açık açık savunulan, failleri kollanan katliamlar bugün yandaşlar tarafından “Ergenekon işi” olarak lanse ediliyor. Dün devlet-yobaz işbirliğiyle solcu aydınların yakıldığı Sivas katliamı, yine devletin sağcılarla el ele vererek tezgahladığı Çorum, Maraş, Gazi, 19 Aralık katliamlarının failinin bugün “Ergenekon” olduğu söyleniyor. Yine aynı aktörler tarafından…
Kaynak: Sol Haber
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.