Hunat Hatun Cami: Kayseri’nin merkezinde, Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubad’ın eşi Mahperi Hatun tarafından 1238 yılında yaptırılan külliyenin bir bölümünü oluşturmaktadır. Kubbesi ve minaresi sonradan inşa edilmiştir. Doğu ve batı yönlerindeki taç kapıları, Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Ahşap mimberi orijinaldir.
HUNAT KÜLLİYESİ
HUNAT CAMİİ
M.1238 yılında Selçuklu hükümdarı I.Alaaddin Keykubat’ın karısı Mahperi Hatun tarafından yaptırılan külliyenin bir kısmıdır.Caminin ortasındaki kubbesi ve minaresi sonradan inşa edilmiştir.Doğu ve batıdaki taç kapıları Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir.Ahşap mimberi orjinaldir.Sağlam kesme taş işçiliği ve kaleyi andıran duvarlarıyla dikkati çeker.”Hunand”ismi halk arasında “Hunat” diye telafuz edilmektedir.Ön kapı kemerinin yukarısına yerleştirilen üç satırlık memer kitabesinin Türkçes’si şöyledir; “Bu mübarek camiin inşasını Keykubat oğlu, Yüce Sultan din ve dünyanın koruyucusu,fetihler sahibi,Keyhüsrev devrinde,şevval 635(Mayıs1238)yılında, büyük alim,kanaatkar,dünya ve dinin yüz akı,hayırlar fatihi Melike,oğluna emretti.
Allah onun yüce varlığını devamlı kılsın gücünü artırsın.i
HUNAT MEDRESESİ
Seracettin medresesinin ilerisinde bulunmakta dır.hunat külliyesinin bir parçasıdır plan itibariyle dıştan dikdörtgen bir çerçeve içine sığdırılmış iki eyvanlı medreselerdendir giriş kapısı batı yönünde olup süslü bir girişi vardır .Buradanda şehrin iç kalesi yakınına ve önemli kapılardan biri karşısına kurulmuş olan bu medresenin XIII.yy.da önemli bir yuer tutuğu anlaşılmaktadır. Camii gibi medrese çok itina ile inşa edilmiştir.Muntazam taş dizileri ile kaplanmıştır.Ortasında kenarları yüksek revaklarla çevrili bir avlusu bulunmaktadır.
Girişe göre avlunun sağ ve solunda sekizerden16 hücre yer almakta olup cümle kapısı eyvanına karşılık baş eyvan bulunmaktadır.Baş eyvanın sağında sağında iç içe bölmeli bir kısım ile, türbe girişi ve salonda ise, kare planlı büyük kapılı dersane bölmesi vardır.Batı yüzünün köşelerinde kuleler bulunmaktadır.
MAHPERİ HATUN MEDRESESİ
Türbe, camiin kuzey-batı köşesinde ve Hunat camii ile medresenin arasında bulunan bir açıklığın ortasındadır.Mimari karakterli anıtsal bir Selçuklu mezar kümbeti halinde sekiz köşeli bir binadır.Türbenin girişi medresenin içinden merdivenli bir çıkış ile temin olunmuştur.Bu türbe eşine az rastlanır sanat ve dayanıklılığa haiz nefis bir eserdir.Dışı çok süslü olan bu türbe mukarnaslar ile donanmuış ve kare şeklinde yükselen sivri kemer görülüp iç tarafı kesme taş olarak düz bırakılmış ve buralara birer küçük pencere yerleştirilmiştir.
Türbenin sekiz kenarına, süslemeli birer bitişik direk konulmuştur.Türbenin yukarı bölümünde ise önce”Ayete’l-Kursi”yi içine alan kabatma nesih yazısıyla yazılmış bir kuşak dolaşır.Bütün binanın damı taştan yapılmıştır.Mahperi Hatun türbesi dıştan muntazam ve kesme taş yapı bünyesine çok uygun olarak süslenmiştir.Bu süslemelerde mübalağ yoktur.Türbenin içinde yan yana üç mezar taşı dizilmiştir.
I.cisi türbenin mihrap yönünde bulunan büyük mezar,Selçuklu usulunde memerden yapılmış sanduka şeklindedir.Üst bölümünün bir yanında güzel bir sülüs yazı ile “Ayete’l Kürsi” ve diğeryanında üç satırdan ibaret olan mezar kitabesi kabartma olarak yazılmış olup Türkçe tercümesi şöyledir;”Bu kabir,Keykubat oğlu,dünya ve dinin koruyucusu merhum (Şehid)Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi,namuslu,saadetli,şehide,takva sahibi,ibadet ehli,dindar,mücadeleci,korunmuş,(günahsız)adalet sahibi,dünya kadınlarının sultanı,iffetli temiz,çağının meryemi,zamanının Haticesi,maruf dost,binlerce mal sadaka veren,din ve dünyanın yüzakı, hanım hanımefendi,Mahperi Hatun’dur. Allah cümlesine rahmat eylesin.Amin.
2.ci mezar Selçuk Hatun’un mezarıdır ve ölüm tarihi H.683 M.1284 dür. Mezarının başucundaki kitabesinin Türkçe tercümesi şöyledir;”Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla,bu kabrin sahibi,Keykubat oğlu,Şehit Sultan Keyhüsrev’in Muharrem(680) Mart1284 yılında ölen kızı Selçuki Hatun’undur.”
3.cü mezar ise yazısızdır ve horasan sıva ile yapılmıştır.Kimiği belli değildir.
HUNAT HAMAMI
Hamam binası, kuruluş yönü bakımından diğer binalara nazaran farklı bir konuma sahiptir.Hunat külliyesinin bir binasıdır.
Hamam,çifte hamam olarak kurulmuştur.Diğer hamamlar gibi erkekler bölümü daha geniş ve tam kuruluşta, kadın tarafı ise daha tasarruflu ve küçüktür.Hamam devamlı kullanıldığından giriş vbe soyunma yerlerinde yapılan tadilarlar ve onarımlar burada büyk değişikliklere neden olmuşlardır.
Erkekler yıkanma yerinde dört derin tonoz seki ile,dört adet üzerleri küçük kubbelerle örtülü halvet odaları bulunur.Yüksekçe bir kubbesi bulunduğu ve zeminde de sekiz köşeli bir göbek taşının yer aldığı görülür.
Kadınlar bölümünün giriş yerinde uzun tonozlu sade bir yapı, bu binaya ek olarak kurulmuştur.Bu giriş yerinden yüksek tonozlu soyunma yerine ulaşılır.Buradan da ılıklığa girilir ve bu yer küçük bir kubbe ile örtülmüştür.Yıkanma yeri üç derin tonozla iki adet halvet odasını kapsar ve üzerleri kubbe ile örtülüdür.Hamam Selçuklu çağı mimari özelliklerini taşımaktadır.Şu anda faaldir.Kadınlar kısmında orijinal Selçuklu çini kaplama bulunmuştur.
Kaynak: Ali YEĞEN, Kayseri’de Tarihi Eserler
0 yorum :
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.