-

Ahmet Şık'ın oda tv davasında yaptığı savunma tam metin

5 Ocak 2012 Perşembe yazildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Ahmet, şık: "gördüğünüz gibi kitap ile gelmedim  aman patlar matlar" 

Link adresi:
http://g.odatv.com/dosya/ahmet_savunma.pdf

Ahmet Şık: Sorusturmanın omurgasını mail ve telefon ikonusmalari ile haber ve yorumlar olusturuyor". 

Ahmet Şık: "Bu kadar lakayit, ciddiyetten uzak bir iddianeme gormedim".ahmet, rakamlarla gazetecilik faaliyetinin sorgulandigini ispatliyor

 Davanın delillerinden biri de basımı engellenen bır kitap ve satışı devam eden bır kitaptir.

 Oda tv den alınan yazıların 251 adedinin 80 tanesi ne umduğu belli olmayan belgelerin üretim tarihinden eski 2010-2011yilina ait yazılar.

 Bu 80 yazı günlük gazetelerden alınan yazilar ve alıntılardir.

 Bu yazılarin darbe yapmaya teşvik ettigi iddia edilmekte.

 "Atatürk'un Gençliğe Hitabesi, delil olarak iddianameye konmuş" dedi Ahmet Şık

 Ahmet Şık: (İsim vermeden) savcı -Zekeriya Öz- icinde soylemistim"dokunan yanar" diye o yandı!

 Ahmet Şık, sike operasyonuna gonderme yapti, umarim dusunce suclulalari icin de yasalar cikartilir diyerek.

 Ahmet Altan benim icin askeri vesayetin gerilemesine sebep olanlardan biri. Ama polise göre Ahmet Altan'ın yazısı darbe zemini hazırlamış.

 Medyada hedef gösteren çok fazla çakal var.

Tutuklamayı eleştiren gazeteci ve yazarları tehdit etmişti savcı. Hassas takip ediyoruz demişti.

 Ben dahil 11 kisi tutuklu olarsak yargılanıyor ve beden tutuklu oldugumu halen anlayabilmis değilim

 Deniz feneri davasindaki insanlar tutukluluk ceza halini alacak diyerek 2 ay sonra bıraktılar. Ben tahliye icin bravo dedim.

Ankara'da bır soruşturma var. Bir katil. İtiraf ediyor nasıl öldürdüğünü söylüyor. Bu adam gizli Tanik değil. O bır canı. Ayhan çarkın

ben canı katil veya deniz feneri sanığı değilim bu sebeple 11 aydır tutukluğum diyerek ben bilinsin ki TAHLİYE TALEP ETMİYORUM.  11 aydır ne olduğu açıklanmayan kuvvetli suç şüphesiyle tutukluyum tahliye de talep etmiyorum

Gazeteci görmeyeni gözü duymayanın kulağı konusamayanin sesidir. Bu düsturdan hiç şaşmadim. Tanik Olduklarımı demokrasi havarisi olanlar gibi yazmadım. Sadece dogruyu ve gercegi yazdım. Ben sadece gazeteciyim beni bilen dostlarım bugün burada diğerleri aylardır sokaklarda çünkü sokak güzeldir biliyorlar Ahmet Şık: ben gazeteciyim. Gercegin pesinde bir gazeteciyim. Kimseden talimat alarak haber yazmadim. Bugün adaletten ve hukuktan yolsun politik bır yargılama sebebiyle Buradayım. İddialara cevap vermek icinden gelmese de cevap vereceğim.

 O çok gizli deliller malum medyaya servis edilen polis andıçlarından ibaretmiş gördük ki

 İddianameye gire Ergenekon üyesi degilmisim. Ancak Örgütün talimatıyla,ısmarlamasıyla kitap yazmışim.
 Bu delillerin ve iddialarin tamamı duzmecedir. Bugüne kadar yazdiklarimin icerigine ve gurur duyarak söylüyorum SOSYALİST KİMLİĞİME Bakılırsa bu iddiaların duzmecedir olduğu anlaşılır. Benim Bu kapsamda bır kitap yazabilmem icin akıl körü olmak lazım.

Nedim veya soner Yalçın'ın bana talimat verdiğine dair belge varmi yok. Kırıntısı yok.  Ahmet Şık: Hanefi avci, emin arslan gibi sabri uzun kitaptaki oznelerden biri. Soner Yalçın ile dışarıda hiç yuzyuze gelmedim. Dünya görüşümüz farklıdır. 2008 yılında ben ve esimle ilgili yazdıklarına kızarak aradım 'Soner yalçın'la aramda bir irtibat var mı yok ortak dünya görüşümüz bile yok tel yok. O zaman bu talimatları bana vahiyle mi gönderdi'

İddianameyii yazan savcı benim yazdıklarımdan haberdar değilmiş. Olsa ilgimin olmayacağı anlaşılırsın.Dokunan yanar dedim dokundum buradayım

 'Herkesi bu ergenekon torbasına doldurdular ne olduğunu bilmediğim nihai hedefleri için dikensiz gül bahçesi yarattılar'

Ahmet: butun arkadaslarim, avukatlar es dostunbildigi bir kitap nasil orgut dokumani olur. Burada gazeteci degil gazetecilik yargilaniyor !

 Ahmet SIK; Bu dava salt ifade ozgurlugu davasi degil, toplumun bilgiye ulasmasinin engellenmesi davasidir da... 'yansak da dokunacağız. Gazetecinin yeri mazlumun kanunun adaletin yanındadır polis andıcıyla haber yapan özel yetkili gazeteciler var'

 bu rejimin adi demokrasi mi yoksa korku diktatorlugu mu? turkiye'de amaç gozdagi vermek o yuzden muhalif herkes hapishanelere dolduruluyor.

Ortada bır hukuk katliamı vardır. Bır çok benzemez bır araya getirilmiştir bu iddianamede. Hakkındaki cezalandırılmam istene kısımda 74 cümle kullanılmış ve icinde 10 kere iddia edilen denmiştir. İsmimi imamın ordusu koymayı planlamaya oldugum Kitabı 000 kitap olarak yayinlattim. Kitabın konusuna dahil olduğu acik olan polisler, kitabıyla ilgili bilirkisilik yapmışlardır. Yani imamın ordusu bilirkişi olmuştur. Adı hükumet , cemaat veya devlet olsun demokratik düzende bunları eleştirmek suc teşkil etmez.

Yapmaniz gereken beni yargılamak değil bu komployu yapanları bulup ortaya çıkarmaktir. Benim suçsuz oldugumu siz dahil herkes biliyor. Derin devlet yöntemleri halen iktidarda. Sadece sahipleri değişti. Bu yeni Ergenekon'da da mücadele edeceğim. 'tarih herşeyi ve herkesi hakettiği yere koyacak kimimizi yazdıklarıyla kimimizi verdikleri kararla. Savunmam bitti'

0 yorum :

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.

-