Beşiktaş:Halkın,direnişin,Kuvay-ı milliyenin,herkesin takımı
Galatasaray:Aristokratların elit kesimin alafrangalığın birazda kendi toplumuna yabancılaşmışların takımı..
Galatasaray:Aristokratların elit kesimin alafrangalığın birazda kendi toplumuna yabancılaşmışların takımı..
Fenerbahçe:Sermayenin,şöhretin,gösterişin, medyanın,gündelik yaşamın, popüler kültürün takımı..
Türk futbolunun üç güzide klübü aslında üç ayrı felsefeyi de kendi içinde barındırır.Şimdi doğduğum günden bu yana futbolla ilgilenen biri olarak bu üç klüp ile ilgili bir yazı yazmak istedim.
Beşiktaş jimnastik adıyla olarakta olsa kurulan ilk klüptür..Beşiktaş esasen kurulduğu günden bugüne kadar halkın takımı olmuştur.Bunu çok rahat gözlemleyebiliriz.Bu felsefe Beşiktaşın içine öylesine sinmiştir ki bu taraftar gruplarınada Beşiktaş taraftar profilini de yansımıştır.
BJK, kuvayi-milliyenin bir takımıdır. Direnişin mücadelenin takımıdır.Beşiktaş jimnastik Kulübü zaten Anadolu�ya silah kaçırmak için kurulmuştur.Esasen ilk zamanlarda BJK asıl rengi kırmızı beyazdı.Balkanlar elden çıkınca matemi simgelemek için siyah rengini almıştır.Sonraları Beşiktaş�a arabacı takımı dendi
Arabacı takımı’ denmesinin sebebi taraftarının iddia ettiği gibi herkes atla gezerken, Beşiktaş taraftarlarının maça arabayla gelmeleri değildir. sarayın arabacı bölüğü tarafından kurulmuştur. Tabi bu tabirle Beşiktaş yıllar boyu çoğu kez küçümsenmiş hafife alınmıştır.O zaman takım ilk kurulduğu zamanlarda, osmanlı saray efradının çocukları ve gençlerinden oluşmaktaydı etrafta henüz başka doğru dürüst takım olmadığı için, mahalle takımlarıyla maç yapmak üzere atlı arabalara mahallelere giderlerdi
Mahalle takımlarını desteklerken, saray arabacıları da beşiktaşı destekleyince, bu yanlış anlaşılan tanımlama ortaya çıktı.
Arabacı takımı’ denmesinin sebebi taraftarının iddia ettiği gibi herkes atla gezerken, Beşiktaş taraftarlarının maça arabayla gelmeleri değildir. sarayın arabacı bölüğü tarafından kurulmuştur. Tabi bu tabirle Beşiktaş yıllar boyu çoğu kez küçümsenmiş hafife alınmıştır.O zaman takım ilk kurulduğu zamanlarda, osmanlı saray efradının çocukları ve gençlerinden oluşmaktaydı etrafta henüz başka doğru dürüst takım olmadığı için, mahalle takımlarıyla maç yapmak üzere atlı arabalara mahallelere giderlerdi
Mahalle takımlarını desteklerken, saray arabacıları da beşiktaşı destekleyince, bu yanlış anlaşılan tanımlama ortaya çıktı.
Beşiktaşın meşhur çarşı grubu barındırdığı felsefe düşünme şekli pankartları sloganları takımlarını destekleme şekilleriyle aynı zamanda isyanın baş kaldirişin direnişin mücadelenin güzel bir şeklini bizlere sunar..
�Çarşı herkese karşı� sloganlarıdır.Özgürlükçüdür devrimcidir.İşçi bayramlarında bunu görebilirsiniz.Irkçılığa karşıdır.Hatta hepimiz zenciyiz(siyahız) diye pankart açmişlardır.
Beşiktaş Çarşı! Irak’ın işgalinden önce tribünlerde “Çarşı Savaşa Karşı” pankartı açmış, Irak işgalinin üçüncü yıldönümünde de savaş karşıtı Kadıköy’deki eylemcilerini yalnız bırakmayarak tavırlarını sloganlara yine taşıdı: “Beşiktaş Çarşı savaşa karşı!”
Beşiktaş kendine has değerler ve prensipler barındırır.Beşiktaşlılık diye bir değerler bütünü vardır.Beşiktaş yüz yıllık büyük bir çınar olan kara kartallar özgürlüğün mücadelenin direnişin ve halkın takımı olarak daha uzun yıllar bizi kendine hayran bırakacaktır�
Yabancı takımları yenmek gayesiyle kurulan Galatasaray kurulduğu günden bu yana kadar da bu felsefeyle yoluna devam etmiş bu doğrultuda hedeflerine ulaşmaya çalişmiş yabancı takımlara karşı da göğsümüzü kabartan sonuçları alan tek takım olmuştur.
“Avrupaya açılan pencere” Galatasaray için yerinde bir tanımdır.Nitekim bu felsefenin etkisinden mi bilinmez Galatasaray ilk yabancı takımı yenen Türk takımı olarakta tarihe geçmiştir.
“Avrupaya açılan pencere” Galatasaray için yerinde bir tanımdır.Nitekim bu felsefenin etkisinden mi bilinmez Galatasaray ilk yabancı takımı yenen Türk takımı olarakta tarihe geçmiştir.
Galatasaray klübüyle Galatasaray Lisesi arasında önemli bir ilişki vardır.Bilindiği gibi lise klübün çok öncesinde kurulan esasen eğitim dili Fransızca olan bir okuldu.Bu okulun aslında yabancı dille eğitim yapan bir okul olduğundan misyoner okul olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum.Galatasarayın tarihten gelen Fransızlarla ciddi bir bağı ilişkisi olmuştur.Galatasaray klübü lyine Bir Galatasaray liseli Ali sami yen ve arkadaşları olarak ilk Türk futbol klübü şeklinde 1905 te kuruldu.O günden bu yana Galatasaray klübü liseli ve alaylı olarak ikiye ayrıldı.Liseliler her zaman Galatasaray klübü yapısı ve işleyişi içerisinde önemli bir yere sahip oldu.Galatasaray lisesinin eğitim dili Fransızcadır.Aynı kültürden gelen başkan ve yöneticiler klübün genel işleyişinde Fransız klüp ve yöneticileriyle yakın ilişki içerisinde olmuşlardır.Galatasaray klübü klüp olarak gelenekçi bir yapıya sahiptir.Bunun nedeni Galatasaray lisesi örf ve adetleridir.Dışarı bilgi sizdirmayan kkol kırılır yen içinde kalıor felsefesiyle hareket eden bir klüp görünümündedir.Son zamanlarda bazı gelenekler bozulmuş isede genel olarak bu böyledir.
Galatasaray Aristokratarın elit bir grubun takımı olmuştur.Galatasarayın yapısından kaynaklanan eğitim durumu ve asaleti onu başka bir yere koyar.Bu aslında halka da yansımıştır.Elbette geniş kitlelerin ve halkın takımı olan bu büyük klüplerde bu yapı değişiklik ve sapma gösterebilir.Fakat genel olara böyle tanımlayabiliriz.Galatasaray klübü içerisindeki liselilerin ağırlığı bu gelenekçilik klübün tüzüğüne e yansımıştır.Galatasaray zor üye olunan en az kongre üyesi olan klüptür..
Fenerbahçe 1907 bir bahar gününde Ziya, Ayetullah ve Necip evlerinde çay içerlerken sonmeyen ideallerini bir kez daha başarmaya yonelirler.Monarsi rejimi biraz olsun gevşeyince bu idealler gerçekleşmiştir.İlk zamanlarda fenerbahçe klüp olarak Kurtuluş Savaşı sırasında diğer tüm klüp ve insanlar gibi büyük bir özveri fedakarlıkla milli mücadeleye katılmıştır.Bunu fenerbaheçili dostlar şimdilerde çok fazla mubalaga ediyor olsalarda elbette doğru ve takdir edilmesi gereken bir olaydır. Dusman takimlariyla yaptigi 50 futbol macinda en guclu Ingilizleri her yenisinde, acilar ve intikam duygulari içinde kivranan Türk ulusuna ümit ve teselli kaynaği olmustur
Tabi zamanla Fenerbahçe bu durumundan uzaklaşıp başka bir takım oluyor.Tarihi boyunca Fnerbahçe her zaman şöhretin popüleritenin gündelik olayların gösterişin takımı olmuş.Şatafat ve pahalı transferlerle en gözde oyuncuları bünyesine katmak suretiyle göz boyama içerisinde olmuştur.Bu yüzden Fenerbahçe her ne kadar kendi içinde büyük başarılar kazandıysa da özellikle dışarıda oynadığı maçlarda sevenlerini hayal kırıklığına uğratmiştir.Populeritenin gündelik yaşamın sermayenin takımı olan Fenerbahçe bu özelliğinden dolayı basınında dikkatini çeker.Medaynın en çok üzerinde durduğu en çok işlediği manşetlere taşıdığı içini kariştirdiği bir klüp olmuştur.Bütün bunların sonucunda Fenerbahçe diğer takımların antipatisini kazanmış tıpkı kapitalizmi dayatan Amerika gibi herkesin düşman olduğu yalnızlığa bırakıldığı bir klüp haline gelmiştir.
Fenerbahçe için Palikarya�nın takımı da denir.Bunun anlamı Kurtuluş Savaşı yıllarında çetecilik yapan kabadayı geçinen olay çıkartan Rumlardır.Bu tabir genel olarak Fenerbahçe taraftar profilinin özeti gibidir.Yine de fenerbahçeniin hem populeritenin populer kültürün gösterişin gündelik yaşamın paranın sermayenin takımı olarak değerlendirmek daha doğru olur..Bu zihniyetinde bir yere gelebilmesi mümkün değildir.
Böyle olunca aslında felsefem hayata bakışım her şeyim Beşiktaş’ın felsefesiyle aynıdır.Çok küçük yaşta Beşiktaşlıydım.Galatasaray�ın bir Avrupa zaferinden sonra henüz 5 yaşindayken GS’li oldum.Bu da ezilmişlerin avrupaya karşı aldığı zaferin etkisidir tamamen..Takım aşkı bambaşka bir sevdadır.Bir sevdinizmi mezara kadar öyle gider.
Böyle olunca aslında felsefem hayata bakışım her şeyim Beşiktaş’ın felsefesiyle aynıdır.Çok küçük yaşta Beşiktaşlıydım.Galatasaray�ın bir Avrupa zaferinden sonra henüz 5 yaşindayken GS’li oldum.Bu da ezilmişlerin avrupaya karşı aldığı zaferin etkisidir tamamen..Takım aşkı bambaşka bir sevdadır.Bir sevdinizmi mezara kadar öyle gider.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.