BÜYÜME VE GELİŞMEYİ ENGELLEYEN ZARARLILAR
A)HÜCRE BÖLÜNMESİ,BÜYÜME VE FARKLILAŞMA
Hücre bölünmesi,zigot teşekkülünden kısa bir süre sonra
başlar.Mitoz bölünme şeklindeki bu olay,bütün hayat boyunca
devam eder.
Büyüme,canlı organizmayı oluşturan madde miktarı ve hücre
sayısındaki artıştır.Döllenmiş yumurtanın ilk bölünmelerinden
bir süre sonra büyüme başlar.Büyüme embriyonun dışardan besin
alması ve hücre sayısının artması ile sağlanır ve gelişmenin
belirli zamanlarında çok hızlıdır.Hayvanlarda büyüme belli
bir büyüklüğe ulaşınca yavaşlar veya durur.Bitkiler ise
hayatları boyunca büyümeye devam eder.
Farklılaşma,embriyodaki hücre bölünmeleri devam ederken,
bazı hücrelerin yapı ve özelliklerinde ortaya çıkan
değişimlere denir.Böylece bir tek hücreden,çeşitli görevleri
yapmak üzere özelleşmiş,birbirinden çok farklı hücreler
meydana gelir.
Gelişme ise;hücre bölünmesi,büyüme ve farklılaşmayı içine
alan karmaşık bir olaylar dizisidir.
B)ÇEŞİTLİ BÜYÜME TİPLERİ
Büyüme,organizmanın türüne göre,olgunlaşma evresinde
duran veya yüm yaşam boyunca sürekliveya aralıklı çalışan bir
motor gibidir.
Tüm bitki ve omurgasız hayvanlar sürekli ve düzenli
biçimde büyür.bu büyüme genç iken çok hızlı olur.Zaman geçtikçe
yavaşlar.
Sürüngenlerde büyüme hiç durmaz.
Memelilerde ise hayvan erişkin hale geldiğinde(fil hariç)
büyüme tamamlanır.Memelilerde büyüme sürecini durduran iki
farklı etmen vardır:
*Ölü hücrelerin yerine yeni canlı hücrelerin gelmesini
sağlamak üzere hücrelerin daha yavaş bir tempoyla çoğalması,
*Çoğalan dokuların kaybolması.
Zaten hayvanlar,hücrelerinin büyümesinden çok, çoğalmasıyla
büyür.
C)ÇEVRENİN BÜYÜME VE GELİŞME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Bütün biyolojik olaylar gibi büyüme de çevresel ve genetik
etmenlerin bir arada etki göstermesiyle gerçekleşir.
Mesela iklime göre;sıcak bölgelerdeki bitkilerin yaprakları
su kaybını en aza indirmek amacıyla incelmiştir.
Ancak daha yumuşak bir iklimde,bol sulu bir alanda
bitkinin yaprakları daha geniş olur.
Hayvanlarda ise;büyümeyi etkileyen en büyük faktör
beslenmedir.Hücrelerin hızlı metobolizması için için gerekli
olan maddeleri mutlaka beslenme yoluyla alır.Güneş ışınları
da büyümede önemli rol oynar.
D)KALITIM
Canlı soyları arasındaki benzerlik ve farklılıkların
ortaya çıkmasını sağlayan faktörleri ve bunların nesilden
nesile nasıl geçtiğini araştıran biyoloji dalına kalıtım
bilimi veya genetik denir.
Kaltımın esaslarını açıklayan ilk bilimsel sonuç,Mendel
(1860)tarafından ortaya koyulmuştur.
Günümüzde genetik bilimin gelişmesi ise,genetik
mühendisliği gibi insanlık tarihinde çığır açacak yeni bir
bilİm dalının doğmasına sebep olmuştur.
E)KÜÇÜK ZARARLILAR
Çevremizde gözle görülemeyen ve canlılara zarar veren
birçok mikroorganizma vardır.Bunlar:
1)BAKTERİLER
2)VİRÜSLER
3)PARAZİTLER
1)BAKTERİLER
Hayvan yada bitki olarak nitelenemeyen,basit bir yapıya
sahip olan,çok küçük yaratıklardır.Şekil yapıları itibariyle;
koküsler(küre şeklinde),basiller(çubuk şeklinde),vibriyonlar
(virgül şeklinde),spiriller(sarmal) olmak üzere 4 grupta
incelenirler.Bölünerek çoğalabildikleri gibi bazı uygunsuz
durumlarda sporla da çoğalabilirler.
Yeryüzünde bakteri bulunmayan hiçbir yer yoktur.Bazı bilim
adamları onların,Dünya'da varolan ilk canlılar olduklarını
ileri sürmüştür.Ama insanoğlu bu canlıları 17.yüzyılın
sonlarına kadar tanımamıştır.Ta ki Antonie van Leeuwenhoek
adındaki bir kumaş tüccarı,1680'de sudaki bakterileri
keşfedinceye kadar bu böyle sürüp gitmiştir.
Aslında onları en gelişmiş mikroskopla görmek bile çok
zordur.Çünkü bu yaratıklar,küçük olmalarının yanısıra,
renksizlerdir de.
Toplam 17 tür bakteri vardır.Bu bakterileri; yararlı
bakteriler ve zararlı bakteriler olarak ikiye ayırabiliriz.
a)BAKTERİLERİN YARARLARI:
Yararlı bakteriler,çürümekte olan organik maddeler üzerinde
yaşarlar.Bu bakteriler ölü dokuları parçalayarak canlının
yapısındaki temel maddelerin ayrılmasına yardımcı olur.Bu
temel maddeler çok yararlıdır.Diğer bitkilerin beslenmesinde
bu çok önemlidir.Eğer bakteriler olmasaydı Dünya bir leş
yığını ve ölü bitki artıklerıyla dolu olurdu.Bakterilerin
işlerini yaptıklarını en güzel örneği;büyük bir ekosistem
olan ve Amazon Ormanları'dır.Her gün ölü bitki artıkları ve
hayvan ölüleri yere düşer ve bu büyük ekosistemin en altında
bulunan bakteriler bu artıkları ayrıştır.
Sütün yoğurda ve peynire,üzüm suyunun sikeye dönüşmesini
sağlayan bakteriler yararlıdır.
* Ayrıca Fleming'in şans eseri bulduğu penisilinin mikropları
öldürücü etkisi vardır.
b)BAKTERİLERİN ZARARLARI:
1)Dokulara zarar verirler.
2)Yaşamlarını sürdüre bilmek için asalak yaşarlar ve
yaşadıkları mikroorganizmaya zarar verirler.
3)Tetanonoz ve kolera gibi hastalıklara sebep olurlar.
4)Şarbon,difteri,kolera,verem,tifo,veba v.b. hastalıklara yol
açarlar.
5)Yemekleklerin küflenmesini ve bozulmasını sağlarlar.
c)ASALAKLIK VE ASALAK YAŞAYIŞ BİÇMİ
Asalaklık,ortak yaşamdan çok başasının sırtından
geçinmektir.Likenler gibi birbirlerinin eksiklerini
tamamlayan organizmalar aksine,bağırsak pariziti gelişmiş
organizmanın(insan)sırtından geçinir ve bu konak için çok
tehlikeli olabilir.Bu canlılar büyümeyi yavaşlatır.
d)ASALAK YAŞAYAN VE GELİŞMEYİ GECİKTİREN (ÖNLEYEN) CANLILARIN
ZARARLARI:
1)Canlı yumrtaları mekan seçerek o canlının büyümesini
engllerler.
2)Parazitoz denilen önemli bir hastalığa neden olurlar.
3)Sıtma,uyku hastalığı,halep çıbanı,fil hastalığı,bilharziyoz
delibaş(koyunlarda),trişinoz(domuzlarda),at ve sığırlara özgü
strongiloidoz ve babesiyoz hastalıklarına neden olur ve
hastalıkları taşırlar.
4)Memelilerin dış asalağı olan ; pire veba hastalığını,
bit tifüsü,
kene babesiyoz hastalığını,
taşır.
5)Organizmanın aşırı tepkisi sonucu,canlıda felç,şok v.b.
tehlikeli sonuçlara yol açan alerji tepkimeleri ortaya çıkar.
6)Hastalık yapıcı etkileri bulunmayan asalaklar konağın
besinini çalarak büyümeyi yavaşlatır.
7)Bazı asalakların salgıladığı zehirler veya toksinler kanda
özgül antitoksinlerin ortaya çıkmasına yol açarak,sıvısal bir
tepkime başlatır.Bir asalak,omurgalı konağına yerleşmemek
için;deri,bağırsak duvarı veya mesaneyi deldiğinde,
örselseyici etki yaratmış olur.
* Asalakların konakları üzerinde,bazı uç durumlarda,konağın
ölümüne bile neden olabilen çok değişik etkileri vardır.
2)VİRÜSLER
Virüsler,canlılar aleminin sınırında bulunduğu kabul edilen
ve hücre asalakları olarak tanınan mikroplardır.Başlıca iki
çeşittirler:
1)RNA'lı VİRÜSLER
RNA'lı virüsler;lösemi,kanser veya aids gibi hastalıklara
neden olabilen tehlikeli virüslerdir.Üç gruba ayrılırlar:
1)Genetik yapısı tek zincirli RNA molekülü içeren ve bu
molekülü doğrudan haberci RNA gibi kullanabilen pozitif
virüslerdir. Bunlar çocuk felci v.b. hastalıklara neden
olurlar.
2)Tek zincirli RNA molekülü içeren,ama bunu haberci RNA gibi
kullanmayan negatif virüslerdir.Bu virüslerin arasında grip
yada kuduz virüsü vardır.
3)Haberci RNA işlevi görmeyen,ama DNA molekülü olarak
kopyalanabilen tek zincirli pozitif RNA molekülü içeren
virüslerdir.Bu virüsler çok tehlikelidir.Aıds de bu tür
virüslerdendir ve bu virüsü yokedecek bir madde
bulunamamıştrır.Ancak çoğu insan bu hastalıkların devasının
birçok hastalık gibi yağmur ormanlarında gizli olduğunu
düşünmektedir.
Bazı testler sonucu bu tür virüslerin lösemi ve kansere de
neden olabilecekleri doğrulanmıştır.
2)DNA'lı VİRÜSLER
DNA'lı virüsler,çoğalabilmek için bakteri hücrelerinde veya
üstün yapılı canlıları meydana getiren hücrelerde asalak
yaşarlar.
DNA'lı virüsler çok küçük hücrelerdir.Bunların en küçüğü
Hepatit B virüsüdür.Çok küçük olmasına rağmen bu virüs
öldürücü etki gösterebilir.
Bakterilerde asalak yaşayan virüslere bakteriyofaj
denir.Bakteriyofajların kapsidi kuyruğan benzeyen bir
uzantıyla sona erer.Bakteriyofajlar konak hücrenin
biyokimyasal yöntemlerinden yararlanarak kendi DNA'larını
eşler,kapsit proteinlerini sentezletir ve böylece çoğaldıktan
sonra hücre dışına çıkarlar.Bakteriyofajlar bakteri hücresine
bir bütüm halinde girmez,kapsitlerinin ucunda bulunan bir
kanal yardımıyla yalnız DNA molekülünü bakteri hücresine
sokar.Hücrenin metebolizması için gerekli olan besinleri
içeri alır.
Çok sayıda yapılan kapsitler,konak hücrenin patlamasına yol
açar.Kendini eşlemiş olan virüs DNA'ları bu evrede
kapsitlerin içine girer,yani kendine bir kapsit yapar ve
konak hücre ölünce dışarı çıkar.Yeni oluşan bu virüslerin
başka hücrelere girmesiyle,döngü yeniden başlar.Hastalığın
asıl nedeni de budur.
Kılıflı virüslerde ise döngünün son bölümü biraz farklıdır:
Bu virüsler konak hücreyiyi patlatarak değil,hücre zarının
bir kısmını da alarak tomurcuklanma yoluyla dışarı çıkar.Bu
durumda konağın tepkisi hastalığa neden olur.Bu nedenle
Epstein-Barr denilen herpes virüsü veya papillom gibi
dölyatağı boynu yaralarına yol açan bazı virüsler ile
Hepatit B virüsü,vücutta kanserlerin oluşumunda rol oynayan
virüslerdendir.
3)PARAZİTLER
Yaşamının bir bölümünde bir başka organizmaya gereksinim
duyan,bir konağa fizyolojik olarak bağlanan ve ondan gerekli
besinlerini sağlayan,bazen de onu ortam olarak kullanan
organizmalardır.Asalak yaşarlar.Hayvanların ve bitkilerin
hemen tümüne özgü parazitler vardır.Tümü parazit olan
virüsler yanında en önemli parazitler bakteriler,tek hücreli
hayvanlar,yuvarlak solucanlar,yassı solucanlar,kıl
kurdu,bağırsak parazitileridir.
PARAZİT HASTALIKLARI
Parazitler,genellikle organizmanın sindirim sistemine
yerleşerek,konağın sırtından geçinir.Konak için çok tehlikeli
hastalıklar ve gelişme sorunları söz konusudur.Konağın aşırı
tepkisi sonucu bir şoka yada felce neden olabilir.
Parazitler vücudmuza çok çeşitli yollarla girebilir ve
çoğalabilirler.Özellikle bağırsak paraziti,kıl kurdu gibi
tehlikeli parazitler dokularda,bağırsak duvarında ve mesanede
tahribata yol açarlar.Bazı yaşlı ve bünyesi zayıf insanlarda
parazitler,konak sağlığı için tehdit unsuru oluştururlar.Bu
yüzden ölen ve bu parazitlere yorgun vücudu karşı koyamamış
birçok yaşlı insan vardır.
İşte bu hastalıkları yapan en tehlikeli parazitler
şunlardır: Sıtma,layşmanyaz,tripanozomiyaz,chargas hastalığı,
filariyaz,şistomiyaz,toksoplazmoz,amebias ve barsak
şeritleridir.
KAYNAKLAR: 1) THEMA LAROUSSE (TEMATİK ANSİKLOPEDİ)
4.CİLT sf. 54-55, 56-57, 76-77,
2) TEMEL BİLİM ANSİKLOPEDİSİ
sf.46,320
3)TEMEL BRİTANNİCA
1.CİLT sf.291
2.CİLT sf.291-292-293
4)M.E.B. LİSELER İÇİN BİYOLOJİ 3
sf.103, 119-120,
5)DERS KİTAPLARI A.Ş. 6.SINIF DERS KİTABI
sf.74-75
6)BİLİM ÇOCUK DERGİSİ MART SAYISI
sf.32-33
7)4.SINIF MAT-FEN DERGİSİ 3.SAYI
sf.29
A)HÜCRE BÖLÜNMESİ,BÜYÜME VE FARKLILAŞMA
Hücre bölünmesi,zigot teşekkülünden kısa bir süre sonra
başlar.Mitoz bölünme şeklindeki bu olay,bütün hayat boyunca
devam eder.
Büyüme,canlı organizmayı oluşturan madde miktarı ve hücre
sayısındaki artıştır.Döllenmiş yumurtanın ilk bölünmelerinden
bir süre sonra büyüme başlar.Büyüme embriyonun dışardan besin
alması ve hücre sayısının artması ile sağlanır ve gelişmenin
belirli zamanlarında çok hızlıdır.Hayvanlarda büyüme belli
bir büyüklüğe ulaşınca yavaşlar veya durur.Bitkiler ise
hayatları boyunca büyümeye devam eder.
Farklılaşma,embriyodaki hücre bölünmeleri devam ederken,
bazı hücrelerin yapı ve özelliklerinde ortaya çıkan
değişimlere denir.Böylece bir tek hücreden,çeşitli görevleri
yapmak üzere özelleşmiş,birbirinden çok farklı hücreler
meydana gelir.
Gelişme ise;hücre bölünmesi,büyüme ve farklılaşmayı içine
alan karmaşık bir olaylar dizisidir.
B)ÇEŞİTLİ BÜYÜME TİPLERİ
Büyüme,organizmanın türüne göre,olgunlaşma evresinde
duran veya yüm yaşam boyunca sürekliveya aralıklı çalışan bir
motor gibidir.
Tüm bitki ve omurgasız hayvanlar sürekli ve düzenli
biçimde büyür.bu büyüme genç iken çok hızlı olur.Zaman geçtikçe
yavaşlar.
Sürüngenlerde büyüme hiç durmaz.
Memelilerde ise hayvan erişkin hale geldiğinde(fil hariç)
büyüme tamamlanır.Memelilerde büyüme sürecini durduran iki
farklı etmen vardır:
*Ölü hücrelerin yerine yeni canlı hücrelerin gelmesini
sağlamak üzere hücrelerin daha yavaş bir tempoyla çoğalması,
*Çoğalan dokuların kaybolması.
Zaten hayvanlar,hücrelerinin büyümesinden çok, çoğalmasıyla
büyür.
C)ÇEVRENİN BÜYÜME VE GELİŞME ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Bütün biyolojik olaylar gibi büyüme de çevresel ve genetik
etmenlerin bir arada etki göstermesiyle gerçekleşir.
Mesela iklime göre;sıcak bölgelerdeki bitkilerin yaprakları
su kaybını en aza indirmek amacıyla incelmiştir.
Ancak daha yumuşak bir iklimde,bol sulu bir alanda
bitkinin yaprakları daha geniş olur.
Hayvanlarda ise;büyümeyi etkileyen en büyük faktör
beslenmedir.Hücrelerin hızlı metobolizması için için gerekli
olan maddeleri mutlaka beslenme yoluyla alır.Güneş ışınları
da büyümede önemli rol oynar.
D)KALITIM
Canlı soyları arasındaki benzerlik ve farklılıkların
ortaya çıkmasını sağlayan faktörleri ve bunların nesilden
nesile nasıl geçtiğini araştıran biyoloji dalına kalıtım
bilimi veya genetik denir.
Kaltımın esaslarını açıklayan ilk bilimsel sonuç,Mendel
(1860)tarafından ortaya koyulmuştur.
Günümüzde genetik bilimin gelişmesi ise,genetik
mühendisliği gibi insanlık tarihinde çığır açacak yeni bir
bilİm dalının doğmasına sebep olmuştur.
E)KÜÇÜK ZARARLILAR
Çevremizde gözle görülemeyen ve canlılara zarar veren
birçok mikroorganizma vardır.Bunlar:
1)BAKTERİLER
2)VİRÜSLER
3)PARAZİTLER
1)BAKTERİLER
Hayvan yada bitki olarak nitelenemeyen,basit bir yapıya
sahip olan,çok küçük yaratıklardır.Şekil yapıları itibariyle;
koküsler(küre şeklinde),basiller(çubuk şeklinde),vibriyonlar
(virgül şeklinde),spiriller(sarmal) olmak üzere 4 grupta
incelenirler.Bölünerek çoğalabildikleri gibi bazı uygunsuz
durumlarda sporla da çoğalabilirler.
Yeryüzünde bakteri bulunmayan hiçbir yer yoktur.Bazı bilim
adamları onların,Dünya'da varolan ilk canlılar olduklarını
ileri sürmüştür.Ama insanoğlu bu canlıları 17.yüzyılın
sonlarına kadar tanımamıştır.Ta ki Antonie van Leeuwenhoek
adındaki bir kumaş tüccarı,1680'de sudaki bakterileri
keşfedinceye kadar bu böyle sürüp gitmiştir.
Aslında onları en gelişmiş mikroskopla görmek bile çok
zordur.Çünkü bu yaratıklar,küçük olmalarının yanısıra,
renksizlerdir de.
Toplam 17 tür bakteri vardır.Bu bakterileri; yararlı
bakteriler ve zararlı bakteriler olarak ikiye ayırabiliriz.
a)BAKTERİLERİN YARARLARI:
Yararlı bakteriler,çürümekte olan organik maddeler üzerinde
yaşarlar.Bu bakteriler ölü dokuları parçalayarak canlının
yapısındaki temel maddelerin ayrılmasına yardımcı olur.Bu
temel maddeler çok yararlıdır.Diğer bitkilerin beslenmesinde
bu çok önemlidir.Eğer bakteriler olmasaydı Dünya bir leş
yığını ve ölü bitki artıklerıyla dolu olurdu.Bakterilerin
işlerini yaptıklarını en güzel örneği;büyük bir ekosistem
olan ve Amazon Ormanları'dır.Her gün ölü bitki artıkları ve
hayvan ölüleri yere düşer ve bu büyük ekosistemin en altında
bulunan bakteriler bu artıkları ayrıştır.
Sütün yoğurda ve peynire,üzüm suyunun sikeye dönüşmesini
sağlayan bakteriler yararlıdır.
* Ayrıca Fleming'in şans eseri bulduğu penisilinin mikropları
öldürücü etkisi vardır.
b)BAKTERİLERİN ZARARLARI:
1)Dokulara zarar verirler.
2)Yaşamlarını sürdüre bilmek için asalak yaşarlar ve
yaşadıkları mikroorganizmaya zarar verirler.
3)Tetanonoz ve kolera gibi hastalıklara sebep olurlar.
4)Şarbon,difteri,kolera,verem,tifo,veba v.b. hastalıklara yol
açarlar.
5)Yemekleklerin küflenmesini ve bozulmasını sağlarlar.
c)ASALAKLIK VE ASALAK YAŞAYIŞ BİÇMİ
Asalaklık,ortak yaşamdan çok başasının sırtından
geçinmektir.Likenler gibi birbirlerinin eksiklerini
tamamlayan organizmalar aksine,bağırsak pariziti gelişmiş
organizmanın(insan)sırtından geçinir ve bu konak için çok
tehlikeli olabilir.Bu canlılar büyümeyi yavaşlatır.
d)ASALAK YAŞAYAN VE GELİŞMEYİ GECİKTİREN (ÖNLEYEN) CANLILARIN
ZARARLARI:
1)Canlı yumrtaları mekan seçerek o canlının büyümesini
engllerler.
2)Parazitoz denilen önemli bir hastalığa neden olurlar.
3)Sıtma,uyku hastalığı,halep çıbanı,fil hastalığı,bilharziyoz
delibaş(koyunlarda),trişinoz(domuzlarda),at ve sığırlara özgü
strongiloidoz ve babesiyoz hastalıklarına neden olur ve
hastalıkları taşırlar.
4)Memelilerin dış asalağı olan ; pire veba hastalığını,
bit tifüsü,
kene babesiyoz hastalığını,
taşır.
5)Organizmanın aşırı tepkisi sonucu,canlıda felç,şok v.b.
tehlikeli sonuçlara yol açan alerji tepkimeleri ortaya çıkar.
6)Hastalık yapıcı etkileri bulunmayan asalaklar konağın
besinini çalarak büyümeyi yavaşlatır.
7)Bazı asalakların salgıladığı zehirler veya toksinler kanda
özgül antitoksinlerin ortaya çıkmasına yol açarak,sıvısal bir
tepkime başlatır.Bir asalak,omurgalı konağına yerleşmemek
için;deri,bağırsak duvarı veya mesaneyi deldiğinde,
örselseyici etki yaratmış olur.
* Asalakların konakları üzerinde,bazı uç durumlarda,konağın
ölümüne bile neden olabilen çok değişik etkileri vardır.
2)VİRÜSLER
Virüsler,canlılar aleminin sınırında bulunduğu kabul edilen
ve hücre asalakları olarak tanınan mikroplardır.Başlıca iki
çeşittirler:
1)RNA'lı VİRÜSLER
RNA'lı virüsler;lösemi,kanser veya aids gibi hastalıklara
neden olabilen tehlikeli virüslerdir.Üç gruba ayrılırlar:
1)Genetik yapısı tek zincirli RNA molekülü içeren ve bu
molekülü doğrudan haberci RNA gibi kullanabilen pozitif
virüslerdir. Bunlar çocuk felci v.b. hastalıklara neden
olurlar.
2)Tek zincirli RNA molekülü içeren,ama bunu haberci RNA gibi
kullanmayan negatif virüslerdir.Bu virüslerin arasında grip
yada kuduz virüsü vardır.
3)Haberci RNA işlevi görmeyen,ama DNA molekülü olarak
kopyalanabilen tek zincirli pozitif RNA molekülü içeren
virüslerdir.Bu virüsler çok tehlikelidir.Aıds de bu tür
virüslerdendir ve bu virüsü yokedecek bir madde
bulunamamıştrır.Ancak çoğu insan bu hastalıkların devasının
birçok hastalık gibi yağmur ormanlarında gizli olduğunu
düşünmektedir.
Bazı testler sonucu bu tür virüslerin lösemi ve kansere de
neden olabilecekleri doğrulanmıştır.
2)DNA'lı VİRÜSLER
DNA'lı virüsler,çoğalabilmek için bakteri hücrelerinde veya
üstün yapılı canlıları meydana getiren hücrelerde asalak
yaşarlar.
DNA'lı virüsler çok küçük hücrelerdir.Bunların en küçüğü
Hepatit B virüsüdür.Çok küçük olmasına rağmen bu virüs
öldürücü etki gösterebilir.
Bakterilerde asalak yaşayan virüslere bakteriyofaj
denir.Bakteriyofajların kapsidi kuyruğan benzeyen bir
uzantıyla sona erer.Bakteriyofajlar konak hücrenin
biyokimyasal yöntemlerinden yararlanarak kendi DNA'larını
eşler,kapsit proteinlerini sentezletir ve böylece çoğaldıktan
sonra hücre dışına çıkarlar.Bakteriyofajlar bakteri hücresine
bir bütüm halinde girmez,kapsitlerinin ucunda bulunan bir
kanal yardımıyla yalnız DNA molekülünü bakteri hücresine
sokar.Hücrenin metebolizması için gerekli olan besinleri
içeri alır.
Çok sayıda yapılan kapsitler,konak hücrenin patlamasına yol
açar.Kendini eşlemiş olan virüs DNA'ları bu evrede
kapsitlerin içine girer,yani kendine bir kapsit yapar ve
konak hücre ölünce dışarı çıkar.Yeni oluşan bu virüslerin
başka hücrelere girmesiyle,döngü yeniden başlar.Hastalığın
asıl nedeni de budur.
Kılıflı virüslerde ise döngünün son bölümü biraz farklıdır:
Bu virüsler konak hücreyiyi patlatarak değil,hücre zarının
bir kısmını da alarak tomurcuklanma yoluyla dışarı çıkar.Bu
durumda konağın tepkisi hastalığa neden olur.Bu nedenle
Epstein-Barr denilen herpes virüsü veya papillom gibi
dölyatağı boynu yaralarına yol açan bazı virüsler ile
Hepatit B virüsü,vücutta kanserlerin oluşumunda rol oynayan
virüslerdendir.
3)PARAZİTLER
Yaşamının bir bölümünde bir başka organizmaya gereksinim
duyan,bir konağa fizyolojik olarak bağlanan ve ondan gerekli
besinlerini sağlayan,bazen de onu ortam olarak kullanan
organizmalardır.Asalak yaşarlar.Hayvanların ve bitkilerin
hemen tümüne özgü parazitler vardır.Tümü parazit olan
virüsler yanında en önemli parazitler bakteriler,tek hücreli
hayvanlar,yuvarlak solucanlar,yassı solucanlar,kıl
kurdu,bağırsak parazitileridir.
PARAZİT HASTALIKLARI
Parazitler,genellikle organizmanın sindirim sistemine
yerleşerek,konağın sırtından geçinir.Konak için çok tehlikeli
hastalıklar ve gelişme sorunları söz konusudur.Konağın aşırı
tepkisi sonucu bir şoka yada felce neden olabilir.
Parazitler vücudmuza çok çeşitli yollarla girebilir ve
çoğalabilirler.Özellikle bağırsak paraziti,kıl kurdu gibi
tehlikeli parazitler dokularda,bağırsak duvarında ve mesanede
tahribata yol açarlar.Bazı yaşlı ve bünyesi zayıf insanlarda
parazitler,konak sağlığı için tehdit unsuru oluştururlar.Bu
yüzden ölen ve bu parazitlere yorgun vücudu karşı koyamamış
birçok yaşlı insan vardır.
İşte bu hastalıkları yapan en tehlikeli parazitler
şunlardır: Sıtma,layşmanyaz,tripanozomiyaz,chargas hastalığı,
filariyaz,şistomiyaz,toksoplazmoz,amebias ve barsak
şeritleridir.
KAYNAKLAR: 1) THEMA LAROUSSE (TEMATİK ANSİKLOPEDİ)
4.CİLT sf. 54-55, 56-57, 76-77,
2) TEMEL BİLİM ANSİKLOPEDİSİ
sf.46,320
3)TEMEL BRİTANNİCA
1.CİLT sf.291
2.CİLT sf.291-292-293
4)M.E.B. LİSELER İÇİN BİYOLOJİ 3
sf.103, 119-120,
5)DERS KİTAPLARI A.Ş. 6.SINIF DERS KİTABI
sf.74-75
6)BİLİM ÇOCUK DERGİSİ MART SAYISI
sf.32-33
7)4.SINIF MAT-FEN DERGİSİ 3.SAYI
sf.29
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.