16 Ağustos 2012 Perşembe

TÜRKİYE’DE ANAYASANIN TARİHİ GELİŞİMİ hakkında


TÜRKİYE’DE ANAYASANIN TARİHİ GELİŞİMİ

· Osmanlı imparatorluğu’nun yönetim biçimi mutlak
monarşi olup, Yavuz Sultan Selim’in halîfeliği
almasından sonra, teokratik yapı da kazanmıştır.
· İlk anayasal gelişme, 1808 Sened-i İttifak’tır
(II. Mahmut, Rumeli Âyanları ile imzalamıştır.
İngiltere’deki Magna Carta ‘ya benzer). Ancak, II.
Mahmut Hukukun Üstünlüğü İlkesi’ni kabûl etmiş
değildir. Mutlak otorite yine kendisidir.
· Anayasal gelişimin ikinci adımı, Abdülmecit’in
Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa’ya hazırlatıp ilan
ettiği 1839 Tanzimat Fermanı’dır. Hukukun
Üstünlüğü İlkesi ilk kez kabûl edilmiştir.
· Üçüncüsü, 1856 Islahat Fermanı‘dır. Din farkı
gözetilmeksizin bütün vatandaşlar eşit haklara sahip
olmuşlardır. Tanzimat Fermanı’nı pekiştirici
niteliktedir. Azınlıkların il genel meclislerine üye
olabilmeleri ve azınlık okulları açılması gibi hükümler
içerdiği için, Osmanlı Devleti’nin dağılmasını
hızlandırmıştır. Öte yandan, Müslüman halkın
memnuniyetsizliğini arttırmıştır.
· 1876‘da, Türk tarihindeki ilk anayasa uygulamaya
konulmuş, Osmanlı Devleti’nde Meşrûtiyet Dönemi
başlamıştır. Anayasa, en temel yasadır. Ana işlevi,
halk ile devlet arasındaki ilişkiyi düzenlemektir.
· Anayasa, yasaların kaynağıdır. Yasalar, anayasaya
aykırı olamaz.
· Anayasanın, değiştirilme veya kaldırılması yasalara
göre daha zordur. Yasa, TBMM’de kabûl edilirken,
anayasanın kabûl edilmesi halk oylaması
(referandum) ile olur. Bu şekildeki anayasalara “Sert
Anayasa” denilir. Kabûl edilmesi yasalarla aynı
prosedüre sahip anayasaya da “Yumuşak Anayasa”
denilmektedir.
· Anayasa, konuları genel hatlarıyla düzenlerken, yasa
ayrıntıları düzenler.
· Zamanla ihtiyaca cevap vermeyen anayasalarda,
değişikliğe gidilir veya yeni anayasa hazırlanır.
Türkiye’de, 1876, 1921, 1924, 1961 ve 1982
yıllarında yeni anayasalar yürürlüğe girmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.