12 Haziran 2012 Salı

Ingmar Bergman'ın Fängelse / Zindan Filminden Alıntılar

"Bugün, Dünya'ya ve onun üzerindekilere hakim olan ben; şunu ilan ediyorum ki:
Her şeyi eski hâlinde bırakıyorum.
Atom Bombası gibi silahların kullanılmasını da engelliyorum.
Öyle kolayca ölüp kurtulamazsınız.
Hiroshima'ya atom bombası atanlar da yargılanıp, insanlığa kast suçundan ölüm cezasına çarptırılacaklar."

+ Bizim neslimize ne olacak? Her şeyin eksikliğini çekiyoruz, karmaşanın bile! Sihirbazın şapkasında kalmış tavşanlar gibiyiz.

- Sana bir öğüt vereyim: Yaşarsın ve ölürsün. Aslında her şey bu kadar basit.
Korkak ve duygusal olan çareyi kilisede arar. Bıkmış, yorgun ve yalnız olan da intiharı çözüm olarak görür.

+ Yani Şeytan, kiliseleri kapatıp dini de ortadan kaldırmayacak mı?

- Bilakis, dini teşvik edecek ve insanların kiliseye gitmelerine mani olmayacak, çünkü kiliseler çok işine yarıyor kendisinin.

+ İyi de, öyle bir filmde doğru ve yanlış, günah ve masumiyet gibi kavramlar da anlamını yitirir.
İnsanların elinden böyle kavramları almak, acımasızca bir hareket.

+Şeytan'ın amacı ne peki? Ortada bir amaç, en azından bir plan olmak zorunda.

- Şeytan'ın bir planı yok. Başarısının sırrı da bu zaten. Düşmanları birçok planla boğuştukları için kaybettiler.

+ "Kötülüğün" zaferinin sebebi bu demek?

- Ona neden "kötülük" dediğinizi anlamıyorum. İnsanlar, onun kendileri için en iyisini istediğini düşünüyor, onun tüm yaptıklarının insanların isteklerini tatmin etme amaçlı olduğunu...

+ O amaçları var eden birileri olmalı.

- Evet, o Şeytan işte.

+ Tanrı'ya ne oldu bu arada?

- Tanrı öldü, alaşağı edildi, ne derseniz deyin artık. Buna inanmak kolayıma geliyor belki de. Durumum biraz ironik oldu sanırım.

Hayat; acımasız ama duygusal bir yol, doğumumuzdan ölümümüze kadar yol aldığımız...
Nüktedan bir sanat anlayışı barındırır hayat, aynı anda güzel ve çirkin, anlamsız ve insafsız olmasının yanında.
Şeytan var bir de. O da bizim yarattığımız bir sembol.
Şeytan'ın hükümdarı olduğu cehennem ise, yaşadığımız Dünya.


(Thomas) - Eskiden ölmekten korkardım. Sonra anladım ki esas korktuğum şey, ölüm ânıymış. Bunu fark ettiğimde rahatladım.

(Sofi) + Ölümden sonra ne gelecek bilmiyoruz.

- Şimdiki yaşantımızdan kötü olamaz ya? Belki de daha iyi olacak, kim bilir?
Aslında, ölümden sonra hiçbir şey yok. Bir arkadaşım demişti ki; intihar sadece bir ölme biçimidir, ötesi değil. Ölümcül bir hastalık gibi yani.

+ Ama beni öldürürsen bu cinayet olur.

-Hayır, alakası yok. Buna aşk derler. Sen kendin için iyisini bilmediğin için ben sana yardım ediyorum sadece.

- Anlattıklarımı düşündün mü?

+ Evet, o konunun filmini çekmek imkânsız. Hayat ve inanç hakkında çok zor sorular sormuş oluruz, ki öyle film de çekemeyiz.

- Zor sorular mı?

+ Evet, zor sorular; benim, sizin, Arne'in, Birgitta Carolina'nın, yani herkesin şiddetle cevabını aradığı sorular.

- İşte, en korkunç bölüme geldik. Bu soruların muhatabı yok.

+ Var, eğer Tanrı'ya inanıyorsanız.

- Ama inanmıyorum.

+ O dediğiniz, bu işten kolayca kurtuluş olur.

- O zaman bu işin kurtuluşu yok.

Işıklar kapansın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.