Türkiye ile Suriye arasında yaşanan gerilim sonrası, Ankara'nın izleyeceği yol haritas AK Parti'nin grup toplantısında Başbakan Erdoğan tarafından açıklandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...
Başbakan Erdoğan'ın Konuşmasının videosunu izlemek için tıklayınız...
22 Haziran'da Suriye'nin 13 deniz mili açığında bir askeri uçağımız düşürüldü. Uçağımız uluslararası sularda vurulmuştur. Uçağımız vurulduktan sonra Suriye karasularına düşmüştür.
Bir kez daha pilotlarımızın ailelerine sabır ve metanet diliyoruz. Elbet ki önceliğimiz pilotlarımızı bulmaktır.
Göreve geldiğimiz günden bu yana defaen söylüyorum. Güçlü dış politika ve ekonomi birbirinden ayrılmaz.
Türkiye dostlarıyla el sıkıştı, akrabalarıyla hasret giderdi. Türkiye sanal bariyer ve psikolojik engelleri aşığ ulaştığı her yere barış ve işbirliği mesajı taşıdı.
Türkiye hiçbir komşusunun toprağına göz koymamıştır. Akasine Türkiye'nin desteğini alan her ülke bilsin ki o ülke güvenlik içindedir, emniyettedir.
Biz komşularımızın zayıf yönleriyle ilgilenmeyiz. Bizim için önemli olan dostluk ve kardeşlik hukukudur.
Bu millet yeri gelmiş Saraybosna, Mostar, Kosova, Erbil, Kabil, Halepçe için yüeriğni ortaya koydu.
Bugün Kudüs, Filistin, Rammallah için de hesabımız yok. Sadece yüreğimizdekini söylüyoruz.
Bugün Şam ve Humus, Halep dediğimizde hesap peşinde değiliz. Akan kanın durmasını istiyoruz
GAZABIMIZ ŞİDDETTLİDİR
Türkiye soğukkanlı ve vakur olmak zorundadır
Türkiye herkese ulaşmış ulaştığı her yere de barış ve ve işbirliği mesajları taşımıştır.
Bizim soğukkanlı ve vakur tavrımız kimseyi aldatmasın
Türkiye'nin dostluğu ne kadar değerli ise gazabı da o kadar şiddetlidir
Türkiye'nin büyümesinden rahatsızlık duyanlar var
Bu rahatsızlık duyanlar Türkiye'ye karşı terörü ayaklandırmaktadır.
UÇAĞIMIZ NEDEN ORADAYDI
Doğu Akdeniz'in genelinde haklarımız var. Nitekim bu uçağımızın yaptığı da budur.
Nitekim uluslararası çevreler Türkiye'nin haklılığını teyit ettiler.
Kısa süreli sınır ihlalini kimse saldırı sebebi gösteremezler .Ayrıca yenilenen radarlarımız test etmek için uçmuşlardır. En ufak bir ikaz tarafımıza yapılmamıştır. Yapılmadan bu uygulamaya gidilmiştir. Ondan sonra utanmadan sıkılmadan dost olduklaırnı söylüyorlar.
Nitekim uluslararası çevreler Türkiye'nin haklılığını teyit ettiler.
Kısa süreli sınır ihlalini kimse saldırı sebebi gösteremezler.
MUHALEFETE TEŞEKKÜR
Ben siyasi parti ve sivil örgütlerimizin, medyamızın süreç boyunca hassas olacağımı yürekten inanıyorum.
Böyle hassasiyetle hareket etmemiz sebebiyle muhalefet liderlerine teşekkür ediyorum. Saldırı sonrasında dış politikamızı sorgulayan acımasız değerlendirmeler değerlendirmeye tabidir. Türkiye’nin hedefe konulması aymazlık, sorumsuzluk olur.
Kimsenin karnından konuşma, lafı geveleme lüksü yoktur, olmamalıdır. Doğu Akdeniz’de uluslararası sularda AK Parti’nin değil, aziz milletimizin uçağı hedef alınmıştır. Türkiye'yi sorgulayanlar, Suriye’deki rejime destek verenler tarih önünde mahcup olacaklardır."
BİZ TÜRKİYEYİZ KİMSENİN MAŞASI DEĞİLİZ
İstanbul ve Şam iki kardeş şehirdir. Suriye'nin cetvelle çizilimiş sınırları Türk-Suriye halkını bölmeye yetmez.
Bu topraklara tüm ülkelerle biz bir elin parmakları kadar yakınız, kardeşiz.
Baba Esad Türkiye'ye karşı hep hasmane tutum içindeydi.
Birileri çıkıyor, Türkiye bu katliamları görmezden gelse diyor. Kendi ülkelerine maşa, taşeron gibi ifadelerle küçümseyenler var.
Biz kimsenin maşası teşeronu değiliz, başkalarının kışkırtmasıyla değil, kendi gücümüzle hareket eden bağımsız bir ülkeyiz.
Biz Hz. Ali'nin şu sözüyle hareket eden biriyiz: Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır..
İHLALLE İLGİSİ YOK
Uçağımız Suriye karasularına yanlışlıkla ve kısa bir süre için girmiştir.
Vurulduğu yer ve zamanın ihlalle ilgisi yoktur.
Dünyada bu tür ihaller kısa süreli olarak yaşanmaktadır.
Bu yıl 114 kez Türkiye'nin havasahası ihlal edildi. 5 kez de Suriye helikopteri ihlal etti. Uyarılar yapılmış ve ülkelerine geri dönmüştür.
Türkiye olayın başından beri itidal ve soğukkanlılığını elden bırakmamıştır.
Türkiye hiçbir ülkenin içişlerine karışmamış ve karışmayacaktır. Komşularının her anlamda kendisinden emin olacağı ülkedir. Türkiye'nin dostluğu son derece değerlidir. Arkasına Türkiye'yi alan her ülke bilsin ki sırtı sağlam, emniyet ve güvenlik içindedir.
Bizim için önemli olan komşuluk, dostluk ve kardeşlik hukukudur. Hiç kimse bizi yanlış anlamasın. Türkiye; Bosna, Kosova, Kabil, Bağdat, Basra, Kerkük, Halepçe için yüreğini ortaya koymuştur.
Bugün Şam, Halep, Hama, Humus dediğimizde hesap peşinde değil, kanı akan kardeşlerimiz için haykırıyoruz.
Türkiye’nin dostluğu ne kadar değerli ise herkes bilsin ki gazabı da o kadar şiddetli ve kahredicidir. Yumuşak başlılığımız uysal koyun olduğumuz anlamına gelmez.
Bunu hamaset olarak görenler bu milletin tarihine baksınlar. Biz tarihi yaparız, onu kimin yazacağına, kimin okuyacağına, kimin ders alacağına karışmayız.
Bu coğrafyada masumlara kasteden her senaryoyu boşa çıkarmak için Türkiye çalışmasına devam edecektir. Türkiye kadastro mühendisliğine göz yummayacaktır.
Hedef saptırmaya çalışan köşe yazarları var. Sanki bu milletin evladı değiller. Bunu insafsızca, fütursuzca yapıyorlar.
Kimliği açık olan, silahı olmayan, tek başına uçan bir keşif uçağımızın düşürüldüğü bu olayda Türkiye sonuna kadar haklıdır.
Doğu Akdeniz genelinde haklarımız var. Yenilenmiş radarlarımızın test edilmesi için yapılan bir uçuştur.
Böyle hassasiyetle hareket etmemiz sebebiyle muhalefet liderlerine teşekkür ediyorum. Saldırı sonrasında dış politikamızı sorgulayan acımasız değerlendirmeler değerlendirmeye tabidir. Türkiye’nin hedefe konulması aymazlık, sorumsuzluk olur.
Doğu Akdeniz’de uluslararası sularda AK Parti’nin değil, aziz milletimizin uçağı hedef alınmıştır. Türkiye'yi sorgulayanlar, Suriye’deki rejime destek verenler tarih önünde mahcup olacaklardır.
Gelinen noktada hiçbir meşruiyetinin kalmadığı açıktır. Kendi halkını katleden bir zorba yönetim işbaşındadır.
Biz kimsenin maşası, taşeronu değiliz. Biz kendi gücü, kendi iradesi ve tarihiyle hareket eden bağımsız bir ülkeyiz. Hz. Ali’nin dediği gibi; ‘Haksızlık karşısında dilsiz şeytandır.' Biz Türkiye’yiz, büyük devletiz. Biz kendimizden sorumluyuz.
1 Ocak 2012’den bugüne kadar farklı uçaklar tarafından Türk hava sahası 114 kez ihlal edilmiştir, Suriye helikopterleri de 5 kez ihlal etmiştir.
Uçağımız bir yanlışlık sonucu, hata sonucu değil tamamen kastı mahsusa ile hasmane bir tutumla hedef alınmıştır.
Olayın ardından Suriye ile yapılan telsiz görüşmeleri, CASA tipi bir yardım uçağımıza karşı takınılan tavır da bunun ispatıdır. Türkiye itidal ve sağduyuyla hareket etmiştir.
Diplomatik temaslarımız devam ediyor. Rusya, Çin ve İran’la görüşülmüştür. ABD ve AB’yle görüşüldü, görüşmeler devam ediyor.
Türkiye, yerini, zamanını ve yöntemini kendisi tayin ederek, bu haksızlığa karşı uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanacak, gereken adımları kararlılıkla atacaktır. Altını çiziyorum. Artık yeni bir aşamaya geçildi.
TSK’nın angajman kuralları değişmiştir. Suriye’den yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak görülecek, askeri hedef olarak görülecektir. Türkiye dostluğu, husumeti test edilecek bir ülke değildir. Türkiye’nin test edilemeyeceğini net ve kararlı bir biçimde ispat ederiz, edeceğiz.
Türkiye olarak elbette savaş çığırtkanlarının, provokatörlerin tuzağına düşmeyiz. Merak etmeyin. Ancak uluslararası sularda da uçağımıza yapılan bir saldırı karşısında susacak, tepkisiz kalacak, elimiz kolumuz bağlı oturacak ülke değiliz. Uluslararası hukuk çerçevesinde bu hadisenin üzerine kararlılıkla gitmeyi sürdüreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.