9 Haziran 2012 Cumartesi

Balçiçek İlter soyunmazsa biz de soyunmayız

Gazete Habertürk yazarı Balçiçek İlter kadın dayanışması için çağırdığı kişilerin sosyal medyada verdiği cevaba şaşırdı kaldı

Soyunursan geliriz!

Elimde kocaman kalp şeklinde kırmızı bir yastık, üzerinde kelebekler var…
Bir sosyal sorumluluk projesi…
Prof. Dr. Bingür Sönmez “Hadi” dedi, biz de kalktık gittik…
Amaç kalp sağlığına dikkat çekmek, özetle “Kalbinize iyi bakın!” demek…
Kollarımın arasında kalple objektife gülümserken geldi aklıma…
Sahi bu memlekette kalbimizi yoracak ne çok mevzu var…
Şarkıcısından işadamına, senaristinden gazetecisine kadar hepimiz kendi sloganlarımızı yazdık…
Benimki basitti, “Bari siz yormayın kalbinizi!”
*
Kürtaj tartışması son hızla sürüyor…
Her şeyden önce bir kadın bir anne olarak gidişatından rahatsızım…
Biz “Kürtaj yasaklanmasın!” diye bağırdıkça sanki kürtajı savunuyormuşuz, fındık fıstık yer gibi çocuk aldırıyormuşuz gibi bir algı oluşuyor. Dünkü kadın dayanışmasına insanları çağırmaya kalktığımda, sosyal medyada, aldığım cevap her düşündürücüydü hem de üzücü…
Ayna tutuyordu bu topluma… Maalesef “Soyunursan geliriz!”
Bir tane olsa, meczup deyip geçeceksin…
Çok vardı çok…
Neyse uzun lafın kısası kürtajın kadın vicdanına bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Devlet kürtajı yasaklamamalı! Bir haftadır düşünüyorum, nasıl bir slogan bulmalı, ne söylemeli diye…
Kürtaj yasaklanırsa kadınların hali nice olacak diye…
Bulamadım… Bütün kadınları bir çatı altında toplayacak, mahalleleri birleştirecek bir cümle çıkaramadım. Ama azimliyim, bulacağım.
Çünkü amacım bağcı dövmek değil…
Amacım kürtajın devletçe yasaklanmasını önlemek…
Amacım “Beyler siz hakikaten yanlış bir iş yapıyorsunuz çünkü…” demek…
Amacım bir kadın daha ölmesin diye uğraşmak, didinmek…
Son bir haftadır konuşmadığım kadın kalmadı. Şunu fark ettim ki o mahalle şu mahalle, bizim, sizin mahalle derken, annesi, bekarı, boşanmışı, torun sahibi olanı, kürtajı yaptıranı, evlat acısını göreni… Artık aklınıza ne gelirse…
Bütün evet, konuştuğum bütün kadınlar “kürtaj yasaklanmasın” diyor!
Kimi “Kadının hakkı” sloganına takmış,
Kimi kürtaja karşı, kimi “İlle de zaruret” diye tutturuyor…
Kimi “Elini rahmimden, bedenimden çek” cümlesini sert buluyor…
Ama hepsi erkeklerin söyleminden, siyasi erkin dayatmasından
Rahatsız… Şikayetçi… Huzursuz…
Ve çok açık…
Korkuyor!
Korkuyoruz…
Hükümete yakın kaynaklar “Yok yasaklanmayacak” dese de, “Öyle bir çıkıştı geçer” diye içerden bilgi verse de, rahat değilim, değiliz…
Endişeyle bekliyoruz, izliyoruz olan biteni…
Doğmamış çocuk hakkı için kelam edenlerin ülkesinde kadınlar öldürülüyor, şiddet görüyor, tecavüze uğruyor… Kötülük hız kesmiyor bir türlü…
Nefes alamıyoruz, kalbimiz sıkışıyor!
*Balçiçek İlter Soyunursa Geleceklermiş
Kalp hastalıklarının dünyada bir numaralı ölüm nedeni olduğunu biliyor muydunuz? Dünyada yılda 17 milyon, Türkiye’de ise 200 bin kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu sayının 2020 yılında 400 bine yükseleceği tahmin ediliyor. Kalk krizi geçirenlerin ortalama yaşı 35 ila 65. Ancak Türk insanı için tablo korkutucu… Türkiye 50 yaş altı kalp krizlerine bağlı ölümlerde Avrupa birincisi…
Diyeceğim odur ki… Madem bunca etken var kalbimizi yoran, bu memlekette, bari biz yormayalım… İyi bakalım…

Not: Kamuoyunca 4+4+4 diye bilinen yeni “Eğitim Yasası”ndaki skandalını biliyor musunuz? Şöyle bir ibare koymuşlar: “Hz.Peygamberimizin hayatı seçmeli ders olarak okutulur!”
Peki bu ibareyi yasaya koyunca ne oluyor?
Bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Müslümandır…
Nerede kaldı eşitlik ilkesi?
Bu madde Anayasa’ya aykırıdır…
Mevcut olana aykırıdır, yene yapacağımıza da aykırı olmalıdır.

Balçiçek İlter/Habertürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.