Sanatçılarla yapılan kısa röportaj filmle ilgi çeken "Evrimi Savunuyorum" etkinlikleri dün Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelle başladı.
İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji Öğretim Görevlisi Dr. Çağatay Tarhan, Biyoloji Öğretmeni Zelal Durmuş ve soL Portal yazarı Mustafa Kemal Erdemol'un konuşmacı olarak katıldıkları "Evrim: Neden Saldırıyorlar, Nasıl Savunacağız" başlıklı panel büyük ilgi gördü. Salonun küçüklüğü nedeniyle panele ancak 300 kişi katılabildi.
Panelin açış konuşmasında çalışmanın adının "Evrimi Savunuyorum" olarak seçilmesinin anlamından bahsedilirken "Elbette evrimin bilimsel varlığını savunmak gibi bir niyetimiz yok. Evrim doğa bilimlerinin temelini oluşturuyor. İnsanlığın bu temel üzerinde yükselen koskoca bir birikimi var. Bu birikimin altından evrim taşını çekmek zaten mümkün değil. Ancak mesele bu kadar netken, evrim sistemli ve cahilce bir saldırıyı göğüslüyor. 'Evrimi savunuyorum' bu saldırı karşısında örülmüş bir savunma hattını ifade ettiği, mücadele etmek konusunda bir irade beyanı olduğu için tercih edildi." denildi. Çalışmanın bir "internet aktivizmi"nden ibaret olmadığı belirtilirken, "Bu ülkede nesiller evrimi, doğanın insanın tarihini öğrenmeden büyüyor, bu bir matematik formülünü eksik öğrenmeye benzemez" denilerek etkinlikler vesilesi ile örgün ilişki kurulan herkes bu irade beyanına katılmaya davet edildi.
Dr. Çağatay Tarhan konuşmasında Türkiye'de aydınlanmanın güdük kalmasına değinirken "Yakın tarihimizdeki sistemli dönüşümle İmam Hatipler, Kuran kursları artar, bilim düşmanlığı camilerin önüne asılan ışıklı panolarda kendine yer bulurken aydınlanma Cumhuriyet tarihinde türban karşıtlığından ibaret bir savunmaya indirgenmiş oldu. Bilimsel eğitimin maddi temellerinin oluşması, aydınlanmanın topluma nüfuz etmesi sağlanmadı" dedi. Konuşmasında 12 Eylül sonrasında Evrim Teorisine ve bilimsel eğitime karşı başlatılan sistemli saldırıyı anlatan Tarhan, Vehbi Dinçerler tarafından Evanjelist kaynaklardan doğrudan yararlanılarak hazırlanan Evrim Teorisi Raporu'ndan ve sürecin ABD kaynaklı Yaratılış Araştırmaları Enstitüsü ile sıkı ilişkişkisinden başlayarak Adnan Oktar gibi figürlerle günümüze ve uzanan "Evrim Karşıtlığı"nı örneklerle anlattı.
Üniversite Konseyleri Derneği üyesi Biyoloji öğretmeni Zelal Durmuş konuşmasında ilk ve orta öğrenim müfredatında evrim teorisinin ve doğa bilimlerinin eksik ve yanlış bilgilerle anlatıldığını ifade etti. Müfredat kitaplarından çarpıcı örnekler vererek bilimsel eğitimin yerine keyfilik ve cehaletin geçtiğini anlatan Durmuş, "Veliler, eğitimciler ve öğrenciler doğru bilgiyi talep etmelidir" dedi. Durmuş, evrim ve bilim karşıtlığında bayrağın 12 Eylül sonrasında Adnan Oktar figürüne teslim edildiğini, bir dönem boyunca inanılmaz maddi kaynaklar kullanılarak bilim dışı yalanlarla sürdürülen bir saldırının ardından, bugün, artık evrim karşıtlığının devlet ideolojisi haline geldiğini belirtti.
Panelde son konuşmacı olarak yer alan Mustafa Kemal Erdemol, Adnan Oktar'ın kendisine açtığı dava nedeniyle panelde yer aldığını belirtirken esprili konuşmasıyla panelin oldukça neşeli geçmesini sağladı. İslam düşünürleri olarak bilinen büyük isimlerin tıpkı Galile veya Kopernik gibi, dönemin bir gereği olarak "İslam dairesinin içinde" ürettiklerini ve eserler verdiklerini ancak fikirlerinin İslamı güçlendirmek bir yana bilime hizmet ettiğini söyleyen Erdemol bu değerlerin "İslam felsefesi"nin bir parçası olarak görülmemesi, buna teslim edilmemesi gerektiğini belirtti. "Elbette ben de evrimi savunduğum için buradayım" diyen Erdemol'un Darwin, Lamarck ve evrim teorisinin tarihine dair ilginç yaklaşımlarla sürdürdüğü konuşmasının ardından izleyicilerin de katıldığı uzun bir tartışma yapıldı.
Eğitimcilerin bilim eğitimi konusunda bilinçlendirilmesi ve evrim konusunda çalışan grupların biraraya gelmesi gibi önerilerle süren forumda "bilim ve din arasındaki çizgi net bir şekilde çizilmeli midir?" sorusu üzerine söz alan konuşmacılar bilim ve din arasındaki mücadelenin bir inanan-inanmayan mücadelesi olmadığını, bunun tarihsel ve siyasal bir mücadele olduğunu, bilim alanındaki mücadelenin inanç konusunda hesaplaşılarak değil, bilime saldırarak dindar ve cahil nesiller yetiştirmek isteyen iktidarlara karşı yürütülmesi gerektiğini belirttiler.
"Evrimi Savunuyorum" etkinlikleri film gösterimleri, atölyeler ve seminerlerle NHKM'de devam edecek.
(soL - İstanbul)
elbette evrimi savunuyorum ve de savunacağım.bu bir süreçtir ve bu sürecin içersinde var olan doğanın bir parçası olarak biz ,dünya da tek bir gerici kalsa dahi evrimi savunacağız
YanıtlaSil