Büyük olaslılıkla alzheimer araştirmaları için yeterli bağışları toplayamayan Amerikan vakıfları tarafından uydurulan bir yalandır.
“Bugün dünyada Viagra’ya ve meme silikonlarına, Alzheimer hastalığı araştırmalarından beş kat fazla yatırım yapılmakta. Bu yüzden, birkaç yıl sonra etraf dik memeli yaşlı kadınlar ve sert penisli yaşlı erkeklerle dolacak ama onlar bunun ne işe yaradığını hatırlamayacaklar.”
Bu alıntının, 2009 yılında Nobel Tıp ödülünü alan Dr. Jonathan Benson‘ın ödülü alırken bellek üzerine yaptığı konuşma olduğu söyleniyor. Daha ileri gidip Nobel ödülleri tarihinin en kısa konuşması olduğunu iddia edenler bile var.
Tamamen yalan. Tek kelimesi bile gerçek değil. Nedenlerini yazının sonunda açıklayacağım. Ama önce…
***
Arama sonucunda bulunan bir kaç dikkat çekici kaynak:
Sosyal Ağ: Hamza Şamlıoğlu @TEAkolik – http://bit.ly/fTOQui (Blog yazıları her gün yüzlerce kişi tarafından takip ediliyor)
Ulusal Gazete Blog Sitesi: Milliyet Blog – http://bit.ly/fkEt3P (Sıradan bir insanın yazısı ama gazete blog ağında olması güvenilirliğini arttırıyor)
Sözlük: Otomatik Portakal – http://bit.ly/eajVL4 (Sözlükler artık çok ilgi görüyor; sözlük yazarlarının da paylaşması inandırıcılığa katkı yapmakta)
Gazete Köşe Yazısı: Dr. Zeki Gül – http://bit.ly/hKHL0E (Bir doktorun yazdığı köşe yazısına da inanmayacaksak artık neye inanabiliriz ki?)
***
Ne kadar masum ve cezbedici bir alıntı değil mi? İnanmakta tereddüt edip doğruluğunu sorgulamak için -doktor bile olsanız- araştırma yapmanıza gerek yok… Yok mu? Aslında var!
Şimdi bunu biraz düşünelim: Alzheimer hastalığı araştırmalarına ayrılan kaynakla Viagra ve meme silikonlarına harcanan parayı nasıl aynı kefede değerlendirebilir ki? Bu, insanlara “diş macunu almak yerine paranızla tıp araştırmalarına yardım edin” demek gibi bir şey. İsteyen herkes göğsüne silikon da taktırabilir, cinsel yetersizlik yaşadığı için güçlendirici hap da kullanabilir. Silikonlu bir kadın alzheimer olduğunda, “zamanında memeni büyütmek yerine tıp araştırmalarına katkıda bulunsaydın böyle olmazdı” dememiz mi lazım yani? Bu aşamada konuşma ve alt metni inandırıcılığını kaybetmeye başladı bile…
Hemen Dr. Jonathan Benson adını, Türkçe siteleri gözardı ederek Google’da aratalım o zaman. Karşımıza çıkan tek doktor, sadece hastahane personeli kayıtlarında adı geçen biri ve adamın uzmanlık alanı “Gastroenteroloji”. Yani doktoromuzun bellekle, silikonlarla uzaktan yakından ilgisi yok. Ülser, reflü sorunlarını falan tedavi ediyor. Yabancı sitelerde 2009 Nobel tıp ödülüne sahip birinden hiç bahsedilmemesi normal mi?
Aslında “2009 Nobel Tıp ödülü” şeklinde yeni bir Google araması yaparsanız, Türkçe sitelerde bile doğru kaynağa, hem de ilk sıralarda ulaşabilirsiniz:
“Nobel Tıp Ödülü ABD’li üç bilimciye gitti”
Ve tabii ki bu bilim insanlarının arasında Dr. Jonathan Benson diye biri yok. Ödül alan araştırma da kanser ve yaşlanmayla ilgili. Araştırma konusunu incelemek, sanırım viagralı ve meme silikonlu bir yalana inanmaktan daha az ilgi çekici olacaktır. Kim ne yapsın kanseri ve yaşlanmayı, öyle değil mi? Bunun yerine viagraya para akıtan ihtiyarları suçlayalım. Dünya nereye gidiyor diye bir iki söyleniriz, tamam, oldu bitti.
Dr. Jonathan Benson’ın gerçekleştirdiği en kısa nobel ödülü konuşması yalanı kapitalizm ve sağlık araştırmaları ilişkisini sorgulamak için bir fırsat yaratıyormuş gibi görünse de buradaki gibi yalan bile hiç bir zaman masum olamaz; çünkü inandırıcılığı yüksek her yalanla birlikte toplum yalanlara biraz daha çabuk inanmaya başlar. İnsanlar söylenen şeye hak verir, biraz homurdanır ve sıradaki yalanı bekler.
Bu yüzden bu yazı, sevimsiz bir söz de olsa şu cümleyle bitmeli:
Ayık olun!
***
Ekleme: Gerçek ödül konuşması da gerçekten kısaymış bu arada:
http://nobelprize.org/nobel_prizes/medicine/laureates/2009/presentation-speech.html
http://nobelprize.org/nobel_prizes/medicine/laureates/2009/presentation-speech.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.