23 Mart 2012 Cuma

DNA’mızdaki Virusler bize neyi anlatıyor - ERV’lerin İnsana Yararları

Endojen Retrovirüsler (ERV), Evrim Kuramını savunanların önemli delillerinden biridir. Eğer bir kromozomun aynı bölgesi üzerinde sekans benzerliği yüksek olan başka bir ERV-benzeri sekans dizisi varsa, bu ortak atadan gelindiğine işarettir. Bunun yanında insan genomunun % 1′inin ERV-benzeri sekanslardan oluştuğu ortaya çıkarılmıştır.
DNA’mızdaki Virüsler
Bizler aynı zamanda, virüs olarak adlandırılan, farklı türlerden gelen genleri de barındırıyoruz. Endojen retrovirüsler olarak adlandırılan bazı virüsler ise, kendi genomlarının kopyalarını yapıp bunları hastalık bulaştırdıkları türlerin DNA’larının içine yerleştiriyorlar.
Eğer bu virüsler sperm ya da yumurtaları oluşturan hücrelere bulaşırsa, gelecek nesillere de aktarılabilirler. İnsan genomu, neredeyse tamamı mutasyonlar tarafından zararsız hale getirilmiş binlerce virüsü içerir. Bu virüsler de eski enfeksiyonların kalıntılarıdır. Bu kalıntıların bazıları ise insanlar ve şempanzelerin kromozomlarında birebir aynı yerde bulunur. Kuşkusuz bunlar bizim ortak atamıza bulaşan ve daha sonraki nesillere aktarılmış olan virüsler. Bu virüslerin kendilerini bağımsız bir şekilde iki türde tam olarak aynı noktaya yerleştirmeleri gibi bir şey olamayacağına göre, burası ortak atalara işaret ediyor.
ERV’lerin İnsana Yararları
Endojen retrovirüsler (ERV) milyonlarca yıl önce atalarımızın DNA’sı içine girerek onun bir parçası hâlini aldılar. Bugün insan genomunda ERV’lerin çoğu görev yapmıyor. Ancak vücudun bazı bölgelerinde (plasenta, dölüt gibi) az sayıda ERV, hücrelere kendi proteinlerini sentez ettiriyor ve hatta hücreleri ERV oluşturmaya zorluyor. Bundan şöyle bir sonuca varıldı: Uzak bir geçmişte ERV’ler memeli hayvanların hücrelerine girdiler ve âdeta bu hücrelere tutsak olarak onların verdiği bazı görevleri yapmaya başladılar. Bu olay 1 milyar yıl önce bakterilerin hücre içinde kalarak mitokondri ve bitki kloroplastları hâlini almasına benziyor.
Ohio’daki Wright Eyalet Üniversitesinden Neal Rote şöyle diyor: “Hücreler hiçbir görevi olmayan proteinler sentez ettirip de enerji israfı yapmazlar”. ERV’lerin görevlerinden biri, plasentada anne ile dölüt arasında bir duvar oluşturmaktır (ana metne bkz). Bağışıklık sistemi de kendini düzenlemek için ERV’ler kullanıyor olabilir. Bağışıklık hücrelerinden biri olan monositler ERV proteinleri yaparlar. Laboratuvar deneylerinde bu proteinlerin diğer bağışıklık hücrelerinin etkinliğini değiştirdiği gösterilmiştir. Nihayet plasenta ve akciğerler gibi vücudun giriş kapılarında ve derimizi yağlayan yağ bezlerinde bol miktarda ERV proteinleri yapılır. Ola ki ERV’ler hücre almaçlarını bloke ederek zararlı mikropların hücrelere girmesini önlüyorlar.
Fakat hâlâ ERV’lerin memeli biyolojisindeki yeri tartışmalıdır. Columbus’daki Ohio Eyalet Üniversitesi’nden Timothy Lyden şöyle diyor: “Modern biyoloji, hücrelerin mitokondrilerle bir iç ortak yaşam (endosembiyoz) hâlinde olduklarını kabul ediyor; ERV’lerin de hücreyle böyle bir ilişki içinde olması pekâlâ mümkündür”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.