25 Mart 2012 Pazar

Başbakan Erdoğan ygs lys üniversite sınavını kaldıracak mı?

Başbakan Erdoğan 4+4+4 eğitim modelinin halkı memnun edeceğini belirtirken okul ihtiyacını özel okullardan hizmet alarak karşılayacaklarını söyledi. Erdoğan, hükümetin devrim niteliğindeki planını da açıkladı: “Üniversite giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını da kaldırıyoruz. Dershaneler ya liseye dönecek ya da kapanacak.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Seul’deki Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne giderken Kazakistan’ın Almatı kentinde verilen molada gazetelerin yayın yönetmenlerinin sorularını cevaplandırdı. “Üniversite sınavlarını ve dershaneleri kaldıracağız” diyen Erdoğan, CHP’nin Meclis’i germe stratejisini eleştirdi. Suriye’de rejimin sonunun yaklaştığını kaydederek, “Türkiye’nin Büyükelçisi’ni çok yakın bir zaman içerisinde geri çekeceğini” söyledi. İşte Erdoğan’ın gündemdeki konulara ilişkin çarpıcı değerlendirmeleri: 

GRUP, MECLİS’TE YAPILIR 
CHP ile ilişkilerde 4+4+4 nedeniyle bir gerginlik yaşanıyor. CHP lideri grup toplantısını TandoğanMeydanı’nda yapacağını açıkladı. Ne dersiniz? 

Ben bürokrasiden gelmedim. Ben zaten o alanlardan geldim. Ama Sayın Kılıçdaroğlu galiba daha alışacak. “Çırak bile olamaz” diyorum ya. Yanlış adlar takıyor. Grup toplantısı Meclis’te yapılır. Tandoğan’daki mitingdir. Varsın mitingini yapsın. 4+4+4 halkımızı memnun edecek. Avrupa’nın çoğunluğunda da 12 yıl zorunlu eğitim var zaten. Sayın Bahçeli de destek veriyor. “İmam hatipleri birlikte açalım” diyor. “Buyursunlar beraber açalım” diyorum. CHP’nin tavrının nedeni, gizli gündemlerindeki 28 Şubat’ın koyduğu iradedir. O bozuluyor. 

12 yıl zorunlu eğitim konusunda ısrarınız neden? 4+4+4 ile ne amaçlıyorsunuz? 

Öncelikle teknik eğitim Avrupa’da yüzde 65-70. Bizde tam tersi. Bunu düzeltmeliyiz. Sonra aileleri endüstrimeslek, ticaret, Anadolu veya imamhatip arasında tercih kullanma noktasında serbest bırakıyoruz.Ama12yıl zorunlueğitimede sevk ediyoruz.Özellikle Güneydoğu’da akıl baliğ olan (ergen) kız çocuklarını aileler okula göndermiyor. Açık lise bunun için. Ev okul sisteminin önü açılacak. Bir de organize sanayi bölgelerinin meslek okulları açmasına fırsat sağlıyoruz. Çocuk hem okuyacak hem de staj yapacak. Belki para da kazanacak. Endüstri de çok ihtiyaç duyduğu “ara elemanı” sektörün ihtiyaçlarına göre kendisi yetiştirecek. 

BİNA İHTİYACI OLACAK 
Özel okullar, ders kitapları ve bedava pad uygulamalarının dışında bırakılmaktan şikayetçi. Onları da kapsayacak bir uygulama mümkün mü? Değerlendirebiliriz. Ancak özel okullara yeni imkânlar doğacak. 4+4+4 sistemi nedeniyle yeni binalara ihtiyaç olacak. Okul yapma konusunda büyük bir fatura var.Özel okullardan hizmet alma noktasında çalışmalar yürütüyoruz. Danıştay daha önce bu yöndeki kararı bozmuştu. Yeniden çalışmalar yapıyoruz. Bunu da ilk kez açıklıyorum. Üniversite giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar. Çünkü insanların ellerindeki son imkânları bu alanda kullanmalarını istemiyoruz. Ben bazı büyük dershanelerle konuştum. Kendileri “Biz de bu yola girmeyi düşünüyoruz” dediler.

 


NÜKLEER SANTRALDEN VAZGEÇMEYİZ

Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne gidiyoruz. Japonya’daki Fukuşima faciası sonrasında Türkiye’nin nükleer politikasında bir değişiklik var mı?

Japonlar bile halen nihai karar veremedi. Biz bu işin gerekli olduğunu ve olması gerektiğini düşünüyoruz. Enerji üretimi refah payı için önemli. Ama artık kaynak sorunu da yaşanıyor. Ruslarla başlattığımız nükleer santral projesini gerçekleştireceğiz. İkincisine de başlıyoruz. Bugün Türkiye’nin enerjisinin yüzde 50’sini doğalgaz çevrim santrallerinden elde ediyoruz. Ruslarla projemizden 4 bin MGWh enerji üreteceğiz. İkincisinden de 4 bin gelince, doğalgazın payı azalacak. Suyumuzu iyi kullanıyoruz. Güneş enerjisi de tabii ne kadar ucuz. Bilen de bilmeyen de konuşuyor. O kadar da “Sadra şifa değil.”

Suriye’den elçimizi her an çekebiliriz

Seul’de Obama ile ikili görüşmede nükleer dışındaki diğer gündem maddeleri belli mi?

Görüşmede bölgedeki gelişmeler de önemli yer tutacak. Onları da bizleri de en çok rahatsız eden, bölgedeki gelişmeler. Suriye’den bir göç dalgası endişemiz var. Önceki gün Kilis’e çok yakın, Azrar’da Suriye ordusu çok ciddi bir bombalama yaptı. Kilis Valimiz ile görüştüm. Göç olabileceği endişesini iletti. Konteyner kentte ailelere öncelik veriyoruz. 20 bin kişiye kadar hedefimiz var. BM’nin son kararlarını tasvip etmiyoruz. Muhaliflerle rejimi aynı yere oturtmak adil değil. Ölü sayısı 10 bini buldu. Ülkemize göç edenlerin sayısı 17 bin. Bunun suçlusu rejimdir. Yönetimdir. Annan’ın görüşmeleri bölgeyi gezmeden gerçekleşti. Tarafları dolaşmadı. Amos’un temasları daha iyiydi. Amos, “Humus’ta kurşun değmemiş tek ev kalmamış. Her yer bombalanmış” diyor. Bu durumda direnenleri suçlamak adil değil. Neler yapabileceğimizi görüşeceğiz.

Esed’in PKK’ya destek verdiğine dair size ulaşan bir rapor var mı?

Hayır yok. Ancak Esed ve PKK ilişkilerindeki canlanma da ortada. Geçmişte PKK mensuplarını bize teslim eden Esed’in bugün PKK’ya sahip çıktığını görüyoruz. Sadece PKK değil, İran’dan gelen PJAK’ın bile aktif olduğu görülüyor.

Suriye içerisinde tampon bölge ya da güvenli bölge oluşturulması gündemde mi?

Çalışmalar sürüyor. Gelişmelere bağlı. Uluslararası hukuka göre “koruma hakkı” devreye girebilir. Biz Rusya, Çin ve İran’ı da devreye sokarak çözüm bulma arayışındayız.

Esed’in sonunu nasıl görüyorsunuz?

Esed zamana oynuyor. Götürebileceği yere kadar götürmek istiyor. Rusya, Çin ve İran desteğiyle ayakta kalıyor. Bu destek çekilirse, çok şey değişir. Bütçe noktasında sıkıntısı var. Şu anki başarıları ona moral veriyor ama muhalifler güç kazandığında gidişi çok hızlı olacaktır.

Suriye ile temasımız kaldı mı?

Hayır, yok denecek kadar az. Her an ilişkileri daha da kesme yönünde adım atabiliriz. Dışişleri bunun çalışmalarını yapıyor. “Suriye’de muhatabımız kalmadı” diyebilirim.

Büyükelçinin geri dönmesi ihtimalinden mi söz ediyoruz?

Evet.

Suriye’deki kayıp iki Türk gazeteci konusunda yeni bir gelişme var mı?

Hayır yok. Bir takastan söz edildi ama bize resmen gelmediler.

28 ŞUBAT GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKACAK

Son günlerde gündemde olan 28 Şubat ile ilgili bir yargılama süreci başlatılacakmı?

Bütün bu tür ara olaylarla ilgili bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması niyetimiz var. Adı ne olursa olsun, devrim ya da postmodern darbe, hepsinin araştırılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılması için bir araştırma komisyonu kurulması için arkadaşlarımız çalışıyor. Yargıya düşen hususlar varsa, o adımlar da atılacak. Zaten müştekiler de var.

Güney Kore’de yoğun gündem

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılmak üzere geldiği Güney Kore’de yoğun bir diplomasi trafiği bekliyor. Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile de bir araya gelecek.

ÇİÇEKLİ KARŞILAMA

Başbakan Erdoğan’ın heyetinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akarda bulunuyor. Erdoğan çifti kalacakları otele gelirken çiçeklerle karşılandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.