24 Şubat 2012 Cuma

Teknolojinin İnsan Hayatına Etkileri Nelerdir?

Teknolojinin oluşturulması ve kullanılması insan yaşamına olumlu ve olumsuz birçok etkiler yapmıştır İnsanın kendini tanıma yolunda dur durak bilmeyen çabaları ile birçok keşif ve icatlar gerçekleşmiştir Elde edilen bu değerler ilk aşamada lâboratuar ortamında kullanılırken da*ha sonra günlük hayatın da parçası olmuştur Bu teknolojik ge*lişim tarih boyunca yaşanılan ölçekleri sürekli büyütmüştür Bunlar insanlığın gelişimi için yararlı olmakla beraber bir kıs*mı da zarar anlamında kullanım bulmuşlardır



Teknolojik gelişmelerle yaşam koşulları gittikçe iyileşirken diğer taraftan da dengeler değişmeye başlamıştır Örneğin, in*sanlar küçük topluluklar halinde yaşarlarken, kullandıkları ba*sit silâhlarla ancak yerel boyutta kalan savaşlar yapabiliyorlar*dı Bu savaşlarda da kayıplar az oluyordu Teknoloji ile birlikte bölgesel ve hatta tüm dünyayı saran boyuta geldiler Nükleer başlıkla yüklenmiş füzeler, bunlara enerji sağlayan atom sant*ralleri, füzelere kumanda olanağı tanıyan radyo frekansı, lazer kontrol devreleri, bilgisayar kontrollü savaş sistemleri ve buna benzerleri ile artık savaşlarda yüzlerle ölçülen kayıplar milyon*larla ölçülmeye başlanmıştır



MÖ 5000 yılında saatte 2 - 3 kilometre hızla gidebilen kı*zaklarla taşımacılık yapılmaktaydı 20 yüzyılda jet motorunun yapılması ile saatte 1000 km’lik hızın üzerine çıkılmıştır



Teknolojinin gelişmesi ile doğadan ve dünya nimetlerinden daha çok yararlanılmış, ancak denetlenemeyen denge değişik*likleri sonucu aynı oranda da kirlilik ön plâna çıkmaya başla*mıştır Yani doğal gelişim hızının aşılması ile doğal denge bozulmuş ve yaratılan atıkların kendi kendini temizleyemediği, mutlaka insan müdahalesinin gerektiği bir yapı oluşmuştur



Ekolojik denge kontrol dışı bir şekilde bozulmaya başlamıştır Belirtildiği gibi Rönesans’la birlikte insanların aya kadar gi*debilmesini sağlayan bir süreç başlamıştır Bu sürecin, teknolo*jinin kötü ve kötüye kullanımları sonucu içinde yaşadığımız dönemde Hiroşima ve Çernobil'e de vardığı düşünülmektedir



Teknolojik gelişme, çıkrık makinesi ile beraber işsizliğe, ilâç*larla beraber yeni hastalıklara, tarımın modernleşmesi ile bera*ber toprağın fakirleşmesine, çamaşır - bulaşık makinesi, buzdo*labı gibi yaşamı kolaylaştıran cihazlarla beraber çevre kirliliği ve endüstriyel atıkların oluşmasına yol açmıştır Teknolojik ilerleme sonucu doğal bir dünya ve yaşamdan, yapay bir yaşama ve sanal bir dünyaya geçiş olmaya başlanmıştır



Endüstri devrimi ile bilimin tüm alanlarındaki gelişmeler de ivmelenmiştir



Canlı varlıkların denizlerden karalara, sürünmekten ayağa kalkışa geçirdiği evrim, yazının bulunuşundan endüstri devri*mine kadar geçen süredeki gelişmeler ile son yüzyıldaki, hatta 1950 yılında elektronik ve bilgisayar teknolojisinde transistorun bulunmasından bu yana geçen süre içinde insanlığın elde ettiği gelişmeler karşılaştırıldığında eksponensiyal bir hızdaki gelişme görülmektedir



Günümüz insanı teknolojinin bu baş döndürücü gelişmesi içinde iletişim olanaklarım sonuna kadar kullanabilmekte ve üzerinde yaşadığımız gezegenin tüm yerleşim noktalarına evinde kurulu bir bilgisayar aracılığı ile gidebilmekte, yerkürenin öbür ucundaki bir olayı canlı olarak izleyebilmektedir Bu hızlı gelişme ve



Evrenin gizemlerinin keşfedilmesi yönündeki bu olağanüstü yarış, insanları belirli kalıplar içinde kalmaya ve bu hızlı akışa ayak uydurmaları için de hızlı yaşamaya zorlamaktadır Endüstri toplumunun insanı önceki yüzyılların insanı ile karşılaştırıldığında, yaşam biçimi, sanat ve kültür anlayışı, dış görü*nüşü ve alışkanlıkları ile farklılıklar gösterir Duyguya hitap eden bir klâsik müzik ya da halk müziği, yerini yaşamın hızlı akışını ifade eden pop müziğe, underground, rock vb müzik akımlarına bırakmıştır



Giyimde renk ve estetik kavramları, yerini marka kavramına bırakmaktadır



Fotoğraf tekniğinin bulunmasıyla gözleme dayalı bir sanat anlayışı yerini düşünmeye, gözlem ötesindeki hayal gücünü ön plâna çıkartan bir sanat anlayışına terk etmiştir Empresyonizm yerini ekspresyonizme, o da soyut sanat anlayışına ve daha sonra da performansa bırakmaya başlamıştır Güneşin batması ile uykuya yatan insan elektrikli aydınlatma düzeninin kuruluşu ile artık 24 saat yaşamakta, üretmekte ve var olan tüm sınırları hızla aşmaktadır



Üretimin hızlı temposu ile teknolojinin insanüstü yeteneklerini kullanan insan, günlük yaşamın kısır döngüsü içinde duygularından uzaklaşmış, daha çok başarı, daha hızlı yaşam, daha çok üretim gi*bi bir yarışa girmiştir İnsanın hızlı yaşamı teknolojideki gelişme hı*zını arttırmakta, teknolojik gelişmeler de yaşamı daha da hızlandırmaktadır



İnsan ve makine yarış halindedir İnsan makineleşmekte, duygusallığından uzaklaşmaktadır Duygusal, dünyanın değerlerini, yani insanî değerleri doyasıya yaşayamayan insan, yerini robotlaşmış bir nesneye bırakmaktadır



Endüstriyel üretim monoton bir düzende olup, disiplinsizlik ve sistemsizliği kabul etmemektedir İşlerin otomatik olarak ya*pılması, kişileri monoton bir yaşamın içine itmektedirEndüstri*leşmenin dayattığı robotlaşmış yaşam insanların bireyselleşmesine de neden olmuştur Bu yaşam insanların duygusal iç yaşamlarını da etkilemiş, onları kullandıkları makinelere benzeterek, günden güne yetkinleşmesine, ancak aynı oranda da sosyal yaşamdan uzaklaşmasına neden olmuştur Toplumsal ve bireysel değişimler hızlı iletişim ile geniş kitlelere anında ulaşmaktadır



Toplumun değer verdiği çoğu şey önemini yitirmeye başlamıştır İdealizm yavaş, yavaş misyonunu tamamlamakta, rasyonalizm hızla ön plâna çıkmaktadır Günümüz endüstri toplumu in*sanı, içinde yaşadığı bilimsel ve teknolojik yaşam düzenini tüm başkaldırmalarına karşın benimsemek zorunda kalmıştır





Sonuç Olarak:



21 yüzyıla girerken teknoloji inanılmaz hızla gelişerek ilerliyor İnsanın kendi Beni ni keşfetmesi ve bireysel yaratıcılığının önündeki sınırları yıkması ile artık önü kesilemez gelişmeler başladı 1950 yılında transistorun bulunması ile endüstri devriminden bu yana oluşan nicel birikimler bir nitelik dönüşümü yarattı



Yaşam çizgisi hızla değişmeye başladı O döneme kadar kol gücünün yerine geçerek yaşamı kolaylaştıracak âletler yapan insan, bu tarihten sonra beyin emeğinin yerine geçen akıllı âletler üretmeye başladı Elektronik teknolojisinin hızlı gelişimi ve lâboratuar ortamından günlük yaşantıya inmesi ile de hayal gücünü zorlayan gelişmeler elde edilmeye başlandı



Teknolojik ürünlerin çok ucuzlaması sonucu, teknolojinin sade*ce onu kullanma şansını elde eden insanlara verildiği bir yapıdan, onun herkesin kullanımına sunulduğu bir düzene geçildiİletişim olanakları olağanüstü arttı Böylece, elinde, bireysel yeteneklerini aklı ile ön plâna çıkartabileceği âletleri olan mil*yonlarca yaratıcı insan, her alanda üretmeye başladı Dünya üzerine kurulan geniş iletişim ağları ile de bilgi paylaşılmaya başlandı İnsanlığı 21 yüzyılda olağanüstü etkileyecek olan bir büyük sinerji sistemi olan INTERNET hızla yaşamın önemli bir parçası oldu



20 yüzyılın son elli yıllık döneminde elde edilen gelişmeler aslında 21 yüzyıl ve sonrası için sadece bir işaret veriyor 1950 yılından bu yana elde edilen gelişmelerin insanlığın bilinen tarihinden bu yana elde edilen gelişmelerin yüzlerce kat ötesinde olduğu düşünülürse geleceğin çok farklı olacağı anlaşılmaktadır



21 yüzyılda bir siber çağın yaşanacağı görülmektedir İletişim teknolojisindeki gelişmeler ve teknolojinin bu alanda sunduğu olanakların geniş kitlelere yayılması ile dünyada, ortak bir dilin kullanıldığı, aynı kültürün yaşandığı ve millî sınırların kalktığı global bir düzene doğru hızla ilerlenmektedir Bugün bile eldeki olanaklarla bir bilgisayar aracılığı ile dünyadaki bil*gi kaynaklarına erişerek hızla işlem yapmak mümkündür Bu olanağı kullanarak yetişen yeni gençlikten sahip oldukları yeni değer yargıları nedeni ile "Global Gençlik" olarak bahsedilmeye başlanmıştır



Elektronik ve bilgisayar teknolojisindeki olağanüstü geliş*meler diğer bilim dallarına da hızla erişmektedir Bu teknolojilerin tıp alanında kullanılmaya başlanması ile yüzyıllarca am*pirik ve yüzeysel yöntemlere dayanarak çözümler sunan tıp bilimi insanın temel öğesi olan genetik programına erişmeye ve onu etkilemeye başlamıştır 21 yüzyıl ve sonrasında yeni tek*nolojilerin kullanımı ile yaşamın sırları da hızla çözümlenmeye başlanacaktır



İlk çağda 25 yıl olan insan yaşamı, 20 yy' da 80 yıla ulaşmıştır 21 yyda 100 yıl civarındaki bir yaşam süresi*nin normal olarak kabul edilebileceği görülmektedir Bugün elektro mekanik robotları yaratan insan, bilginin hızla değerlen*dirildiği makineleri kullanarak yavaş, yavaş canlı varlıkların da yaratıcısı olma yoluna gitmektedir Bugünden sinyallerini al*makta olduğumuz bu gelişme önümüzdeki yüzyılda varolan de*ğer yargılarının önemli oranda sarsılacağını ve değişeceğini göstermektedir Bu anlamda kökeni*ni Rönesans’tan alan tüm aydınlanma hareketleri 21 yy'a dam*gasını vuracaklardır



1500'lü yıllarda 500 milyon olan dünyadaki insan nüfusu 20 yy'da 5 milyarı aşmıştır Buna karşılık dünya üzerindeki birçok canlı türü de kaybolmaktadır 21 yy ve sonrasında üzerin*de yaşadığımız dünyada az sayıdaki canlı türünden biri insan olacaktır



20 yy'ın son elli yıllık dönemi insanlık tarihi için bir ivmelenme sürecinin başlangıcıdır Milyonlarca yıllık birikim sonucu insanlık Bilgi Çağına girmiştir Bu çağda insan içinde yaşadığımız güneş sisteminin tüm gezegenlerine egemen olma yolunda dev adımlar atacaktır



Aklı ile nereden geldiğini ve nereye gitmekte olduğunu keşfetme yolundaki insan, kâmil insan olma yolunda ilerlemektedir Evrendeki her şeyin Yaratanın bir parçası olduğunu bilmekte, kendi de eriştiği mertebe ile onun bir parçası olmaktadır



Nadir olarak bulduğum boş zamanlarımda geçmişi düşündüğüm de oluyor Babamla yaptığım sohbetlerde bana hep ne kadar çok çalışmam gerektiğini anlatırdı Arada sırada da çocukluk ve gençlik yıllarından bahsederdi İçinde bulunduğumuz gün ile Cumhuriyetin ilk yıllarında kendi çocukluğunu karşılaştırarak örnekler verirdi



Aklımda kalanları bugün toparlamaya çalışıyorum Ancak bir elin parmağı kadar farklı konuyu konuştuğumuzu düşünüyorum Sonra kendimi babamın yerine koyuyorum ve ben de oğlumu bir gün karşıma aldığımda kendi gençliğimde yaşadığım konuları anlatmaya başladığımda son yirmi yıldaki teknolojik gelişmeleri sıraladığımda, konuların çokluğundan bu sohbetin saatler süreceğini görüyorum



İnsan denen bu akıllı yaratık, yarattığı teknoloji ile Evrenin sırlarını algılama yolunda önemli adımlar atmaktadır İçinde yaşadığı sonsuz büyük Evrenden, tutarak hissettiği maddenin sonsuz küçük atomlarına kadar her şeyin varlığının bilincindedir



Büyük emeklerle geldiği bu noktada elde ettiği bilgilerin daha bir başlangıç olduğunu bilmekte, bilinmeyenlerin sonsuz kadar çok olduğunu algılamakta, ancak bilinmeyeni keşfetme azmini koruyarak araştırmasına devam etmektedir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.