19 Şubat 2012 Pazar

NİKOLA Tesla’nın KİŞiliği yaşamı buluşları

GARİP KİŞİLİK
Tesla’nın doğal davranışı aristokrat gibiydi.zamanın geçişiyle ve kaynakların tükenmesiyle,asil bir fakirliğin içine gömüldü.Eniyi otellerde yaşamaya devam ederken,kredisi tükenecek ve başka yerler arayacaktı.En sonunda New York’a taşınarak sorunlarını çözümledi.kendilerine milyonlar kazandırdığı bazı kuruluşlar,yaşlanan dahiye bakmaları konusunda yeni otel idaresiyla anlaştılar.Bir gün bir tren istasyonunda kendisisni gören bir dostu,karışıklığın ortasında onun yanlızlığını bozarak,”iyi akşamlar,Dr Tesla.Tren mi bekliyorsunuz?”demiş.O’nun yumuşak ifadeli cevabı unutulmazdı”Hayır,buraya düşmeye geldim.”

Tesla yemeğe başlamadan önce,tüm gümüş,porselen ve cam eşyanın ayrı ayrı peçetelerle silinmesinde ısrar ederdi.Sağlık konusundaki bu görünüşe karşılık,hizmetçi Tesla’nın odasını bir”cehennemi karışıklık”olarak tarif ederdi.Şikayet ettiği Tesla’nın düzensizliği değil,güvercinleriydi.Onları,parka gidip yemliyemediği zaman,içeriye girip çıkabilmeleri amacıyla pencereyi açık bırakır ve onları odanın içinde beslerdi.

Dünya’daki herhangi bir kimseyle ücretsiz olarak konuşabilmesi için,yatağının başındaki altın kaplamalı telefon,en sevdiği gri benekli beyaz güvercin tüneği idi.”O öldüğü zaman bende öleceğim”derdi Tesla.

Ve 1943 ocağında,bir gün en sevdiği güvercin onu son kez ziyaret etti.Tesla bitkin ve üzgün olarak”o ölüyor.Gözlerinin ışığında mesajını aldım”diye inledi.

Uzun zamandır Tesla’nın kapısının kulpunda asılı bulunan “rahatsız etmeyin”levhasını gören bir hizmetçi,durumu araştırmak ve anlamak için anahtarını kilide sokup içeri girdi.Tesla 87 yıllık narin çerçevesini yatağından sükunet içerisinde terk edip aslına dönmüştü.Hizmetçi mırıldanan güvercinleri yemledi,ve onları yumuşak hareketlerle dışarıya kovup pencereyi kapadı.Gariptir ki,hizmetçinin dediğine göre Tesla’nın sözüne ettiği o beyaz güvercin diğerlerinin arasında yoktu. 



Kaynak: dr.Hüdai Müftüoğlu (TRAC Dergisi Ekim 1974 Sayı 49)

GÜÇ BÜYÜTÜCÜ RADYO VERİCİSİ 
HALA BİR SIRDIR


Acaba ne tür radyo verici istasyonu, bir telsiz elektrik transmisyon sistemi, bir hava kontrol aygıtı, bir ölüm ışını ve anti savaş makinesi olarak kullanılabilir.


Ruslar doğu kıyılarındaki o patlamayı, Kanada'da hava koşullarını değiştirmeyi, ve bazı Kanada vatandasının beyinlerini karıştırmaya neden gerek duymuşlar ve bunlarda ne gibi bir amaç gütmüşlerdir? Bazıları bu sorularin yanıtının vaktiyle Nikola Tesla tarafindan bulunmuş olan güç büyütücü radyo vericisi olduğunu söylemektedir.


Tesla ilk büyütücü vericisini (bu adın verilmesinin nedeni onun gerçekten giriş voltajını büyük ölçüde büyüttüğü içindir) 1899 yılında Colorado Springs'te yapmıştı. Çoğu modern vericiler bugün düşük güçlü bir Osilator devresinin çıkış akımını büyütmek için transistörler kullanırlar. Onun büyütücü vericisi daha radyo lambalari (tüpleri) bulunmadan önce yapılmıştı, nerede kaldı transistör ve onun tam güçle çalışan ayarlı bobinlerinin osilatör devresi. İlk ve ikinci (primer ve sekonder) bobinler düşey olarak 17 metre çapında yuvarlak kutuplar üzerine sarılmış ve başka bir bobin de, çapı 2,5 metre, büyük bobinin içine yerleştirilmişti. Tam güce getirildiği zaman -yaklaşık 50.000 watt- bobinlerin çıkış akımı 12,5 milyon volt civarında oluyordu. Çok sakin ve sessiz çalışan modern transmitter (verici) lere karşın bu büyütücü transmitterin çalışması görülecek bir şeydi, içinde bulunduğu koca çadırın dört bir tarafina şerarelere sıçrıyor ve çevresindeki hava da ozon ile doluyordu.


Bir taraftan da metrelerce uzunlukta yapay yıldırımlar görülüyor, bazen de top şeklinde yıldırımlar oIuşuyordu. Bina görevini yapan çadırın üstünde yüksekte bir direğin üzerinde bakırdan dev bir top vardı ve bunun üzerinde daha çok şimşekler çakıyordu. Laboratuarın etrafını saran alan elektriklenmişti.


Şimdi Tesla ve başkaları tarafından büvütücü verici hakkında ortaya atılan iddiaları incelenmeden önce onun kendisi hakkında biraz bilgi vermek faydalı olacaktır.


1899 yılında Nikola Tesla 43 yaşındaydı, ve 0 daha 0 zaman dünyayı değiştirmişti. 0 bizim alternatif akım güç sistemimizi (polifaz jeneratörü, endükleme motorunu, yağla donan transformatörü v.b.) neredeyse tek başına bulmuştu, ve 1893'te bunlar, dünyaya yayılışından birkaç yıl sonra da, Edison'un Doğru akım sisteminin yerine geçmişti. 20. yüzvılın başında da Tesla fluoresan ışığını1 Tesla bobinini, radyo ile ilgili birçok yenilikieri ve radyo ile kontrol edilebilen bir güdüm sistemini keşif etmiş bulunuyordu.


Tesla, kendini beğenmiş, çabuk ateş olan, çok ketum bir insandı. Yalnız olmasına rağmen, gosterişten hoşlanırdı ye elektirksel etkilerle ilgili gösterileri pek severdi. Onun bazı ufak acaiplikleri vardı, parayı kullanmasını hiç bilmezdi, ve hiç kimseyle geçinemezdi.



Paranın Geleceği Yerler "Unutuldu?'


Yeni yüzyılın başında Tesla New York'a kafasında muazzam planlarla döndü, yeni bir tesis düşünüyordu, bununla o büytitüca vericisini kullanacak ve bütün dünyaya enerji, hatta müzik, telgraf, evrak kopyelerini, fotografları ve daha başka haberleri gönderecekti. Yalnız O bu konuya karşı sempati ve ilgileri olan J. P. Morgan gibi zengin adamlara telsiz güç ile ilgili bu girişiminden söz etmeyi "unuttu". Çok geçmeden elinde jeneratörler ve daha başka aygıtlar hazırdı ve Long Island'de Wardenclyffe dolayında fabrikasının yapımına başIadı.


Fakat Wardenclytf'teki "Dünya telsizit' hiç bir zaman bitemedi. Tesla bu işin maliyetini pek düşük hesapIamıştı ve 1904'te parasız kaldığı zaman Amerika'da da parasal bir kriz başlamış bulunuyordu. Öte yandan bu sıralarda Gugliemo Marconi çok daha mütevazi tesislerle Atlantik'in bir yanından öte yanına telsizle sinyaller göndermeyi bşarmıştı.


Bunun üzerine Tesla yapmak istediği şeyi açıkladı ve para bulmaya çalıştı, fakat o zaman artık iş işten geçmişti. Bugüne kadar hala yapmak istediği telsiz transmisyon projesi daha açıkça bir testten geçiriImiş degildir.

Yeniden Doğan İlgi


Enerji bunalımı ve buna ek olarak enerji hatları ve enerji istasyonları hakkındaki tartışmalar yeniden TesIa'nın düşünceleriyle ilgilenilmesine sebep oldu. Büyatücü vericiler, yakın bir zamanda Ontario, Minnesota, Texas ve Californiya'da Tesla hayranlarından gruplar tarafından yapıImış veya yapılmaktadır.


Onlar Tesla'nın sisteminin pratik olduğunu kamuya göstereceklerini ummaktadırlar, fakat onlar bu işi Tesla'nın kendisinin yıllarca önce kişiseI olarak göstermiş olduğu kanısındadırlar. TesIa'nın dostu ve onun hayatını yazan John o'NeiI'in yazdığına göre Tesla Colorado'da iken 26 mil uzaktaki ampulleri yakmayı başarmıştı. Amerika'da Tesla'ya ait vesikaların çoğuna sahip olan elektrik mühendisi Leland I. Anderson ise şöyIe diyordu: "Ben hiç bir zaman, bunu kanıtlayacak birşey bulamadım ve bunların gerçek olmadığı kanısındayım. O'NeiI'in, bu sözlerin biricik kaynağı olduğu görünüyor". Tesla'nın Yugoslavya'da bir müze'de saklı bulunan anılarında da bu olaydan söz yoktur.


Elektrik Mühendislerinin bunu herhangi bir kişinin başaracağı hususunda da kuşkuları vardır. Onlarca büyük bir enerji miktarının uzaya ışın halinde yayılması ve dünyanın elektriksel özellik leri Tesla'nın o zaman sandığından cok daha çapraşık ve anlaşılması güçtür. Onun kuramı, Colorado'daki gök gürültülü fırtına sırasında saptanan ve yeryüzünün onun tarafından gözlenen rezonanz frekansına bağımlıdır. Anderson'a göre ise bu gözlem tam manasıyle yanlıstır.

Sonun Başlangıcı


Anderson şöyle demektedir, "1899'da Colrado Springs'te Tesla yıldırımlı fırtınalar gözledi, bunlar ona doğru düzlüklerin üzerine geliyor ve aletleri üzerinde maksimal ve minimal etkiler üretiyordu. O bu etkiyi, ilerleyen fırtına tarafından yerde başlatılan duran dalgalar olarak tefsir ediyor, bu dalgaların doruk noktaları fırtına ilerIedikçe kendi konumu içinden geçiyordu. "Daha büyük bir olasılıkla o, bulunduğu istasyonun batısındaki dağ zincirinden gelen yansıların oluşturduğu bir (enterferans) girişim etkisi görmüş olabilir. Sonuçlar aletleri üzerinde de ayni olmuş olabilir".


Tesla'nın düşüncelerinin başlangıcını simgeleyen işte bu "Wardenelyffe görüşünün" yanılgısı idi. 1899'dan sonra o hiç bir vakit büyük bir büyütücü verici yapıp bitiremedigi halde, bu buluş onda sabit bir fikir olmaya başlamış ve o bu iddianın davacısı olmuştu.


1917'de, ancak dostlarının birçok israrından sonra, Tesla Amerikan Mühendisler Birliği'nin Edison Madalyasını kabul etti. Bu törende yaptığı konuşmada büyütücü vericinin hava şartlarını değiştirmekte nasıl kullanılacağından söz etti.

Rusların Çözümü?


Kanada Hükümetinin resmi bir memuru olan Andrew Michrowski Rusların havayı degiştirmek sorununu cözdüklerine inanmaktadır. Rusların büyütücü transmitter'den faydalanarak Kuzey Pasifik üzerinde "duran bir dalga sedi" (perdesi) oluşturduklarını iddia etmekedir. Sistemin esasını fazlasıyla alçak frekanslı manyetik alanlar ve graviton veya tachyonlar oluşturmakta ve bunlar su veya bu şekilde kutuplardan gelen havanın Kanada üzerine doğru olan akımını değiştirmektedir. Başkaları da büyütücü vericilerin dünyanın içinden geçen sinyaller gönderdiği ve bunların bu süreç sırasında yerin çekirdeğinden bir sifon gibi ek enerji çektiğini tartışmaktadır. Bu sinyalleri odaklamak suretiyle, enerjiyi atmosfere boşaltmakta ve bu noktada havayı değiştirmektedir.


Maalesef bu açıklamalar ispat edilemeyen varsayımlara dayanmaktadır. Gravitonların ve tachyonların (ışıktan daha hızlı hareket eden parçacıkların) varlığı tamamiyle bir varsayımdır, bu yüzden bunların üzerine birşey bina etmek mevsimsiz bir şeydir şimdiye kadar hiv kimse radyo dalgalarının yerin çekirdeğinden bir sifon gibi enerji çektiğini göstermiş değildir.


Bu ek sorun üzerinde elektrik mühendislerinin görüşü şudur: Büyütücü vericiler tipik olarak çok uzun dalga boyları oluştururlar (yaklaşık 6 kilometre, Tesla'nın Colorado'daki aygıt'ı için).
Böyle uzun dalgalar arasında ve atmosferin teker teker molekülleri arasında enerji nakil esas itibarıyle sıfırdır ve bu uzun dalgalar hiç bir zaman etkinlikle odaklanamaz.


Son yıllarında Tesla kendi köşesine çekildi ve pek kimseyle görüşmedi, yalnız arada bir bazı gazete muhabirleri bir mülakat yapmak için onu aradılar. Bu yüzden O da hiç bir zaman bir oyuncu gibi sahneden tamamıyle uzaklaşmadı.


Birçok mülakatlarında O bır anti-savaş makinasından söz etti, bu sayede bir ülkenin sınırları, hiç bir şekilde içeriye geçilemeyecek şekilde bir enerji perdesi ile kapatılacaktı. "The Tesla Factor" adındaki kitabın ortak yazarlarından biri olan Bob Parker "bu, Tesla'nın en çok sevdiği keşiflerinden birinin kullanış şekildir," der.


"Büyütücü verici, her cins sinyali yok eden bir alan oluşturur," diyor Parker, "bu sinyal ne olursa olsun. Bu şimdiye kadar sahip olduğumuz hiç birşeyi geçirmez. Bir liroskop bile onun içinden geçemez. Bir roket bile". Ve Parker'in inandığına göre Ruslar böyle bir sistemin üçte birini tamamlamıslardır.


1930'larda Tesla büyütücü Transmitter'i ile bir ölüm ışınının sırrını bulduğunu ilan etmiştir. Fakat O bunun hakkında hiç bir ayrıntıdan söz etmemiştir, geçen yılda iki olay bazıları tarafindan böyle bir silahla ilgili bulunmuştur. Doğu kıyısı atmosferik patlamalar ve Kanada'da saptanan bazı radyo sinyalleri Aralık 1977'de ve Ocak 1978'de Amerika'nın Doğu Kıyısının büyük bir kısmı görünüşe göre denizin üzerinde oluşan esrarlı atmosferik patlamalarla belirli aralarda sarsıldı. Bunlar birçokları tarafından ses patlamalan, patlayan çöp gazları, gök taşları, çekim dalgaları ve daha birçok başka şekilde açıklandılar.


Bob Parker, "bu patlamalar Tesla'nın transmitterinden gelmektedir. Ben onlara ısı bombaIarı adını veririm. Bunlar Rusların kullandığı büyütücü transmitterlerden gelmektedir. Herhangi belirli bir noktada coherent sinyaller üzerinde incoherent ışınlar "Laser ışınIarı gibi oluşmaktadır," diyor.

Kanada'dan Gelen Şikayetler


Son zamanlarda Kanada'da kömür madencilerinin bulunduğu küçük kentlerinden birinde oturanlar sağlıklarının bozulduğundan, bu arada baş dönmesinden, mide bulantısından, ruhsal gerilim gibi şeylerden şikayet etmeye başlamışlardır. Çok düşük frekansta kuvvetli radyo sinyalleri saptanmış ve bunların atılımlarının insanların beyin dalgalarıyla interferans yaptıkları iddia edilmiştir. Michrowski bu sinyallerin Rusların büyütücü vericilerinden geldiğini açıklamıştır.


Doğu kıyısındaki patlamaların ısı bombası şeklindeki izahları da, hava kontrolünün de olduğu gibi, aynı eksiklikten yarım kalmaktadır. Kanada'daki sinyallere gelince, atılım frekansı çok alçak olduğu halde (bir ufuk üstü radarı gibi) taşıyıcı frekans birkaç megacycledir ki, bu da bir büyütücü vericiden gelmek için çok yuksektir. Büyütücü transmitter (vericiler) hakkındaki bütün bu aşırı iddiaların altında bu varsayım bulunmaktadır. Bunun çıkışı aynı frekansa ayar edilen herhangi başka tip bir transmitterden temelden farklıdır.


Tesla buna inanıyordu. Fakat acaba bu doğru muydu?


Tesla projesi 1970'de, Robert Golka, bir Boston Elektrik Muhendisi, Tesla'nin hatıra defterini okumak üzere yugoslavya'a uçtuğu zaman başlamıştı. Döner dönmez, Wendover, Utah, kentine gitti ve orada Tesla'nın yıllarca önce Colorado Springs'de yaptığı tesisin bir eşini yaptı. Uzun yıllar calıştıktan sonra, şimdi Robert Golka ondan 25 milyon Volt alabilmektedir ki bu Tesla'nin elde ettiğinin iki katıdır. Ona kalırsa, büyütücü transmitter'den alınan bu akım büyülü bir şey değildir.


"Benim bunun hakkında öğrendiğim her şey elektromanyetik kuram üzerine düşmektedir. Aradaki biricik fark, onun bir şerare-gediği osilatörü kullanmasıdır ki bu yüzden şerarenin çıkardığı gürültü oldukça fazladır".
İşte Nikola Tesla'nın meşhur büyütücü transmitter'i bir sinyal'den başka bir şey değildir.


Fakat bu tesis yeniden ortaya çıkabilir. Golka'ya göre eğer bu sinyal iyice anlaşılırsa, bu bugün kullandığımız yüksek enerji ile çalışan transmitterler için ucuz bir seçenek olabilir.

TESLA'NIN 
KAYIPLARA KARIŞAN SIRRI

Batı bloku sefaretlerince, belirli bilimsel çevrelerde ve gizli haberalma Örgütlerindeiki yıldır acayip fısıltılar dolaşmaktadır. Söylentiler çesitli, fısıldaşmaların adedi fazla fakat söylentilerin etrafında toplandığı fikir tektir: Sovyetlerin yeni tip bir fizik geIiştirdiği! 


Bu söylentilerle bağdaştırılan tek kelime ise Tesla'dır. 
Tesla'yi, yeni ve son derece gizli bir projenin kodu sanmayın sakın. Bu sadece, 1856'da Yugoslavya'da dogmuş bir ilginç kişinin 
adı idi. 


Evet, Nikola Tesla, eşine ancak bir asırda bir rastlanan güçlü dahiler'den biriydi. Solgun benizli, silik görünümlü, sar'aya tutulmuş bir çocuktu. Nitekim, şiddetli bir sar'a nöbeti sonucu beynine ne olduysa oldu ve Tesla cisimleri sanki dört boyutlu olarak görmeğe başladı. Örneğin, yapmayı tasarladığı bir şeyi, o şey ne kadar karmasık olursa olsun, en son vida ve somununa kadar, gözünün önunde canlandırabiliyordu. Aradan aylar, yıllar geçtikten sonra da, belleğinde tuttuğu bu hayali, istediği açıya uygulayıp, herhangi bir parçanın durumunu ve büyüklüğünü, bir kitaptan okurmuşçasına, söyleyebiliyordu. Tesla, o zaman için yeni olan elektrik bilimi ile adeta büyülenmişti. Paris'te tahsil gördü ve daha sonra kendi bu alanda keşiflere başladı. 1884 yılında Amerika'ya giden Tesla l9l2 de Nobel Odülünü kazandı. Tesla gibi, kendini yeni boyutlarda öncü gören birinin, şunu bunu keşfetmek günlük bir olay, sadece bir kazanç kapısı idi. 

"Tesla Magnifying Transmitter" Prensibi 


Nitekim üzerinde çalıştığı projelerinin bazıları arasında sis'in dağıtılması, telsiz enerji nakli, yüklü partiküllerle dolu bir perde sağlamak, ve hepsinden önemlisi yervüzü ikliminin kontrol altına alınmasi konuları vardı. 
Tesla bütün bunları birbirinden ayrı gelişmeler olarak görmeyip, yeni ve tek bir prensibin, kendi TMT = Tesla Büyütücü Vericinin uygulanması olarak görüyordu. 


Acaba yenilikler doğuracak bu prensip neydi? En basit bir deyimle, yeryüzü atmosferinden sınırsız, tüketilmemiş enerjinin, arzu üzerine sağlanabilmesi idi. İçinde yaşadığı zamanın teknolojisini delillerle çürüten bir Nobel Ödülü sahibi için dahi bu biraz fazla görülüyordu. Büyük mucidin bir kısır döngü içinde olduğuna inanmağa başladılar. Tesla'nın bu gibilere cevabı pek etkili idi. 1900 yılında, Rocky Mountaıns'de 200 karbon lifli, 10 Kilowat'a gerek gösteren birsantral kurdu ve bunu, 25 mil ötedeki bir güç kaynagından ateşledi. Hem de arada hic bir nakil ile atmosferin üst tabakası arasında iki milyar volt hattı olmaksızın.


Bunu nasıl yaptığı bir sır olarak kaldıysa da, bir keşife dayandırıldığı açıktır. Yeryüzü yuzeyi civarında bir elektriki güç mevcuttur. Tesla iddia ediyordu ki bu güç, eğer doğru frekansı bilinirse, harekete geçirilebilir ve böylece ayni frekansa ayarlanmış bir araca sınırsız enerji çekilebilir. Nitekim iki parmagı arasinda tuttuğu, frekansı ayarlanmiş bir lamba ile bu iddiasinin uygulamasını gösterdi: Lamba yanıyordu! 


Tesla öldüğü zaman arkasında bıraktığı binlerce dokümanın, arz ile ilgili çalışmalar üzerinde olduğu sanılıyordu. Bunların tümü Belgrat'daki Milli Müzeye gitmedi. Acaba bazıları Rusya'yamı aktarılmıştı? 1976 Ekimi'nde dünya radyo ve radar sistemleri tamamen yeni tipte bir "parazit" ile kesintiye uğratılıyordu. Batılılar Latvia'daki Riga kaynağını hemen tesbit edip Rusya'yi protesto ettiler. Rusların cevabı ise, birkaç frekans denemesi yaptıkları ve bu denemelerin de artık tamamlanmış olduğu yolundaydı. Fakat iki ay sonra "parazitler" yeniden, hem de daha şiddetli olarak başladı. Dünyanın her tarafından, cesim, 1000 mil uzunluğunda, ve saniyede 4 ila 26 varpa gücünde "sabit dalgalar"ın varlığı rapor ediliyordu. 


1977 başlarında, hava uzmanları Amerika'nın Batı Sahiline uzanan "engelleyici etki" ile Doğu sahilinde ve Finlandiya'ya kadar uzanan Rus Polonya sınırında aynı şekilde "demir perdeler"invarlığını bildiriyorlardı. İşte bu "engeller" havanın normal akımını durduruyordu. 
Dünya iklimi üzerine etki yapan bu eşiklerden herbirinin, çok büyük elektromagnetik enerji "engel dalgaları" ile birleştiği keşfedilince bilim adamlarının alınları alarm ile çatıldı. 
Bunlar gerçekten birbirleriyle ilgilimiydi? Görüşler bu hususta değişiyordu fakat gerçek olan birşey vardı: bu gizili dalgalar ve dokunulmaz "engeller" devam ettikçe dünya iklimi büyükdeğişmelere uğradı. Miami'ye kar yağdı. Su baskınları Avrupayı silip süpürdü. 

Rusyada Neler Oluyor?


Garipleşen tek şey iklim değildi. Amerika'nın Rus nükleer deniz altılarını uydulardan izleme sistemi ışıldamağa başladı. İlk olarak Amerikalılar bunun "doğal nedenlerle" olduğunu ilan ettilerse de, sonradan iki Amerikan uydusunun "elektron ışın teknolojisi" ile imha edildiğini itiraf ettiler .
Yani bu Rusların Tesla Prensibini çözdüğü mü demek oluyordu? Bazı kaynaklar bu kanıdalar, ve bu da onları korkutuyor. Rusya'nın, Cenevre Silahsızlanma Konferansı (1977 Agustos'u) ilgili Komitesine sundukları ön teklifleri çok şaşırtıcı idi. Bazıları o kanıya vardılar ki, eğer Rusya yasaklanmasını arzu ettiği bazı araştırma projelerini kullanabileceğini düşünüyorsa -bunları yasa dışı bırakmağı araştırmak şöyle dursun -üzerinde hiç durmamağa dikkat ederlerdi. Genel kanı odurki, Ruslar Tesla'nın marifetlerini ortaya dökmeğe başladılar ama tam vaktinde de durdurmağı başardılar.
Birçok ülke şimdi açık veya kapalı şekilde Tesla'nın kayıp sırrı üzerinde çalışmaktadır. 


Eğer herhangi biri Tesla'nın sırrını kısmen veya tümüyle çözerse dahi bunu Tesla'nın tasvip edeceği şekilde kullanmayacakları belli. 
Büyük Yugoslav ürkek iç güdülerinde insan ırkı için sadece yarar görüyordu. 
TMT'si için şöyIe diyordu: "İnsanlık bütünleşecek, savaşlar imkansızlaşacak, ve sulh en üstün saltanatını sürdürecek".


Günümüzde artık kimse böyle bir iddiaya girecek durumda değil.

BİLİM ve TEKNİK (Nisan 1979 sayı 137)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.