İSTANBUL - Taksim Meydanı'nda Hocalı katliamını protesto amacıyla düzenlenen mitinge, çok sayıda vatandaş katıldı.
26-02-2012, Pazar
Taksim Meydanı'nda bir araya gelen on binlerce kişi "Tek Millet İki Devlet Karabağ'a Adalet" sloganları attı. Ayrıca yürüyüşe katılanlara "Sarkozy Tuvalet Kağıdı" yazan tuvalet kağıtları dağıtılarak "Sekozy pisliğini temizle", "Hepimiz Hocalılıyız, Tek millet tek yürek", "Hocalı'ya adalet", "Karabağ Adalet" sloganları atıldı. Çeşitli sendikalar, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve Türkiye'nin değişik illerinden gelerek Taksim Meydanında toplanan kalabalık "Ermeni Yalanına Son" pankartları taşıdı. Azarbaycan ve Türkiye'den birçok milletvekilinin de katıldığı törende İç İşleri Bakanı İdris Naim Şahin bir konuşma yaparak Hocalı katliamının bir soykırım olduğunu ifade etti. Tüm dünyanın sessiz kaldığı katliamın Türkiye'de anıldığına dikkat çeken Şahin, Türkiye ve Azarbaycan halkının tek millet olduğunu söyledi. Bakan Şahin "Bir millet iki devletin dünya da en canlı en çarpıcı örneğidir" dedi. Yürüyüşe katılan Azerbaycan Milletvekili Rüstemhanlı, verdiği destekten dolayı Türkiye'ye halkına teşekkür ederek, "Bu yürüyüş Türkiye'nin Azerbaycan ile yürek yüreğe olduğunun göstergesidir" dedi.
Düzenleme komitesi adına okunan basın açıklamasında yaşanan katliamda Ruslarında Ermenilere destek verdikleri vurgulanırken batılı ülkelerin katliamı görmezden geldiklerine dikkat çekildi.
Fransa Konsolosluğunun önüne siyah çelenk bırakılırken olay çıkmaması için yoğun güvenlik önlemleri alındı.
HOCALI KATLİAMI
Rusya'nın desteğini alan Ermeni güçleri, 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında Azeri sivilleri toplu şekilde katletti. Hocalı'da 106'sı kadın, 63'ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycanlı katledildi. 150 kişi kaybolduğu katliamda 487 kişi ağır şekilde yaralandı. Naaşlar üzerinde yapılan incelemelerde ise insanların yakıldığı, gözlerinin oyulduğu ve başlarının kesildiği görüldü.
Rusya'nın desteğini alan Ermeni güçleri, 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında Azeri sivilleri toplu şekilde katletti. Hocalı'da 106'sı kadın, 63'ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycanlı katledildi. 150 kişi kaybolduğu katliamda 487 kişi ağır şekilde yaralandı. Naaşlar üzerinde yapılan incelemelerde ise insanların yakıldığı, gözlerinin oyulduğu ve başlarının kesildiği görüldü.
Hocalı Katliamını Anma Gönüllüleri Komitesi tarafından organize edilen miting Galatasaray Meydanında toplanan çok sayıda grubun yürüyüşüyle başladı. Çeşitli sendikalar, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve Türkiye'nin değişik kentlerinden gelen vatandaşların katılımıyla oluşan büyük kalabalık, Türk ve Azerbaycan bayrakları ''Hepimiz Türküz Hepimiz'', ''Ermeni Yalanına Son'' pankartlarıyla ve çeşitli sloganlar atarak yürüdü.
Grupların Taksim Meydanına yürüyüşü sürerken, çevik kuvvetin Fransız Konsolosluğu önünde bariyerlerle güvenlik önlemi aldı.
Yürüyüşe katılanlara ''Sorkozy Tuvalet Kağıdı'' yazan tuvalet kağıtları dağıtılırken ''Sorkozy pisliğini temizle'' sloganları atıldı.
Taksim meydanında Hocalı Katliamını protesto etmek için toplanan büyük kalabalık, hayatını kaybedenler için saygı duruşunun ardından Azerbaycan ve Türkiye milli marşlarını okudu.
Polis helikopterinin havadan kontrol yaptığı meydanda güvenlik tedbirleri dikkati çekti.
KKTC'DEN AÇIKLAMA
KKTC Parlamenterler Birliği de yaptığı açıklamada dünyanın bu soykırımı görmemezlikten geldiği belirtilerek katliam kınandı...
Başkan Vedat Çelik ve Genel Sekreter Prof. Dr. Ata Atun imzalı açıklama aynen şöyle:
25-26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’daki Hocalı kenti ve Hocalı’da yaşayan savunmasız insanlar, Ermeni azgınlığının ve acımazsızlığının iğrenç yüzüyle karşılaşmış ve bu kapsamda ağır ve kanlı bir saldırıya uğramıştır.
106'sı kadın, 63'ü çocuk, 70'ten fazlası yaşlı olmak üzere 613 Azerbaycan Türkü hunharca ve alçakça katledilmiş, “Sayıları binleri bulan soydaşımız ise yaralanmış, rehin düşmüş ve de kaybolmuştur.
Hocalı dramı, Türk milletine ve insanlığa karşı 20. Yüzyılda işlenmiş bir insanlık suçu olup, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A(III) sayılı Kararıyla ilan ettiği “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine” aykırıdır.
Aynı şekilde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 11 Aralık 1946 tarihli ve 96(I) sayılı kararı ile kabul edilen BM "Soykırım Suçlarını Önleme ve Cezalandırma Sözleşmesi"ndeki “Soykırım” tanımlamasına da tamamen uymaktadır.
20 yıl önce Dağlık Karabağ'ın Hocalı Kasabası'nda yaşanan bu insanlık dramı, tarihin en acılı sahneleri olarak bütün dünyanın hafızasına, Türk dünyasının ise yüreğine kazınmıştır.
Bu insanlık suçunun failleri yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Türk milletini yıllardan beridir iftira ve kurmaca senaryolarla uluslararası toplum nezdinde soykırımcı diyerek zan ve töhmet altında bırakan Ermeni zihniyetinin gerçekleştirdiği bu soykırımı görmezden ve anlamamazlıktan gelinmesi, kınanmaması ve yargılanmaması, batı dünyasının yüz karası ve insanlığın gördüğü en kayırmacı harekettir.
Hocalı katliamının 20`nci yıldönümünde, hayatlarını kaybedenlere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamenterler Birliği olarak Allah`tan rahmet dilerken, Ermenilerin alçakça savunmasız insanlara karşı işledikleri bu “Soykırımı” da kınarız.
Grupların Taksim Meydanına yürüyüşü sürerken, çevik kuvvetin Fransız Konsolosluğu önünde bariyerlerle güvenlik önlemi aldı.
Yürüyüşe katılanlara ''Sorkozy Tuvalet Kağıdı'' yazan tuvalet kağıtları dağıtılırken ''Sorkozy pisliğini temizle'' sloganları atıldı.
Taksim meydanında Hocalı Katliamını protesto etmek için toplanan büyük kalabalık, hayatını kaybedenler için saygı duruşunun ardından Azerbaycan ve Türkiye milli marşlarını okudu.
Polis helikopterinin havadan kontrol yaptığı meydanda güvenlik tedbirleri dikkati çekti.
KKTC'DEN AÇIKLAMA
KKTC Parlamenterler Birliği de yaptığı açıklamada dünyanın bu soykırımı görmemezlikten geldiği belirtilerek katliam kınandı...
Başkan Vedat Çelik ve Genel Sekreter Prof. Dr. Ata Atun imzalı açıklama aynen şöyle:
25-26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’daki Hocalı kenti ve Hocalı’da yaşayan savunmasız insanlar, Ermeni azgınlığının ve acımazsızlığının iğrenç yüzüyle karşılaşmış ve bu kapsamda ağır ve kanlı bir saldırıya uğramıştır.
106'sı kadın, 63'ü çocuk, 70'ten fazlası yaşlı olmak üzere 613 Azerbaycan Türkü hunharca ve alçakça katledilmiş, “Sayıları binleri bulan soydaşımız ise yaralanmış, rehin düşmüş ve de kaybolmuştur.
Hocalı dramı, Türk milletine ve insanlığa karşı 20. Yüzyılda işlenmiş bir insanlık suçu olup, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A(III) sayılı Kararıyla ilan ettiği “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine” aykırıdır.
Aynı şekilde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 11 Aralık 1946 tarihli ve 96(I) sayılı kararı ile kabul edilen BM "Soykırım Suçlarını Önleme ve Cezalandırma Sözleşmesi"ndeki “Soykırım” tanımlamasına da tamamen uymaktadır.
20 yıl önce Dağlık Karabağ'ın Hocalı Kasabası'nda yaşanan bu insanlık dramı, tarihin en acılı sahneleri olarak bütün dünyanın hafızasına, Türk dünyasının ise yüreğine kazınmıştır.
Bu insanlık suçunun failleri yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Türk milletini yıllardan beridir iftira ve kurmaca senaryolarla uluslararası toplum nezdinde soykırımcı diyerek zan ve töhmet altında bırakan Ermeni zihniyetinin gerçekleştirdiği bu soykırımı görmezden ve anlamamazlıktan gelinmesi, kınanmaması ve yargılanmaması, batı dünyasının yüz karası ve insanlığın gördüğü en kayırmacı harekettir.
Hocalı katliamının 20`nci yıldönümünde, hayatlarını kaybedenlere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Parlamenterler Birliği olarak Allah`tan rahmet dilerken, Ermenilerin alçakça savunmasız insanlara karşı işledikleri bu “Soykırımı” da kınarız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.