27 Aralık 2011 Salı

Yeni Çek Kanunu yaptırım çek mağdurları

YENİ ÇEK KANUNUNA GÖRE YENİDEN YARGILANMA VE LEHE HÜKÜMLERİN TESPİTİ VE MAHKEMEDEN YENİ HÜKÜM KURMA TALEBİ ÖRNEK DİLEKÇE. LEHE HÜKÜMLER İÇEREN YARGITAY İÇTİHATLARINA GÖRE LEHE HÜKÜMLERİN TESPİTLERİ

...........ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO :.....
KARAR NO :.....
SANIK :........
TALEP KONUSU: Uyarlama yargılaması yapılarak lehe kanunun uygulanıp durumumun yeniden değerlendirilerek bir karar verilmesidir.
İZAHI:
..../..../.20.. tarihinde yukarıda numarası belirtilen dosyaya konu “karşılıksız çek keşide etme” suçundan adli para cezasına mahkum edildim.
1) Bu ceza verildikten sonra 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7.maddeleri de gözetilerek, hukuksal durumumun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesi gereklidir.
2) 5941 sayılı Çek Kanunu’na göre sanığın usulüne uygun olarak yeniden duruşmaya çağrılması gereklidir. Yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesinde, hak arama hürriyeti içinde, Temel Haklar ve Ödevler arasında; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde düzenlenmiştir. 5941 sayılı Çek Kanunu’na göre sanığın sorgusunun yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.
3) Yargıtay 10.Ceza Dairesi’nin 2009/15031 E. 2009/19857 K. sayılı kararında; 0.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun” yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, hukuksal durumumun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde ve 5941 sayılı Kanun’da, 3167 sayılı Kanun’un aksine, 5271 sayılı CMK’nın 195. maddesinde yazılı açıklamanın yer aldığı davetiyenin tebliğ edilerek sanığın yokluğunda hüküm kurulmasının öngörülmemiş olması nedeniyle, sanığın sorgusunun yapılmasından sonra bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması gerekmektedir denilmektedir.
4) Yargıtay 10.C.D. sinin 11.01.2011 Tarih 2010/5764 Esas 2011/235 Karar sayılı içtihatında "suç konusu çekin ibrazı anında çek hesabında bulunan ve muhatap bankanın o tarih itibarıyla ödemekle yükümlü bulunduğu miktarın düşüldükten sonra karşılıksız kalan miktar üzerinden hüküm kurulması Gerekirken, Yasaya aykırı şekilde hüküm kurulması nedeniyle mahkeme kararını bozma sebebi saymıştır. Mahkemenizce tarafıma verilen çek tutarı kadar Adli Para cezasının, çek ibraz tarihinde çek hesabımda bulunan miktar ve bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutar düşülerek yeniden belirlenmesi gerekmektedir.
5) Yargıtay 10.C.D. sinin 11.01.2011 Tarih 2009/12640 Esas 2011/241 Karar sayılı içtihatında" şikayetçinin ibraz eden konumta olup olmadığının, buna bağlı olarak şikayet hakkının bulunup bulunmadığının saptanması sonuca göre sanığın hukuki durumunun saptanması gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması gerekçesiyle sanığın temyiz itirazını yerinde görerek kararı bozmuştur.
Bu gerekçeyle, şikayetçinin, çeki bankaya ibraz eden ve karşılıksızdır işlemine tabii tutan kişi olup olmadığının ve şikayetçi hakkının bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir.
6) 594l sayılı yasada 3167 sayılı yasaya göre veriler hükümlerin 'uyarlamasıyla ilgili düzenleme bulunmaması nedeniyıe bu tür talepler nedeniyle yapılacak başvurular için CMK.da.yazılı yasa yollarının uygulanması gerektiği, bu nedenle hükmün 5941 sayılı yasaya göre uyarlanması talebi sonucunda verilen kararın infaza ilişkin olmaması ve mahkeme kararı niteliğinde olması nedeniyle,CMK.nun 267/l maddesi gereğince Kovuşturma sırasındaki usul kurallarına aykırılığında esas hükümle birlikte temyiz davasının konusunu oluşturmaktadır, bu nedenle yasa yollarını kullanma hakkımızın tanınması gerekmektedir. 
NETİCE VE TALEP:
Yukarıda arz olunan nedenlerle:
Uyarlama talebimizin kabulüyle dosyanın yeniden ele alınmasına ve 5941 sayılı Yeni Çek Kanunu’nun yukarıda açıklanan maddelerinin 5237 sayılı TCK 7. ve 5252 sayılı kanunun 9. maddeleri uyarınca lehime olan hükümlerinin uygulanarak, durumumun yeniden değerlendirilip, bir karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim. .../../2011

http://www.karsiliksizcek.net/ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.