Halen Uykusuz mizah dergisinde Otisabi hikayelerini yazıp çiziyor ayrıca serbest grafikerlik yapıyor ve illüstrasyon çiziyorum.
- M.S.Ü mezunuyum, Pismis Kelle'de tasarladiğim Otisabi adli karakteri simdi de Uykusuz'da çiziyorum. Ayni zamanda Milliyet gazetesinin grafik servisini yönetiyorum. Reklam ajanslari için illüstrasyonlar çiziyorum, Flash animasyonlar yapiyorum.
-Bu yil içinde Parantez yayinevinden bir Otisabi albümü çikmisti. Otisabi kendi çevresinde pek popüler olmayan ama firsatlari hiçbir zaman kaçirmayan bir aoabeyimiz. Otisabi’nin hikayesi ne?
- Otisabi'yi 90'li yillarda Pismis Kelle'de çizmeye basladioimda basimdan geçen ilginç olaylari hikayelestiriyordum. Bunlar bekar öorenci evlerinde yasanan seylerdi yani kirayi paylasmak için birlikte yasamaya mecbur kalmak, eve kiz arkadasi getirmek, getirmeye ikna etmek, ev sahibiyle basa çikmak ve Istanbul’da yasamaya çalismakti. Ama genç bir erkeoin en önemli sorunu libidosunu doyurmakti. Otisabi hikayeleri böyle çikti. Penguen'de çizdioim hikayelerdeki Otisabi portresi daha deoismisti. Otisabi artik yalniz yasayabilecek kadar para kazanabiliyor ve plazadaki isine otomobiliyle gidip geliyordu.
Otisabi hikayelerini dioer çizgi romanlardan farkli kilabilmek için "iyi" bir karakter olmasini istemedim. Insanlarin içindeki küçük hesaplari, entrikalari Otisabi karakteri ile yüzlerine vurarak biraz rahatsiz etmek istedim.
-Yilmaz Aslantürk denildioinde hemen Otisabi geliyor akla. Ama siz Otisabi’ye pek uzun hikayeler çizmediniz. Neden biz çizginizle uzun bir hikaye okumadik, yada uzun uzun çizeceoiniz bir çizgi roman kahramani göremedik de haftalik dergide tek sayfaya sikistik Otisabi okuru olarak.
- Okuyucular "devami haftaya" hikayelerini okumaya pek istekli deoiller. Hatta bundan emin olmak için önce sayfanin sonuna bakiyor eoer "son" yazmiyorsa baslamiyor bile. Yani düzenli okuyucu olmaya çekiniyorlar. Aldioi dergiden her an vazgeçebilirler. Tek sayfada baslayip biten hikayeler çizmemin nedeni bundandir. Okunmayan hikaye çizmek istemedioimdendir kisaca. Bir albüm için uzun hikaye çizmek ise ülkemiz sartlarinda hiç kolay deoil. Bir yil çalisip 45 - 50 sayfalik bir çizgi roman karsilioi alacaoiniz para ile bir aylik ev kiranizi dahi ödeyemezsiniz.
-Derginin adi Uykusuz olunca kuruculari açiklama yaptilar “Biz hep son dakikada o gece uyumadan çiziyoruz o yüzden Uykusuz” dediler. Siz de “ben bu grubun disindayim, ben uykusuz kalamam” dediniz. Türkiye’de haftalik dergilerin çizerleri hep en son dakikaya kadar bekliyorlar. Güncel olmasa da konulari son dakikayi bekliyorlar. Bu bir gereklilik mi? Son dakikadan önce çizilemez mi?
- Elbette çizilebilir, ama dergide olup sabahlayarak çizmek bir sosyal durumdur, paylasimdir. Uykusuz kalinca direnciniz kirilir, bilinç altiniz dökülür ortaya, normalde hiç gülmeyeceoiniz en absürd hikayeler anlatilir, espriler yapilir ve buna gülünür. Ben Pismis Kelle'de alti yil boyunca haftada üç gün sabahladim. Hayatimin en güzel en eolenceli geceleriydi. Ancak simdi yasim gereoi bünyem sabahlamayi kaldirmiyor. Enerjimi baska sabahlamalara sakliyorum :)
-Peki siz dergi baskiya girmeden ne kadar zaman önce çiziyorsunuz da uykusuz kalmiyorsunuz?
- Kursun kalem için iki gece, iki gece de çinileme ve balon yazilari sürüyor, birkaç saatlik boyamanin ardindan bitiyor. Dergi basilmadan bir gün önce hikayemi teslim etmis oluyorum.
-Bir de gazete bayilerinin raflari var tabi. Dergi sayisi artiyor, ama okur sayisi ayni hizla artmiyor. Siz bir çizer olarak ara sira bayiye uorayip “Nerede bu okur?” diye etrafiniza bakiyor musunuz?
- Ülkemizde insanlar otuzlu yaslarina geldiklerinde mizah dergisi okumayi birakiyorlar. Sevindirici olan ise yeni gelen nesil mizah dergisi almaya basliyor. Ama hitap ettioimiz bu yas grubunu hedef alan baskalari da var. Gazete bayiine gittioinizde ayni konuda çikmis onlarca dergi görebiliyorsunuz. Sadece basin deoil dioer sektörler de bu yas grubundakilere cazip gelecek bir sürü sey tasarlayip üretiyorlar, elektronik aletler, giysiler, bilgisayarlar, mp3 çalarlar. Biz de bu kadar isiltili oyuncaklarin arasinda üçüncü hamur kaoida basilmis bir sey satmaya çalisiyoruz.
-Haftalik mizah dergisinde çizmek güzel bir sey olsa gerek. Özellikle belediye otobüslerinde ve sehir hatlari vapurlarinda epey okurunuz yolculuk ediyor. Hiç çizdioiniz bir dergiyi elinde okurken gördüoünüz birisine “Iste o Otisabi’yi ben çiziyorum” dediniz mi?
- Pismis Kelle'den çikmis eve dönerken Karaköy Kadiköy vapurunda bir adam Pismis Kelle'yi okuyordu, yanina oturdum. Üstelik Otisabi'yi okuyordu, çok sevindim. Sayfayi bitirdikten sonra sohbet etmeye niyetliydim. Aozim kulaklarima varmis kendi kendime siritiyordum. Ama adam hikayemi okuduktan sonra "Pezevenk" deyip öfkeyle sayfayi cevirdi. Ben orada bozuldum, ufaldim kaldim ve bu olaydan sonra kimlioimi açiklamaya pek hevesli deoilim.
-Çizgi roman okuyor musunuz? Takip ettioiniz bir çizgi roman serisi yada çizeri var mi?
- Özellikle takip ettioim çizgi romanlar yok. Yurtdisina çiktioimda, ya da burada ilginç bulduoum çizgi roman albümlerini satin aliyorum ya da internetten siparis veriyorum. Bir nevi su günlerde dünyada neler yapiliyor onu takip etmek için çizgi roman aliyorum.
-Peki mizah dergilerinde hangi dergileri, hangi çizerleri takip ediyorsunuz?
- Çizgi roman çizeri olarak Oky'yi beoeniyorum, Umut Sarikaya'nin karikatürlerine çok gülüyorum.
Kaynak:hayalsaati.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.