OBSESSİF-KOMPULSİF BOZUKLUK NEDİR?
İstenmeyen zihne zorla giren sıkıntı doğuran bireye yabancı aşırı, tekrarlayıcı mantık ve düşünme ile silinemeyen, devamlı düşüncelere obsesyon adı verilir. Obsesyonlar (vesvese) istenmeden gelir ve kişinin zihnine yabancıdır; ancak kişi bu düşünceleri kendi zihninin ürünleriymiş gibi değerlendirip sıkını duyabilir. Kompulsiyon ise yineleyici davranışlar (el yıkama, sıraya koyma, kontrol etme gibi ) yada zihinsel eylemelerdir (dua etme yada sayma, sözcükleri sessiz bir şekilde tekrarlama gibi.) Kompulsiyonların amacı obsesif düşüncelerin ortaya çıkardığı sıkıntıyı kaldırmaktır. Obsesif kompulsif bozukluk ise zamanın boşa harcanmasına sebep olacak derecede ağır olan (yani günde 1 saatten fazla zaman alan) yada günlük işlevsellikte bozulmaya sebep olan tekrarlayıcı obsesyon yada kompulsiyonların varlığından söz edilir. Örneğin kontrol etme obsesyonlarında en sık kapının kilitlenip kilitlenmediği, ocağın söndürülüp söndürülmediği ile alakalı zorlayıcı düşünceler tabloya hakimdir. Yaşanılan zorlanmanın getirdiği sıkıntıyı bastırmak için kapıyı kilitlediğinden emin olsa bile kişi tekrar tekrar kilidi açıp kapatabilir. Hatta en üst kattaki evine defalarca inip çıkabilir. Bu tür obsessif-kompulsif bozukluk vakalarında kişiler düşüncelerinin saçma olduğunu bilirler ancak onu yenmek için çaba sarf etmek yerine düşüncelerine teslim olmak zorunda kalırlar; çünkü bu durumda kişi daha rahatlayacaktır. Obsesyonla mücadele etmenin doğuracağı sıkıntı ile mücadele etmek zor gelmektedir. Bir kişide obsessif kompulsif bozukluk var demek için şu şartların varlığı gereklidir. Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar kişinin hayatında belirgin olarak vardır ve bunlar kimi zaman istenmeden gelen ve uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin sıkıntıya neden olan yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemeler ve sıradan yaşam olaylarının getirdiği üzüntü ve sıkıntılarda değillerdir. Kişi bunlara önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır yada başka bir düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır. Ancak kişi, obsesyonel düşüncelerini, dürtülerini ya da düşlemlerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür bu nedenle de sıkıntıları fazladır.
OBSESSİF-KOMPULSİF BOZUKLUĞUN TANI ÖLÇÜTLERİ
A. Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar vardır: Obsesyonlar aşağıdakilerden (1),(2),(3) ve (4) ile tanımlanır: Bu bozukluk sırasında kimi zaman istenmeden gelen ve uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin anksiyete ya da sıkıntıya neden olan yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemeler... Düşünceler, dürtüler ya da düşlemler sadece gerçek yasam sorunları hakkında duyulan aşırı üzüntüler değildir. Kişi, bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır yada başka bir düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır. Kişi, obsesyonel düşüncelerini, dürtülerini ya da düşlemlerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür (düşünce sokulmasında olduğu gibi değildir) Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn: el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn: dua etme, sayı sayma, birtakım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma). Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıya azaltmaya yada korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir: ancak bu davranışlar yada zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir. B. Bu bozukluğun gidişi sırasında bir zaman kişi obsesyon ya da kompulsiyonlarının aşırı ya da anlamsız olduğunu kabul eder. Not: Bu çocuklar için geçerli değildir. C. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde 1 saatten daha uzun zaman alırlar) yada kişinin olağan günlük işlerini, mesleki (ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar.
KOMPULSİYONLARIN ÖZELLİKLERİ
Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn: el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn: dua etme, sayı sayma, birtakım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma) davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıya azaltmaya yada korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir: Ancak bu davranışlar yada zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir. Mesela kapıyı 3 kere çalmazsam ailemden birinin başına kötü bir şey gelecek düşüncesi gibi. Bu bozukluğun gidişi sırasında bir zaman kişi obsesyon ya da kompulsiyonlarının aşırı ya da anlamsız olduğunu kabul eder. Not: Bu çocuklar için geçerli değildir. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde 1 saatten daha uzun zaman alırlar) yada kişinin olağan günlük işlerini, mesleki (ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar.
HASTALIĞIN SIKLIĞI
Daha önceleri obsesif kompulsif bozukluk genel topluma göre nadir olduğu düşnülürkenson zamanlarda yapılan toplum çalışmaları ile bunun yaşam boyunca görülme sıklığının %2,5 olduğu bulundu. Bir yıl içerisinde toplumda görülme sıklığının ise % 1,5-2,1 olduğu bulunda. Yani toplumda insanlar bir yıl içerisinde araştırılsa 1000 kişiden 15-21 tanesinde obsesif kompulsif bozukluk varlığı tespit edilebilecektir. Ancak hastalığın şiddeti azaldıkça sorun olarak algılanma oranı da azalmakta olduğundan bu oran klinik araştırmalarda ortaya çıkar. Pratik olarak insanların % 1 inin obsesif kompulsif bozukluk olduğu söylenebilir.
HASTALIĞIN GİDİŞİ
Hastalık genellikle ergenlik dönmende başlarsa da çok erken yada çok geç başlangıçlı olanlarda vardır. Erkeklerde ortalama olarak 6-15 yaşlarında başlayan hastalık kadınlarda biraz daha geç başlamaktadır. (20-29 yaşlarında) Hastalık genellikle yavaş yavaş şiddetini artırarak seyreder. Birden bire başlayan vakalarda vardır. Bu seyir içerisinde belirtilerin alevlendiği ve aşrı sıkıntı verdiği dönemler olabilir. Stresle belirtilerin alevlendiği görülmektedir. Bu kişilerin % 15 inde yaşanan belirtiler toplumsal mesleki işlevselliği bozacak boyuta ulaşabilir. Yine hastaların bir kısmında belirtilerin hiç olmadığı iyileşme dönemleri de bulunabilir.
AİLESEL YAPI
Birinci derecede akrabalarında bu tür bozukluk bulunanlarda hastalık görülme oranı daha sıktır. Tek yumurta ikizlerinde bu durum ispatlanmıştır. Ancak aynı sosyal yapı aynı ortamı paylaşma zaman içerisinde davranışların ve düşünce kalıplarının paylaşılması da bu durumda etkendir. Genetik yatkınlığın payı da vardır.
Obsesif kompulsif bozukluk başka psikiyatrik rahatsızlıklarla birlikte görülebilir. En sık Major depresyon bu durum karşımıza çıkmaktadır. Diğer sıkıntı ile giden hastalılara da rastlanılabilir. Bunlar Yaygın anksiyete ( sıkıntı) bozukluğu, panik bozukluk, madde bağımlılığı olabilir.
KOMPULSİF KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
İnsanın kişilik özelliklerini anlatırken dünyaya baktığımız renkli gözlüğe benzetmiştik. Bu gün mükemmeliyetçi kişilik özelliği olarak diyebileceğimi obsessif kompulsif kişiliği tanıtmaya çalışacağım. Bazen insanların ayrıntılar üzerine çok uğraşmaktan asıl konuyu yapmaya zaman bulanmadıklarını görürüz.Bu durum belli bir sınırı aştıktan sonra kişinin başkaları ile olan ilişkisini de bozmaya başlar. Kişilik özelliklerinin bozukluk düzeyinde olması için o toplumun genel kabul gören kurallarından farklı bir şekilde düşünme ve davranma gerekir. Obsessif kişiler ayrıntılarla çok fazla uğraştıklarından başarılı olmak bir şeyi başarma konusunda da çok fazla zihinsel meşguliyetleri olur. Bu nedenle performans göstermeleri gereken durumlarda çok kaygı duyarlar ve bu yüzdende zaman zaman başarısızlıklara bile uğrayabilirler. Biz buna performans anksiyetesi (Becerebilme yapabilme kaygısı olarak tercüme edilebilir) diyoruz ki bir sınav yada aşılması gereken engeller karşısında normalden çok kaygılanırlar. Bu kişilik özellikleri az seviyede iken tertipli ve düzenli insanlar olarak karşımıza çıkarlar ama sınırlar aşılınca işlerin önünü tıkayan uyum sağlanması zor insanlar olup karşımıza çıkarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen Yorumunuzun anlaşılır ve imla kurallarına uygun olmasına dikkat ediniz.